kuzu kesilince sevinen kedi kesilince üzülenler

mantığını anlayamadığım paradoks tur. türkiye de hayvanseverler nedense sadece kedi ve köpek seviyorlar.

sözde hayvanseverlerin ikiyüzlülüğüdür.

birisi insanoğlunun varoluşundan beri gelen kurban inancıdır. usülleri vardır, hayvan en acısız ve en hızlı şekilde kurban edilir ve insanlara fayda sağlar. diğeri ise işkencedir, zevk içindir, kedinin ne etinden faydalanılır nede başka birşeyden. aradaki fark budur.

bu arkadaşlar hayvansever değildir. sadece kedi köpek severdir.

(bkz: Maceracı)

Bi de bunun tersi var, ona ne demeli?

ayakları bağlanıp boğazı kesilen bir hayvanın işkence görmeden ölmüş olduğuna inan sıçık zekalılar. hepiniz ortadaki yanlışı biliyorsunuz ama hala hayvansevercilik oynuyorsunuz.

Her bireyin su soruyu sormasını gerektirir: sizin bu zıkımlandığınız etler oradan geliyo, peki kedi kesmenin amacı??

etini yedikleri için kuzuya acımadıklarından dolayıdır. evet hayvansevercilik oynamaktadırlar.

kuzunun bağırsaklarını çıkartıp bir köşeye atıp can çekişmesini bekliyor insanlar. çünkü herkes cani. vereceğin saçma örnekte bile akıl yoksunluğu çekiyorsun. bir de gelmiş ayak yapıyorsun yok şöyle yok böyle. adam kediye işkence yapmış hayvan kendini mutfak dolabının altına zar zor atmış. sen hala gelmiş "kuzular koyunlar sinekler..". allah sizin de belanızı versin.

insan oldukları düşünülenlerdir. zira insan dışındaki varlıklar, beslenmek amacı dışında başka bir türü öldürmezler ve kendi türünü genellikle hiç öldürmezler. kuzu ile beslenilebileceği için kesilmesine üzülmeyen insan, eğer kedinin kesilmesindeki amacın beslenme olmadığı için üzülüyor ise insanlık için hala küçük bir umut olduğu düşünülebilir.

arkadaşlarıyla mangal partisi verirken humanistliği bir kenara bırakan amın oğullarının derdi olmuş durum. senin yediğin o dürümler,ekmek arası köfteler, tavuklar, sucuklu yumurtalar da gökten kargo poşetiyle iniyo zaten.

inançla canilik ayrıdır ve bunu ayırt edemeyen yazar beyanıdır. kurban müslüman ülkelerde dinin emirlerindendir.

O halde balina keselim, 1 can alalim 800 can sevinsin, siktiredin kuzuyu ? seklinde bir mantikla cokertilebilecek dini anlayistir.
Can candir.
Etinin lezzeti ya da etini kac kisinin yedigi o cani daha degerli ya da degersiz kilmaz.
Ancak yasamak icin beslenmek zorunda olan her canli gibi insan da bir seyleri oldurmek zorunda, bitki ya da hayvan.
Kedi eti yemekte olan yerler de var ustelik. (bkz: cin)
Allah inanciyla kesilen hayvanin etinin lezzetli hale gelmesi fikrine inananlari da tebrik etmek istiyorum.
ateist kasaplarin eti cok lezzetsiz olmali.

kurban kesme olayını islamın gereği zanneden zavallı zihniyetin mensuplarıdır.
ama kuran denen hikaye kitabında kurbanla ilgili herhangi bir zırva yer almıyor.
kurban teorik olarak bakıldığında hz. ibrahim'in sünneti oluyor.
hz. ibrahim bugün kin kustuğumuz israil halkının atası oluyor.
bizim yarım akıllılar da islamın gereği diye nefret ettikleri yahudilerin atasının geleneğini sürdürüyor.

ne sikim bir iştir bu hacı amca ?

Yılmaz Erdoğan şiirinde özetlemiştir..

