bugün

(bkz: life of pi)
Görselliği ile hakikaten müthiş bir ziyafet olan filmdir. her sahnesine ayrı hayran oldum.
Degisik bir film. Sonunda "Bu ne lan, teknede yediniz koca filmi" diyene hak verebilecegim gibi, cok begenene de hak veririm.

Kendi adima genel olarak sevdim, guzeldi. Amma velakin filmin sonunda bir kafa karisikligi yasatiyor ki hic sevmem. Neyse ne ulan soyle iste.

(bkz: ) megersem ruyaymis
zekice, umulan finali gerçekleştirmeyip düşündüren, heyt bea bu da mı gol değil dedirten harikulade yapıt.
tam bir görsel şölen ancak biraz overrated bir film olduğunu düşünüyorum. ancak tekrar belirtiyorum muazzam bir görsel şölen. 7,6/10
yüzen adanın insan şeklinde olduğu film.
Bu tarz insanı düşünmeye yönelten filmleri severim. Filmi gece üç buçuk civarı hafif bir uyku modunda izlediğim için
kaçırdığım çok şey oldu sanırım. O yüzden tekrar izlemeyi planlıyorum.

--spoiler--
pinin filmin sonuna doğru anlattığı hikayelerden bana kalırsa şüphesiz ikincisi doğrudur. Sırtlan aşçıyı, zebra hinduyu,
orangutan da annesini temsil ediyor pinin hikayesini yazacak yazarın söylediği gibi. Pinin okuduğu kılavuzda diyor ki hikayeler uydurun. Etobur bir adanın olduğu, zebranın insanların kaldığı bölümden çıkması, kaplanın piye zarar vermemesi ancak böyle bir hikayenin ürünü olabilir.

Kaplanın geriye dönüp bakmaması ve direkt ormana dalması, pinin kendine yeni bi hayat kurduğunu ifade ediyor gibi geldi bana. Filmin sonundaysa size iki seçenek veriliyor. Birincisi albenisi olan , insana daha güzel ve çekici gelen kaplan hikayesi. Bu hikayeyi seçenler metafizik olaylara daha yatkın, inanmayı seçmiş ve inanç konularında akıl ve bilimi biraz daha geriye iten kısım seçecektir. ilk hikayeye inanmak tanrıya inanmaktır bi nevi. Tanrıda bu hikayeye inanmanı isterdi sözü bunu özetliyor.

ikinci hikayedeyse aşçının acımasızca öldürdüğü iki insan ve pinin aşçıyı öldürmesi, hayatta kalmak için aşçının budisti iğrenç bi şekilde kullanması vs vs. anlatılıyor. Bu hikayeyse daha gerçekçi ve filmde pi bunu anlatırken ağlıyor. Bu da gerçek hikayenin bu olduğu kanısını güçlendiriyor. ikinci hikaye daha acımasız ve daha gerçekçi, bu hikayede inanç yok tanrı yok. Tanrının olup olmadığı konusunda herhangi bir fikir yok. insanın ikinci hikayede de inanç unsuru araması çok olağandır bu filmde. Bu inançta sanıyorum
agnostisizmdir.

Pi film sonunda babasının haklı çıktığını, ondan çok şey öğrendiğini, kaplanın gözlerinde gördüğü şeyin kendi ruhunun yansıması olduğunu söylüyor fakat kaplanın da pinin ruhundaki güzellikleri taşıdığını kabul etmek istiyor daha doğrusu zorunda kaldığını söylüyor. Anladığım kadarıyla filmin sonunda pi annesinin tanrısalcılığa değil babasının bilimselliğine bağlı inancı seçiyor.

Filmde verilen mesaj açıktır. Gerçekler ortadadır fakat insan isterse inanması kolay izahı, zor olan şeylere şüphe duymaksızın inanır. Filmin sonunda tanrıya inanıp inanmamak size kalmıştır ama film gerçeklerin inançsızlıkla aynı doğrultuda olduğunu göstermiştir.

tanıma gelirsek bütün gerçeklere rağmen ilk hikayeye inanmayı seçtiğim güzel film.
--spoiler--
--spoiler--
balina sahnesi diyorum başka bir şey demiyorum. o sahneyi görüp de filme laf edebileni deniz anası çarpar.
--spoiler--
oscar torenine damgasini vurmustur. lan sinemaya gidip afisine bakinca, pi'nin yasami ne amk diyip celal ile cerene girmistim. evet.
balina sahnesi değil, richard parker ile görsel efekt oscarlarını alan film.

filmi izledikten sonra kaplanın CGi olduğunu duyunca inanamamıştım.
tahminlerin aksine, şu ana kadar aldığı ödüller 'en iyi film ödülü'nün habercisi değil de, 'teknik ödülleri verip yollayalım ödülleri' olan film. umarım yanılırım.

edit: yanılmadım.
http://www.replikler.net/...ag/life-of-pi-replikleri/
şuan 2 oscar almış filmdir. ne kadar ironiktir ki biz tarafından ilgi görmemiştir.
2013;
best achievement in visual effects: life of pi (2012)
best achievement in cinematography: life of pi (2012)
sinemada izleyemediğim için çok pişman olduğum filmdir.
çelişkilerle ve olağanüstülüklerle dolu olduğu için kesinlikle realist bir bakış açısıyla izlenmemesi gereken filmdir. bütün filmi orda (bkz: kesin ip var amına koyim) mantığıyla izledim rezil oldu film.
big fish tadında güzel film. iki film de aynı mesajı veriyor: hikayeyi nasıl dinlemek istersin?
valla izlemekle ne bişey kazanırsınız nede bişey kaybedersiniz oyle bir film işte.
sahneler falan fişman güzeldi de hiç gerçekçi değildi. pek sevmedim.
3 oscar aldıktan sonra izLemeyenlerin merakını iyice depreştiren film. En kısa zamanda izleyeceğim.
4 oscar ödülü almış ilginç film.
(bkz: pi nin yaşamı)
konusu süpersonik farklı değil. yeni hayat ta buna benzerdi sonuçta.
ama görüntü açısından kusursuz. her sahnesi bir fotoğraf karesi kadar detaylı estetik mükemmel.
yakın zamanların yaygın alışkanlığı ile ucu açık bırakılmış film. görselliğe diyecek yok amma lakin ki öyle değildir.
avatar gibi işi sadece görsellikte bırakmamış konuyu da dine getirip bir şeyler söylemeye çalışmış film.

--spoiler--
* *
--spoiler--
son yıllarda izlediğim en güzel film yolunda ilerlerken saçma sapan finaliyle en dandik filmler listeme girmiş, balon film.