bugün

tam olarak aynı stil olmasa da benzer duygular uyandıran bir başka kitap ; (bkz: yıldız kız)
(bkz: le petit prince)
(bkz: starman)
antonie de saint exupery'nin ''le petit prince'' orjinal isimli hikaye kitabıdır. Çocuk kitabıdır demiyorum; çünkü gerçekten her yaştan kişiye hitap edebilecek bir kitaptır. Sadece resimli kapağı yada içindeki küçük resimler böyle bir imaj uyandırıyor olabilir.

Kitabın en sevdiğim bölümü ise küçük prensin, seyahatindeki ilk uğradığı gezegen olan kralın gezegenindeki konuşmalardır ki şöyle....

"Gitme," dedi kral. Birine krallık yapmaktan dolayı mutlu olmuştu. "Gitme, seni bakan yapacağım!"
"Ne bakanı?"
"Şey... Adalet bakanı!"
"Ama burada yargılanacak hiç kimse yok ki!"
...

"O halde kendini yargılayacaksın," dedi kral. "En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir."
"Evet," dedi küçük prens, "ama kendimi her yerde yargılayabilirim. Bunun için bu gezegende kalmama gerek yok ki."
'su yüreğe de iyi gelebilir..'
iki insanı birbirine bağlayan, daha sonra da hiç olmayacak şeylerin peşinden koşturan, en sonunda en başta olması gerekeni yapan, ayıran şaheser.
çocuklarla büyüklerin aynı oranda sevdiği bir kitap.
kitapla bir olunur, yaptığın her şey boş geliverir bir anda.
okuyanın dünyasını şu ya da bu şekilde değistirir. özel bir kitaptır, okunmalıdır.

- kimileri içinse çok daha özeldir.
dinledikçe anlam kazanan, mükemmel bir sakin parçası.

taze durmayı unuttuğum şu şubat gününde, ben nasıl naif olsam?
söyledim pek ince işlerim ben; sen bakar, dalar, konuşur ve şahlanırsın..
birden susturdum tüm dünyayı sen konuş diye, nasıl sağırsın kendine
ilk defa toslayınca bir incelik abidesine yarattın yenisini..
bildiğim tüm küçük hayatlar yıkık ya, sen onarma istemem.
sevdiğin bu gözler sessizse, inan çok çok uzakta gerçeğim..

koş dur, büyülü renklerin arasında bu gezegenin,
her şeye sahipsin ..
emin ol bu içtenlik senin ben zaten yaşarken bambaşka bir alemde..
bildiğim tüm küçük hayatlar yıkık ya, sen onarma istemem.
sevdiğin bu gözler sessizse, inan çok çok uzakta gerçeğim..

sen küçük prensim, varlığınla fethettin mi sandın garip dünya mı?
boşa saydın, bak, bunca beden zaferde benimle yıllar sonra...
http://www.kucukprens.org/kitap/1.php adlı siteden bütün kitap eksiksiz okunabilir.çizimleride vardır.
insanlar ikiye ayrilir: kücük prensi anlayabilenler ve kücük prensi anlayamayanlar.
aglatir bazen...
Bir keresinde güneşin batışını tam kırk dört kez izlediğini anlatmıştın bana. Sonra da şöyle demiştin: "Bilirsin, insan çok mutsuz olduğu zamanlarda güneşin batışını izlemeyi sever."

"Peki sen mutsuz muydun?" diye sormuş, ama yanıt alamamıştım senden.
"atatürk diye bi diktatör"

böyle bişey mi geçiyormuş bu kitapta. okumadım hatta kitabı görmedim bile. bu yüzden gelecek eksi oylarda "hayır it herif, böyle bi kitapta öyle bi söz ne arar" şeklinde bi tepki gelirse aynı şekilde sertleşirim belirteyim, benim düşüncem felan değil çünkü.
*
bir nevi simyacı.
(bkz: küçük prens)
her insanın okuması gereken hatta düşünceleri oturduktan sonra bir daha okuması gereken asla bir çocuk kitabı olamayacak kadar felsefik bir kitaptır. tam anlamıyla büyüklere bir masaldır.
sakin' in en güzel şarkılarından birisi. naif gibi duruyor ama çok fazla burukluk barındıyor. dinledikçe dinlettirenlerden. linkini de veriyim tam olsun.

http://www.myspace.com/sakin
(bkz: çokoprens)
kitap kapağı çocuk kitabı gibi dursa da ve küçükken keşfetseniz de, okudukça ve yıllar geçtikçe anlamını derinleştiren, insana insan olduğunu yeniden hatırlatan, bir şeyi karşılıksız sevmenin ne anlama geldiğini öğreten başucu kitabıdır.

tamamen çaresizliğe düştüğünüz zamanlarda okuduğunuzda kendinize geliyor ve hayata yeniden başlayıp eşşekten bi kaç yaş büyük olsanız da, kitabın sonunda gözleriniz dolsa da yine yeni yeniden yaşamaya başlıyorsunuz...
Eskişehir şehir tiyatroları tarafından da oyunlaştırılmış ve çeşitli illerde gösterimi yapılmış * müthiş bir eserdir.
--spoiler--
büyükler bir şeyi kendileri anlayamıyorlar. bu yüzden biz çocukların onlara durmadan açıklama yapmamız, nasıl da bıktırıcı oluyor...
--spoiler--

büyüdükçe bazı değerleri göremediğimi ya da unuttuğumu farketmemi sağlayan güzel bir kitaptır.
arada bir okunmalıdır, her okuyuşta insanı düşünmeye, sorgulamaya iter çünkü.
ankara nefes bar'da duvarda resmi olan kitap kahramanı.
bu eser fransızca kaleme alınmış olmasına rağmen yazım yeri new york, amerika'dır.
savas, zulum ve vahsetin ortasinda meydana gelen en güzel, en masum eser.
Saint-Exupéry'nin cocukluga, masumiyete, yürekle bakip iyiligi görmeye ve gözlerin aslolani görmediklerine dair, su kadar berrak destani.
yetişkinlerin kocaman, kalın, ağır bir dille yazılmış kitapların dışındaki kitaplardan da dersler çıkarabileceklerinin kanıtı. her yaşta ayrı bi' tat alınan. başucu dense yeri ve güzel olan şudur ki yıllardan beri aynı saflıkta kalabilmiş. popüler olmanın getirdiği ya da kitaptan götürdüğü olmamış. belki o yüzden ki küçük prens insanların hep kahramanı olarak kalacak.

"unutma, dedi tilki, gülün için harcadığın zamandır gülünü bu kadar önemli yapan.
gülüm için harcadığım zaman.. dedi küçük prens, hatırlamak için.."
bir kimseye verilebilecek en güzel hediye olan kitap.