--spoiler--
kalbim sızlamaz kuzu yüreğini vitrinde görünce, o bir beslenme biçimidir..
--spoiler--

çoluk çombalağın anlayamadığı kimselerdir. ulan bu sözlükte yeme ihtiyacını karşılamak için hayvan kesenle zevk için hayvan kesenin bir kefeye koyulduğunu gördüm ya türk gençliğinin zeka düzeyi hakkında bir kere daha hayal kırıklığına uğramış oldum.

eşya ihtiyaçtan doğdu. bitki bilgisinden önce et bilgisi edinildi. yenilebilir yenilemez et farkı anlaşıldı. ve insanın ihtiyaç ivmesi evrildi, günümüze geldi. şimdiyi geçelim, fizyolojinin anlaşılmaya başlandığı dönemde yarar/zarar kavramı şekillenmeye başladı. haliyle hangi et zararlı hangi et zararsız bilgisi derinleşti. hangisine ihtiyaç olur hangisine olmaz çizgisi belirlendi.

kuzu eti ihtiyaçtan doğdu. yenilebilir hayvan keşfedildikçe türler seçenek haline gelmeye başladı.

olaya sadece etik olarak yaklaşırsak, dünyanın en sığ tartışmasıı başlatırız. bunu yapmak, antropolojik bilgi yoksunluğunun kanıtıdır.

bu mantıkla sivrisinek öldüren de katildir.

paradoks falan değildir. eğer kişi beslenmesini kedi ile yapıyorsa afiyet olsun ancak kedi kesme eylemi amaçsız, canice bir eylem olduğu için haklı olarak tepki çeker, kesenin anasına bacısına küfrettirir.

yapılan eylem kedi kesmek değil kedi deşmektir, caniliktir, sapkınlıktır. olayı kuzuya, koyuna bağlayıp balıklardan bahsetmemekte "bunlar yobaz" deyip esas yobazlıkta zirveye oynamaktır.

kuzu eti sevip kedi eti sevmeyenler olabilir bunlar. dini bir kenara bırakıp da doğal yaşama baktığımız zaman insan doğasında avcıdır ve bulabildiği her şeyle beslenir. yani bir hayvanı işkence etmeden öldürmek canilik değildir aksine doğanın kanunudur.(beslenme veya mücadele amaçlıysa) sonuçta otçullar avdır etçiller de avcı.

kurban meselesine gelirsek şahsen ben boğazı kesilen bir hayvanın acı çekmeden öldüğüne inanmam.

biri sadistce zevkleri tatmin uğruna yapılan insanlık dışı bir eylemdir ve hayvancagiz in hiç yere işkenceyle murdar olmasıyla son bulur. yazıktır .

kedi olayı sadistce zevkleri tatmin uğruna yapılan insanlık dışı bir
eylemdir ve hayvancagiz in hiç yere işkenceyle murdar olmasıyla son
bulur. yazıktır .
kuzu ise besmele ile Allah yolunda bir ibadeti yerine getirmek ,
paylaşmak ve nimete şükür için kesilir . bu sayede evlerine hiç et
giremeyen insanlar dahi bunun bereketinden faydalanma imkanı bulurlar . murdar olmakla nimet olmak arasındaki farkta bitiyor olay . kurbanlık hayvanlara kör bıçaklar vb şeklinde yapılan işkenceleri ayrı tutuyorum bunlar kabul edilemez .sığ
fikirlilerin bu ayrımı anlayıp anlamayacak olmaları da muammadir .

mantığı şudur arkadaşım.

bir kedi bir karıncaya göre, bir tavuğa göre veya bir kuzuya göre daha fazla duygu hisseder. etrafında olanları daha fazla algılar, başka bir kediyi ya da insanı sevebilir, sevmeyebilir de. sosyal bir ilişki kurma kapasitesi vardır. diğer hayvanlara göre daha fazla insana benzer yani. tabi ki duygusal açıdan. bu nedenle bir tavuğu öldürmekle bir kediyi öldürmek kesinlikle aynı şeyler değildir. bu şekilde eşit kategorize edersen durumu "insan öldürmenin de bir farkı yoktur" noktasına varır düşüncen.

işkence faslını hiçe sayıyorum. zaten kuzuya işkence yapılınca da üzülür bu kediye üzülen insanlar. bahsetmeye çalıştığın eğer yapılan birçok hayvan hakları ihlalinin görmezden gelindiği ise haklı olabilirsin. ancak, insanların bu konuda spesifik bir olay üzerinde yoğunlaşması da hayvan hakları konusunda bilinçlenme açısından gayet yerinde güzel bir adımdır. toplum hafızası için bir miat taşıdır en azından herkesin hatırlayabileceği. belki birçok bunun benzeri olayın da önüne geçecektir bu tepkiler. misal bu can aksoy isimli cani arkadaşımız bu olaya kalkışmadan bir gün önce bu tarz yazıları başka biri için okusaydı bunu yapmayacaktı muhtemelen. okuyanlara teşekkürler.