bugün
- galatasaray14
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor14
- icardi190519
- fettullah gülen'in ölmesi10
- dinci geri zekalılar ile insanlığın mücadelesi17
- sokak hayvanları uyutulacak67
- online 28 yazar şu an ne yapıyor16
- neden yazarlık yapıyorsunuz15
- bir kadın nasıl susturulur27
- yaya geçidinde kendini yola atan alman11
- 24 mayıs 2024 panathinaikos fenerbahçe beko maçı16
- türk kızlarındaki zenci merakı15
- menzilcilerin gay gay hareketleri13
- namaz kılan kemalist fayda görür mü10
- bir kadına söylenebilecek en güzel iltifat20
- iremga'yı taşlamak17
- mert hakan yandaş20
- türkiye fakirse halk neden obez37
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor28
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler9
- lise eteğini saklayan hatun13
- karşı cinste çekici gelen özellikler14
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı16
- putine bir savaş taktiği ver12
- ideal erkek boyunun 195 olması16
- ameliyatla erkek oldum soruları alayım19
- rüyada olduğunu fark etmek8
- zalbert kızsa kanıtlasın11
- hayırlı cumalar9
- türk kızları neden gülümsemiyor14
- biontech aşısı olan insan9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması9
- iran cumhurbaşkanının cennete girişi12
- geldi yine deli9
- sokak köpeklerini çin'e ihraç etmek12
- türk erkeklerindeki iğrenç detaylar15
- beşiktaş ın fenerbahçe yi geçmesi12
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı25
- e f e8
- aydinoglu bombala21
- bir erkek nasıl rahatlar15
- kocaeli de asansöre sıçan adam8
- 6 ayda yazılımcı olmak10
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı11
- bik bik için diktiğim etek17
- insan olmaya ceyrek kala8
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması11
kutuplardan ekvator`a doğru yayılan sıcaklık ve samimiyet akımına bağlı ısınma çeşididir... içindeki yazarların bir kalorifer bir ufo belki de bir gulf stream etkisi yaratması sebebiyle ortaya çıkmaktadır... şikayet edilmeyen, sorun haline getirilmeyen ve hatta çeşitli çevre örgütlerinin de destek verdiği tek ısınma türüdür...
önemli bir vakadır. Tabi dünya nüfusunda kadın oranı arttıkça küresel ısınmanın da artması doğaldır.... ateş gibi oldu dünya ...
insanlar azdıkça Allah'ın belası gelir. Bu olay da budur..
Ocak ayında şort kısa kollu tişört ile gezenleri görünce ne oluyor diye düşündürür.
yüzyılın en büyük yalanı.dünyaca ünlü coğrafyacılar klimatoloji uzmanları da deklare etmektedirki 10 yıllık dalgalanmalar iklim değişikliği olarak adlandırılamaz.çünkü yüzyıllardır böyle dalgalanmalar olur ama iklim değişikliği soğuma veya ısınma diyebilmek için en az 50 yıllık ekstrem değişiklikler gerekmektedir.bi kaç güdümlü malum ülkenin uşakları tarafından belli hesaplar için dillendirilen bir balondur.aynı tipler 1920lerde 30larda sigaranın kalbe ve mideye yararlarını basında boy boy reklamlarla uzmanlarına söyletmediler mi? şimdi ne oldu sigara kaka pis.bilimsel gerçekler değişmez ama algılar ideolojiler mefkureler değişir.ve böylece zavallı fakir fukara ve uşaklar belli görüşlere kandırılarak kanalize edilir.şuan bildiğimiz tarih bilimsel realiteler şunlar bunlar hepsi çarpıtılmış durumdadır.darwinin teorisi hala daha okullarda üniversitelerde okutuluyorsa bilimsel gerçekliklerin üstü egemen gücün istediği kadar kapatılır istediği zaman istediği kadarı açılır olarak yorumlanabilir.en kötüsüde gerçeğe ulaşmak için önümüzde kocaman bir duvar var oda ''algı mühendisleri''.biz gerçek kaynaklardan tarih bilim coğrafya teoloji öğrenemiyoruz çünkü kaynaklar bunların elinde ve ulaşamıyoruz.kabul etmeliyiz ki cahil bırakıldık.
Nerede o eski kislar ,dizimize kadar yagan ,asan karlar , nerede o bembeyaz puslu karli aksamlar , o sicak kestaneler ,o isikli bacasi tuten mutlu yuvalar ,nerede o ellerinin usumesine aldirmayan kara doyan cocuklar ....kuresel isindik biz ,isindikca ruhumuzu soguttuk biz
Bilim adamlarının son 50 yıldaki sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde fark edilebilir etkileri olduğu görüşündeki küresel ısınma.
insanların sadece parayı düşünmesi, ileride ne olacağını düşünmemesi, doğanın hangi hızla yok olduğunu bilmemesi gibi nedenler yüzünden katlanarak hızlanan durum.
küresel ısınmanın tek çaresi olarak çiftlik hayvanlarını beslemek ve mera alanlarına yatırıp yapmak olduğunu ilgi çekici anlatımıyla açıklayan allan savory mutlaka dinlenmeli. dinleyince çoook şaşıracaksınız. video'da türkçe alt yazı mevcuttur, arayıp bulun mutlaka.
