bugün

aşkı ;

"sorma bana ne kadar seviyorsun diye!
o kadar işte,
tavanı kadar sokağın,
dibi kadar cehennemin!"

şeklinde anlatmış şair.
Nazım Hikmet Ben Senden Önce Ölmek isterim

Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
iyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
ki içinde beni görebilesin
Fedakarlığımı anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
içimden bir şey :
belki diyor…
"yarin yanağından gayrı,
her şeyde her yerde,
hep beraber hep beraber
diyebilmek için..."
(bkz: sevdalınız komünisttir). unutulmayacaktır.
Bahariyenin orda sanatkarlar sokaginda nhr kultur merkezi diye adina kahvehane isletilen sair.
hava kurşun gibi ağır/ bağır bağır bağır! dizelerinin sahibi canım şairim.
6 yaşımda, hayatımda ilk kez ezberlediğim şiirin dizelerinin sahibidir. her pazar hatırlardım o yaşlarda. o gün bugündür de unutamadım:
"bugün pazar
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar..."
yoruldun ağırlığımı taşımaktan
ellerimden yoruldun
gözlerimden gölgemden
sözlerim yangınlardı
kuyulardı sözlerim
bir gün gelecek ansızın gelecek bir gün
ayak izlerimin ağırlığını duyacaksın içinde
uzaklaşan ayak izlerimin..
ve hepsinden dayanılmazı bu ağırlık olacak.
grup yorumun da dediği gibi ( NAZIM HiKMET MEMLEKET ) memleketi temsil eden MAVi GÖZLÜ DEV , ROMANTiK KOMÜNiST lakaplarıyla da tanınan Türkiyede şiirde futuruzim akımının en önemli ismidir. Yaşamını hakka ve milletine adayan muhteşem adam. Vera ile olan ilişkisi de çok bilinir ASLA BiR VATAN HAiNi OLMADIĞI ve canından çok sevdiği ülkesinden uzaklaştırıldı ardında moskovada hayatını kaybetti .
USTANIN DiLiNDEN ŞiiRLER OKUMAK GURUR VERiR iNSANA.
''Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür , ve bir orman gibi Kardeşçesine ''
Nazım Hikmet.
"sende ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
sende ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
sende uzaklığı,
sende ben, imkansızlığı seviyorum.
güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
ve kan ter içinde, aç ve öfkeli
ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.
sende ben, imkansızlığı seviyorum,
fakat asla ümitsizliği değil."
hayran olunan, saygı duyulandır.
"Ey soluma düşen ince sızım, öyle tepkisiz kalma... Yaktığın yürektir, çıra değil."
şair falan değildir kendisi çünkü serbest vezin diye birşey yoktur.

ayrıca yazdığı sözde şiirler bok gibidir.

birde vatan hainidir stalinin daşşaklarını yaladığı söylenir.
toplumcu gerçekçilik akımının temsilcilerinden olan şairin birçok şiiri yasaklanmıştır. siyasi duruşu ve inançları yüzünden birçok kez tutuklanan yazardır. fikirleri Anadolu coğrafyasında kabul görmediği için yanlış tanınan güzel yüzlü şairdir.
ölçü ve kafiye değilde aliterasyon ve asonans kullanmıştır şiirlerinde. bu sayede kafiyeli mani gibi basit şiirler yerine özel bir okunuş biçimi olan aliterasyon ve asonans yapılmış kelimelerinin vurgulanarak okunduğu çoşkulu ve yeri geldiğinde hüzünlü bir şiir ortaya çıkartmıştır nazım başgan.

http://www.youtube.com/watch?v=v1KV4DPtsiE
pek bilinmese de annesinin dedesi ludwig karl friedrich detroit veya mehmet ali paşa(müşir) adıyla bilinen brandenburg doğumlu alman kökenli osmanlı paşasıdır. çalıştığı gemi istanbul' a demir atmış iken kaçıp sığınmıştır ve harbiyeye girerek mehmet ali adını almıştır. kosova' da halkı yatıştırmak için gittiği bir görevde halk tarafından linç edilerek öldürülmüştür. nazım hikmet' in bu dedesinin üzerinden (bkz: mehmet ali aybar) (bkz: oktay rifat) (bkz: ali fuat cebesoy) gibi kişilerle uzaktan da olsa akrabalığı vardır.
ran soyismi verildiğinde bir kez daha vatan haini ilam edilmiştir nedeni ise ran'ın tersi nardır narda komünist rengidir peh saçmalık.
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam durmuş düşünür.

Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.
mükemmel bir şair. aşk onun kalemiyle bir başka güzel, günler daha aydınlık.
Nâzım Hikmet Ran (d. 20 Kasım 1901, nüfusta kaydı 15 Ocak 1902, Selanik - ö. 3 Haziran 1963, Moskova) Türk şair ve oyun yazarı. Lakabı "Güzel Yüzlü Şair" veya "Mavi Gözlü Dev"dir. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim adını da kullandığı olmuştur. Hatta it Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır. Eserleri birçok dile çevrilmiştir. Mezarı halen Moskova'da bulunmaktadır. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olup ayrı ayrı toplam 11 davadan yargılanmıştır. Eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye'deki yaşamının çoğunu hapiste geçirmiş daha sonra Moskova'ya gitmiş ve Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır. Nazım Hikmet,1938'de cezaevine girmiş ve şiirleri yasaklanmıştır. Türkiye'de ancak ölümünden iki yıl sonra 1965'te şiirleriyle yeniden önem kazanmıştır...
sanıldığı kadar güzel şiir yazmayan şair. Ben bir edebiatçıyım, eleştiri yeteneğim hep övülür. Ve ben bir edebiyat adamı olarak nazım hikmet ran ın şiirlerini okudum ve bu şairin pek te beğenilecek yanı olmadığını gördüm. Nazım nizam, ölçü demek, hikmetin anlamını da biliyorsunuz. Bu şair kendine nazım hikmet ran diye unvan seçmiş ancak şiirlerinde ne nazım var ne de hikmet. Türk halkları olarak milli ölçümüz hecedir. Ben bunu destekliyorum.
"ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı; ya da ölüm inecek yeryüzüne."
kesemde verecek şeyim yok. yüreğimden verdim N.H.
...bu yaptığım iş ayıp, rezalet,
fakat elimde değil,
seni kıskanıyorum affet!...
(bkz: nazım nazım o göte koymak lazım)