bugün

1960 yıllarının ünlü bir dizisi olan sonra ilk kez 1996da, sonra 2000'de sinemaya aktarılan
ve fanatikleri olan mission impossible serisinin devam filmi. yönetmenliğini lost'un yaratıcısı j. j. abrams'ın yapması dışında ilgimi çekmeyen, patlamalarla ve yangınlarla geçmek zorunda olduğundan pek bir beklentimin olmadığı film.*

ayrıntılı bilgi:

http://www.imdb.com/title/tt0317919/
tom cruise basroldedir.
--spoiler--
Gerçekdışı aksiyon sahneleri ile izleyeni eğlendiren ama hiç bir şey beklenmemesi gereken mizahi macera filmi. Ethan Hunt(Tom Cruise) insan üstü yeteneklerini film boyunca sergilemiş, ölmüş, öldürülmüş ama sonuç olarak mutlu sonla filmi noktalamıştır. Füzeden hızlı koşabilen kahraman olarak film endüstrisi tarihine altın harflerle adını kazıtmıştır. türk filmi ile dalga geçen zihniyetin bu film hakkındaki görüşlerini merak ile bekliyorum. *
Ethan=Trafik canlı bir organizma gibidir.davranışları çok değişkendir.
1.Kadın 2.Kadına fısıldıyarak= benimle evlenmek istese hemen evlenirim.
2.Kadın= Bende
Grubun erkek elemanı= Bende teklif etsem mi acaba ***
(bkz: dünyayı kurtaran adam)
--spoiler--
Ethan hunt, adam adam degil, insanotesi bir varlik;

4 lisani (benim sahit oldugum, almanya-ıtalya-havaalani-sangay sahneleri) anadili gibi konusmasinin yaninda, silahlar konusunda bir egitmen (son sahnede 2 dakika icinde ve olumle yuzyuze iken verdigi ayrintili ve hizlandirilmis atis taktikleri kursu), bir matematik profesoru (sangay 1604 nolu evde arka planda cam uzerine bina resimlerini yaparak binadan atlamadan once cizmesi gereken yay uzunlugunu hesaplayip gerekli olan kablo uzunlugunu hesapladigi sahne), supersonik nisanci (binanin catisindaki camdan kayarken nisan alıp iki kisiyi vurdugu sahne), uzun mesafe kosu rekortmeni (15 km kuzey-dogu daki binaya adamın cep telefonunu kapatma suresinde ulasabilmesi) ve daha sayamayacagim bircok ozellikleri bulunan bunu yapan insan olamaz ve de son sahnede insan sevdigini siker mi dedirten bir basrol oyuncusunun oynadigi (tom cruise) * aksiyon-komedi karisimi, gorsel zenginligi olan film. sevgili yazar arkadasim yuhako ile birlikte dun gece ozel goserimine katildigimiz ve gercekten bizi eglendiren, gorsel zengin film. bu arada bize biletleri saglayan arkadasimiza da tesekkuru bir borc biliriz * ;-)
izlerken yorulan ama ethan hunt ın hiç yorulmadığı film. iki saat içinde bu kadar aksiyonu hangi bünye kaldırır allah aşkına? günümüz filmlerinde sıkça kullanılan şaşırtmacalar, dumura uğratmacalar sıkça kullanılmış, iyi de olmuş.

sanırım en güzel oyunculuğu philip seymour hoffman sergilemiş. film ayrıca michelle monaghan a aşık olma riskini taşıyor, az sahnesi olsa da.



--spoiler--
philip seymour hoffman ın filmin başında ve sonunda gösterilen sahnede elinde tabanca ona kadar sayması acayip geriyor. şangay da derme çatma bir evdeyken ve interpol tarafından aranırken nasıl oluyor da gökdelenin tepesine çıkabiliyorlar birden? zaten nasıl çıktıklarını da göstermiyorlar, sahne değişiyor hooop gökdelenin çatısına. gerçi film bunun gibi birçok belirsizlikle dolu. hele filmin sonuna kadar peşinden koşulan tavşan ayağının ne olduğunu öğrenememek çok sinirlendirdi beni.

bu arada ipler yine kısa geliyor ve kahramanımız ethan hunt bir türlü yere düşemiyor.*
--spoiler--
(bkz: ben imkansız aşklar için yaratılmışım)
yine amerika nın kazandığı,iran ı neyle vuracağının belli olduğu* pop corn tadında bir film...

ethan hunt abimiz neredeyse hiç uyumadan yaklaşık 100 saat boyunca aksiyon halinde bulunmuştur filmde...
atlamali zıplamali patlamali hoplamali dışııınn dışınnnnnn filmi.
yönetmenin değişmesiyle filmin ilk iki bölümünden ayrılması hemen fark edilen ve fakat gene bol abartılı ama heyecanlı ve sürükleyen oscara aday gösterilmesi uzak ihtimal olan film
göremiz tehlikes serisinin 3. filmi. bu filmde ajan hunt un ayakları hiç yere basmıyor, hep uçuyor. kulağının yanından mermi, götünden düşman hiç eksik olmuyor. adam bir evliya misali durdurabilene aşkolsun. hatta bir sahnede elleri ayakları kelepçeliyken yanına gelen düşmanın elinde kalemi ısırarak alıyor ve kelepçenin kilitlerini açıp dünyayı kurtarıyor. yani izleyenlere "oha be kardeşim sende yani!" cümlesini söyletiyor hunt efendi.
gereksiz extreme sahneler doldurulmuş gereksiz film. ilk sahneleri görünce j j abrams 'ın nurlu elleri değdi, seriye can geldi dedik ama sırf izleyiciye hokkabazlık sahneleri vermek için gereksiz extreme aksiyona girilince tadı kaçtı. akşamdan kalan yemekleri karıştırıp yeni bir yemek çıkarır gibi serinin ilk iki filminden alıntılar ile üçüncüsünü giydirdiler*.

chris wilton yıldızlı pek iyi aldı, filmin kendisini maymun etmesine izin vermeyecek bir oyunculuk çıkardı. match point 'de de tutmuştum ben kendisini.
göz alıcı köprü sahnesiyle kanımca en iyi aksiyon filmleri arasına girebilmiş, 90'larda yayınlanan dizinin tadını veren bir tom cruise filmi.
gayet başarılı bir aksiyon filmi. ama sadece aksiyon filmidir bunu unutmamak gerek.
ethan hunt'ın bir robot olduğunu bizlere göstermiş filmdir. öldükten sonra dirilen bir insan daha tanımıyorum ben zira. zannettik lamborghini gallardo şöleni izleyeceğiz. o bile sadece 1 dakika.
diğer görevimiz tehlike filmelerinde bulunan ekipmanlar, bu filmde de mevcuttur
1) halat ( çelik örgülü 4 cm çapında)
2) paraşüt
3) gökdelen ( çatısı camdan olacak, en üst katında muhakkak önemli bir ürün olacak)
4) uzun atlama dünya rekoru update i
5) Lazer
6) maske ve ses düzeneği ( çabuk çıkarılabilir olmalı *)
7) tom cruise ve taş hatunlar
şuan kanal d de başlamış, serinin en iyi filmi. dublajlı sarmıyor tabi ki.