(bkz: allan savory)
(bkz: allan savory)
kutup ayılarının ve penguenlerin durumlarını düşündükçe daha da farkına vardığım içimi acıtan durum. bence bu konuda herkese iş düşüyor; ama nedense genelde lafta kalıyor. gerçekten zor olduğunu da düşünmüyorum. bir beyaz eşya vs. alırken önce en azından çevreci ürünler seçmeye özen göstersek (elektrik tasarruflu vb.) kişisel olarak epey destekte bulunmuş oluyoruz aslında. bir de ben bu konuda duyarlılığın artırılması gerektiğini düşünüyorum ve bunu düşünen markaların da desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. dondurma alırken bile dondurucuya bakar oldum. *uğur derin dondurucunun çevreci ürünleri var mesela. Üstlenmeye üşensek de bu dünya hepimizin ve özen göstermemiz gerekiyor.
felaket çok yakındır. yakında bence su savaşları başlar.
noel babanın ocağına incir ağacı dikmiştir. yılbaşına girdik gireceğiz tek damla kar yok buralarda.
Kıyı ulkelerde önemli sorun haline gelmiştir. Hollanda misal. sular altinda kalabilir yuzlerce yil sonra.
temiz enerji işine daha ciddiyetle eğilmek gerektiğini hatırlatan ısınmadır. ısınma ya da iklim değişikliği... çok önemli değil, mühim olan atmosfer ve doğal yaşama alanlarımız sürekli kirleniyor ve bu gidiş pek hayra alamet değil.
insanların bizzat kendi işlediği kötülükler yüzünden karada ve denizlerde bozulmalar ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını dünyada onlara tattıracaktır.
Rum suresi ayet 41.
Rum suresi ayet 41.
Ayetin ucu açık. Ben burada post hoc görüyorum başka bişey değil.
vay anasını bunun için de bir ayet bulunmuş.
la ayeti bulacağımıza azıcık bilimsel bir şeyler bulsak ya.
adamların bulduğu buluşlar kur'an da var mı diye araştırma yapmaktan bilimsel araştırma yapamaz olduk.
şu an için ciddi anlamda etkisini göstermeye başlayan çaığımızın belki de bütün çağların en büyük vebası.
küresel ıkınma sebebi ile değişen iklimler belli bir kısmı tedirgin ediyor zaten.
he diyer kısım mı ? onlar zaten 31 ve dünyanın lideri olmak için uğraşıyorlar.
la ayeti bulacağımıza azıcık bilimsel bir şeyler bulsak ya.
adamların bulduğu buluşlar kur'an da var mı diye araştırma yapmaktan bilimsel araştırma yapamaz olduk.
şu an için ciddi anlamda etkisini göstermeye başlayan çaığımızın belki de bütün çağların en büyük vebası.
küresel ıkınma sebebi ile değişen iklimler belli bir kısmı tedirgin ediyor zaten.
he diyer kısım mı ? onlar zaten 31 ve dünyanın lideri olmak için uğraşıyorlar.
zâten olacak bir döngüyü biraz hızlandıran iştir.
Ayetler yüzünden araştırma yapamayanların bu ayeti duymadan önce ne gibi bilimsel çalışmalar yaptıklarını merak ettiren husustur.
Ayetler sadece kur anın mucizeliğinin delillerindendir.
Küresel ısınma konusunun incelenmesine , yada başka bilim dallarına engel değildir. Bu ayet sadece din deyince aklına bilim gelenlere ve hiçbir bilim dalıyla ugrasmayanlara kapak olmuştur.
Ayetler sadece kur anın mucizeliğinin delillerindendir.
Küresel ısınma konusunun incelenmesine , yada başka bilim dallarına engel değildir. Bu ayet sadece din deyince aklına bilim gelenlere ve hiçbir bilim dalıyla ugrasmayanlara kapak olmuştur.
Paris sonuç bildirgesi yayınlansın da alınacak tedbirleri görelim. Ha boku çıktı artık umarım geri dönülebilir noktadayızdır yoksa alternatif dünya arayışlarına başlamak lazım.
Tarihi çok yeni değildir . Sanayi devriminden sonra ilk kez 1896'da Prof . Dr. Svante Arrhenius atmosferdeki karbondioksit oranının iki katına çıkarmanın , kutuplardaki buzun erimesine neden olacağını , philosophical magazine and journal of science dergisinde açıkça beyan etmiştir .
