bugün

entry'ler (2732)

vahşi köpek sevenler mağarada yaşasın

vahşi köpekleri savunup, koruyan, sokakta besleyen, masum insanların ölümüne neden olan ve insana zerre saygısı olmayan, insan düşmanı vahşi köpek sevicileri mağaralarına gidip vahşi köpekleriyle yaşayabilirler. saygı duymadığı insanların ve toplumun ürettiği hiçbir değeri/faydayı kullanmayı hak etmiyorlar. ülkemizin güzel mağaraları var, örneğin zindan mağarasına gidebilirler.

bir kadın bir erkekle neden arkadaş olmak istesin

erkeklerle felsefe konuşabiliyorum, şimdiye kadar hiçbir kadınla konuşmak mümkün olmadı, akademisyen dahil. ahahah

kadın hakları ve köpek hakları

bu yıl şu kadar kadın, şu kadar köpek öldürüldü diyor geri zekalılar yaaa... kadını köpekle eş tutmak nedir? kadın cinayetleri üzerinden köpek mağduriyeti yaratmaya çalışıyorlar. köpekler 80 tane insan öldürdü, cinayete kurban giden kadınlar kaç insan öldürdü? bu köpek sevicilerine allah'ım akıl fikir ver, insana saygıları yok yemin ederim. insan sevmiyorsanız, köpekleri alıp insanlardan uzakta, mağara ve ormanda yaşayabilirsiniz. mağarada yaşamanıza engel olan nedir? insanların ürettiği hiçbir şeyden faydalanmayın, yol, su elektrik, ev, fırın... gidin köpeklerinizle yaban hayatı yaşayın.

kadın hakları ve köpek hakları

twitterda şurada burada bazı beyinsizler kadın haklarıyla köpek haklarını bir tutup aynı kategoriye dahil ediyor. hangi kadın, sizi kuduz bir köpek gibi ısırdı da aynı kategoriye dahil ettiniz. kuduz köpekler tarafından ısırılıp, kudurarak ölmeniz dileğiyle...

sevgiliden alınan ilk hediye

cep telefonumu yeni satmıştım, beni meşgul ediyor ve herkes her an bana ulaşabiliyor diye. birkaç ay geçmeden sıfır bir cep telefonu aldı, maalesef.

yazarların bugunkü mutluluk sebebi

uzun zamandır ilk defa yürüyüşe çıktım. spor insanı çok rahatlatıyor. üzerime bir ferahlık geldi.

babanın yaşlandığını fark etmek

geçen yıl hem babam hem annem kalp krizi geçirdi. iyice kötüleştiler maalesef.

yazarların intihara en yakın olduğu an

16 yaşında bankada staj yaparken çok yakındım.

sevgili kanser olunca ayrılmak

iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta birlikte olmak gerek. aynısı bizimde başımıza gelebilirdi. son nefesine kadar yanından bir saniyecik ayrılmam yahu. ona hediyeler alır, gönlünü hoş eder, yemek yapar, ilacını verir, karnını doyurur, moralini yüksek tutarım. beraber gezmeye gideriz, hayatını onun hastalığına göre planlarız. iyileşince neler yapacağımızın hayalini kurarız... yani ben böyle yaparım eşime. kalp kalp kalp.
o ne yapar, onu bilmem ama.

gençlerin öğrenmesi gereken yegane şey

sosyoloji, psikoloji biliminden daha önemli. yani çevren, karakter özelliklerinden önce geliyor. hayallerini ona göre kur.

37 500 e satılan chevrolet

rengi kırmızıymış, kan kırmızı mı yoksa nar kırmızısı mı?

karınızı yıkadıktan sonra kurular mısın

ipe asarım, rüzgarda kendi kendine kurur.

37 500 e satılan chevrolet

Al bin, ülkeler arası bana mısın demez ahaha

sözlük yazarlarının itirafları

Sürekli yorgunum.

soğuk bir espri yap

Batmayan sanatçı? Mustafa sandal

35 yaşına kadar yaşayıp yorulmak

35 çok erken, insan kendini 40 sonrası yorgun hissediyor.

kredi çekecek kadar fakir olmak

10-15 yıl vadeli kredi çekiliyorsa, bizim gibi enflasyonun parayı ezildiği ülkelerde karlı çıkar. Aheste aheste ödenmeli, telaş etmeden paranın değer kaybetmesi beklenmelidir. Ahaha

kitap okumak deyince hikaye roman aklına gelenler

Ülkemizin acı gerçeği maalesef. Roman, hikaye okumak gerçek anlamda okumak değildir. Okumak, bilimsel delillerle yazılmış, bir hakikati ortaya koyan, açıklayan ve her ne işle uğraşılıyorsa o işle ilgili ufku açan okuma yapmak demektir. Gerçek okuma yapmak, zihni rahatlatmaz, zihni yorar ve zor iştir. Emek ister, çaba ister, istikrar ister.

fakire alkolik zengine iyi içici derler

Fakirin ayarı kaçıyor. Zengin nerede duracağını bilir. Babamın zengin amcası akşamcıydı, efendi efendi evinde her akşam içerdi. Kimseye zararı yoktu.

kredi çekecek kadar fakir olmak

(bkz: kredi çekecek kadar fakir olmak/#47236476)ölürseniz hayat sigortası ödüyor. Amcam ölünce borcu silindi.