bugün

ilk çekimleri istanbul'un göztepe semtinde yapılan yeni çağan ırmak filmi.
Şuanda muğladaki setinde olduğum film. Burada çalışmak guzel gençler. Manzara harika.
Çağan Irmak filmlerinde, samimi anlatım dili sayesinde
kullandığı fantastik öğeler bile zaman zaman o kadar gerçekmiş gibi geliyor ki insana,
o sahneler hiç bitmesin, o dünyadan hiç çıkmayalım istiyoruz.

Nadide karakterini demet akbağ'dan daha iyi canlandırabilecek bir başka oyuncu hayal edemiyorum.
film boyunca hepimizin aynı anda annesi, teyzesi arkadaşı ve sevgilisi olmayı başarıyor kadın...

Nadide, hayatı yaşamanın aslında ne olduğunu, kendisi keşfettikçe bize de öğretiyor.
Çağan Irmak, tüm şu birinci-ikinci baharını izdivaç formatlı televizyon programlarında arayan
ve her geçen gün çığ gibi büyüyen insan yığınlarına sesleniyor bence.

iyi dinlemek lazım...

insanın mutluluğa ulaşmasının yolu,
özel hayatı, herkesin ağzına sakız eden, saçma sapan programlar değil,
hayatta yapmak istediklerini gerçekleştirme azmi olduğunu söylüyor.
siz kendinizi tamamlarsanız başarı,
sevgi ve nihayetinde aşkı da ayağınıza getirecektir
mesajı veriyor.

mutluluğun en doğal ve organik yolu bundan başka bir şey değil, biraz düşününce..

filmde kullanılan sualtı çekimleri ve yanılmıyorsam tamamı yerli olan animasyonlar ayrıca takdiri hak ediyor.
özellikle balık ve caretta carettaları, Beyazıt Öztürk, Çağan Irmak ve Büşra Pekin'in seslendirmesi de
filmde ayrı bir hoşluk olmuş. final şarkısını yine filmin yönetmeninin sesinden duymak da harika...

ben filmi çok sevdim. her kitleye hitabet ettiğini düşünüyorum. izleyin, izlettirin...
fena değil. paranıza değer.
büyük umutlarla gittiğim ama hayal kırıklığı yaşatan filmdir. önermem.
çağan ırmak'a yakışmadı.
trajedi.

film adına, sinema adına, oyunculuk adına.

en iyi ihtimal izleyicinin aşağılanmak istenmiş olması. amaç o tip bir brit-kara mizah ise saygı duyarım.

amaç gene, çok kötü bir film çekelim, öyle kötü olsun ki amacımız bu sanılsın ise gene saygı duyarım.

yetkin dikiciler'e sanırım bir şeyler içirmişler, vudu falan yapmışlar böyle bir filmde oynaması için.

"kaos teorisi."

ulan düşündükçe aynı travmayı yaşıyorum, neticelendireyim entryi.

belli seviyenin üstüne kesinlikle önermiyorum. delibal mıdır nedir ona gidin. sonra neden türk filmine gitmiyorsun diye soruyorlar..
Dün gece izlediğim 2015'in muhtemelen en iyi yerli filmi.
Çıktıktan sonra arkadaşımla beraber kahkalar atarak ayrıldık salondan, film kültürünüzle ilgili tabi de düğün derneğe de gidebilirsiniz efendim.
açıkçası filme gidiş sebebim demet akbağ'dan çok bir çağan ırmak filmi olmasıydı lakin, film vasat ve sıradan bir film olmuş. Çağan ırmak'dan daha farklı bir yapım beklerdim. Sanki aceleyle yapılmış bir film gibi. Fantastik ögeler de içeriyor içinde ama o kaplumbağalar ve onları konuşturmaları neydi öyle. Sırf çekmiş olmak için film çekecek adam da değil ama niye böyle yaptı anlamadım.
Beğendiğim film.

Bugün tavsiye üzerine delibal filmine gitmeyi düşünüyordum ki sınavın kötü geçmesinin verdiği acının üstüne bu acıyı da çekmeyi göze alamadım.
Ve bu filme gitmeye karar verdim , iyiki de gitmişim hem eğlenceli hem umut aşılıyor.Vize ssonrası iyi geldi.
türk filmlerine bakış açım uzun zamandır kötüydü. bu film bu açıyı iyi yöne çekti diyebilirim.
eğlenceli zekice kurgulanmış sayılabilecek ve yer yer animasyona da yer vererek her kesimin ilgisini çekme yönünde güzel işler yapılmış film.
demet akbağ gerçekten çok büyük oyuncu. saygı duydum bir kez daha.
çok güzel değil ama güzeldir.
Ulan amma şişirdiniz ha! Sikik klişelerle dolu, Bildiğin popüler kültür filmi işte. Kızlı erkekli deniz seyahati, sahilde şarkı söyleyen erkek ve ona dibi düşen bir kız, araya birkaç tane ergen facebook sayfalarında paylaşmalık sözler.

Arkadaş çok ısrar etti de gittim, Sinemada bir an önce bitse de gitsek diye kıvranarak izledim. Allahtan arkadaşa kitledim de param boşa gitmedi. Israr etmeseydi amk banane!
"Ne derler?… Diyenler sadece konuşanlardır. Yaşamak isteyip yaşayamadıkları için, korkak oldukları için başkalarını ayıplayıp intikam alırlar.”
--spoiler--
dört dörtlük olmayan ama izlenesi güzel film. bi kere küfürsüz güldürüyor ki amacı güldürmek değil. bu yönü bile yeter. artı klişe de olsa güzel mesajlar veriyor. insan bazen klişeleri de istiyor be abi. o kadar abartmayalım. zira izleyici hep yeni hep yeniyi aradığı için bugün sinemamız içler acısı durumda. resmen nayır nolamazlı aşk filmlerini bile arar hale geldik aşklar plazalara sıkıştığından beri. bir tek kaptanın kaos kaos vızvızları sıktı beni sadece. gerisi gayet güzel. yaşlılık, azim, okul, deniz-kum-güneş, aşk, eğlence, ruhun genç olması, kuşak çatışması, yozlaşmalarımız... birçok konu var.
bu arada son 10 yıldır sevgilisiyle çektiği fotoğrafı kağıda bastıran oldu mu hiç? bu filmde o da var *
sıcak bi filmdi.
bu arada demet akbağın hastasıyım. eyvah eyvah 2 ve 3 facialarını saymazsak kendisine gerçekten hayranım. büyük kadın vesselam.

--spoiler--
abartısız, eğlenceli film. sinema harikası değil ama izleyince mutlu oldum ben. o animasyonlu kısım vardı hani şu safiyeyle kamil, orası çok şekerdi. ayrıca filmin içinde hayat enerjisi var. sevdim.

diyenler, sadece konuşanlardır.
şu an izliyorum. sevdim ben bu cem'i... kıvırcık falan diye değil! tamam onun da etkisi var ama valla ondan değil! ismi hoş geldi... *

Edit: her insanın hayatında var olması gereken bir tip olduğu için sevdim. Hani derler ya her eve lazım... Böyle bir insan da herkese lazım.
ay resmen benim ekranda görmeye bayıldığım insanları alıp film çekmişler
(bkz: demet akbağ)
(bkz: ümit erlim)
(bkz: efecan şenolsun)
(bkz: Yetkin Dikinciler)
biraz eski bir filmmiş netflix'e düşünce hemen izledim. konu güzel sıkıcı bir film değil herkese tavsiye ediyorum boş vaktiniz varsa açın izleyin anam.
“Hayat, deneyip yanıldıklarımızdır”

Yanıltanlara bin selam…