Sonraki yıllarda yapılan araştırmalar neticesiyle dünya atmosferinin her 10.000 molekülünün , 3'ünü Karbondioksit oluşturduğu tahlil edilmiştir . Bu Döngü sürekli şekilde devam etmektedir , Dünya'nın nefes alış verişleri incelenmiş , kuzey ormanlar ve güney okyanusları karbondioksit düzeyini sabit tutmaktadır . Ama buradaki en belirleyici unsur Kuzey ormanlarıdır , Dünya'nın nefesini ilk keşfeden (bkz: charles david keeling) bunu anlamış ve yıllın ilkbahar ve yaz aylarında Kuzey ormanları sayesinde , Dünyadaki Karbondioksit seviyesi azalmaktadır , Sonbahar -kış mevsimlerinde dökülen yapraklar neticesiyle de karbondioksit seviyesi artmaktaydı . Bu kusursuz bir dengeydi , ta ki insanoğlu bunu bozana kadar . Birçok insan hala böyle bir şeyin olduğunu göz ardı ediyor ama maalesef keşke gerçek olmasa . Hadi şöyle bir kıyas yapalım olayı daha net anlayalım ;
Dünya'nın atmosferini en fazla şekilde tahrip edecek güç , Volkanik yanar dağlardır . Büyük bir patlama (Yellowstone'daki gibi) canlılığı yok etmeye götürecek kadar güçlüdür . Ama bu patlamanın devasa olması gerekmektedir . Atmosfere aniden milyarlarca ton karbondioksit salıp , güneş ışığının girmesini engelleyecek kadar büyük olmalıdır . Her yıl volkanik patlamalar sonucu Dünyamıza 500 milyon ton karbondioksit salınmaktadır . Çok büyük bir rakam öyle değil mi ? Ama sıkı durun bunun nedeni volkanlar değil , bizzat biziz . Neden mi ? Aslında basit . Çünkü ; insanoğlu mevcut günümüzde atmosfere her yıl ; ortalama 30 milyar ton karbondioksit salmaktadır . ne kadar fazla bir rakam değil mi ? Volkanların %2'si bile değil öyle değil mi ?
Peki soracaksınız; Atmosferde her 3/10.000 Oranında olan karbondioksit nasıl olur da bu kadar etkili olabilir ? Çünkü ; Karbondioksitin böyle bir etkisi var maalesef . Atmosferimizde her 3/10.000 olan karbondioksitten mahrum kalsaydık , şu an dünyamızda canlının varoluşmasını engelleyecek kadar soğuk , eğer bu oran 6/10.000 olsaydı varoluşmasını engelleyecek kadar da sıcak olurdu . Bu sebepten mütevellit insanlarımızı bilinçlendirmemiz gerekmektedir , gelecek nesillerimize güzel bir Dünya bırakmak adına .
Sonraki yıllarda yapılan araştırmalar neticesiyle dünya atmosferinin her 10.000 molekülünün , 3'ünü Karbondioksit oluşturduğu tahlil edilmiştir . Bu Döngü sürekli şekilde devam etmektedir , Dünya'nın nefes alış verişleri incelenmiş , kuzey ormanlar ve güney okyanusları karbondioksit düzeyini sabit tutmaktadır . Ama buradaki en belirleyici unsur Kuzey ormanlarıdır , Dünya'nın nefesini ilk keşfeden (bkz: charles david keeling) bunu anlamış ve yıllın ilkbahar ve yaz aylarında Kuzey ormanları sayesinde , Dünyadaki Karbondioksit seviyesi azalmaktadır , Sonbahar -kış mevsimlerinde dökülen yapraklar neticesiyle de karbondioksit seviyesi artmaktaydı . Bu kusursuz bir dengeydi , ta ki insanoğlu bunu bozana kadar . Birçok insan hala böyle bir şeyin olduğunu göz ardı ediyor ama maalesef keşke gerçek olmasa . Hadi şöyle bir kıyas yapalım olayı daha net anlayalım ;
Dünya'nın atmosferini en fazla şekilde tahrip edecek güç , Volkanik yanar dağlardır . Büyük bir patlama (Yellowstone'daki gibi) canlılığı yok etmeye götürecek kadar güçlüdür . Ama bu patlamanın devasa olması gerekmektedir . Atmosfere aniden milyarlarca ton karbondioksit salıp , güneş ışığının girmesini engelleyecek kadar büyük olmalıdır . Her yıl volkanik patlamalar sonucu Dünyamıza 500 milyon ton karbondioksit salınmaktadır . Çok büyük bir rakam öyle değil mi ? Ama sıkı durun bunun nedeni volkanlar değil , bizzat biziz . Neden mi ? Aslında basit . Çünkü ; insanoğlu mevcut günümüzde atmosfere her yıl ; ortalama 30 milyar ton karbondioksit salmaktadır . ne kadar fazla bir rakam değil mi ? Volkanların %2'si bile değil öyle değil mi ?
Peki soracaksınız; Atmosferde her 3/10.000 Oranında olan karbondioksit nasıl olur da bu kadar etkili olabilir ? Çünkü ; Karbondioksitin böyle bir etkisi var maalesef . Atmosferimizde her 3/10.000 olan karbondioksitten mahrum kalsaydık , şu an dünyamızda canlının varoluşmasını engelleyecek kadar soğuk , eğer bu oran 6/10.000 olsaydı varoluşmasını engelleyecek kadar da sıcak olurdu . Bu sebepten mütevellit insanlarımızı bilinçlendirmemiz gerekmektedir , gelecek nesillerimize güzel bir Dünya bırakmak adına .
güncel Önemli Başlıklar