bugün

kültür kolejinden yandaki alcak duvar vasıtasıyla hemen atlayıp gidilebilen,bursa'da ist.yolunda bir yemek yeme mekanı.
gemi mutfağı manasıda geLmektedir..
içinde patates közlenebilen, üstünde kestane pişirilebilen, çekirdek kavrulabilen, bulunduğu mekanı acayip iyi ısıtan, büyükçe soba.
genelde karadeniz sahili boyunca köy evlerinde görülen, sacdan yapılmıs sanat ürünü sobalardır. odun atesi ile yakıldıgından saglıklı bir ısıtma saglanır.
(bkz: cuisine)
ağzım uçurumlandıkça, öğle
sarı saçlarıyla abanırdı
kameriyyeye. yerle$mi$ti ya
zarif bir kadın. içinde
dağınık bir adam saklayan
kadın... mercimek ayıklardı.

arada seradaki saati, kuru-
yan bitkileri dü$ünür müydü? kadın,
hiç oksijen kalmamı$sa buz ayıklardı.
ben de parmağımla takılırdım. yırtardım
ince kaktüsün boynunu.
sıvardım reçeliyle.

bilhassa, yumurta yağda toparlanınca,
göğe bakardık. kameriyyede bulu$urduk.
öğleyin, yüzüm uçurumlandıkça
unuturdum her$eyi hatırlamak için.

öyle.
atılgan bayar - harfin'den..
karadeniz köy evlerinin olmazsa olmazlarından olan büyük mutfak sobası.
Soba olduğu kadar, ekmek kızartma, mini fırın, kumpir fırını, saç kurutma makinsı,anKeStire ocak , gazoz açacağı olarak da kullanılır. Çok kullanışlı bir alet olduğu içün, doğalgazlı kuzine projemi adeta bir sır gibi saklar durum yıllardır. ileride bunun uranyumla çalışanını da yapıcam.
hemen yanındaki divanda kıçı ateşine dayayıp uyumanın mayışıp uyumanın tadı başka olur.
bulunduğum şehirde, zorla dost olduğum (kadın allah için benimle tanışmaya hiç yanaşmadı) nevinteyzegillerin evinde olan soba.

patateslerimi kaptığım gibi, soluğu kapılarında alıyorum.
yiyip eve dönüyorum.
zaten ben gidince onlar uyuyorlar ben yalnız oturup pişiriyom. bir de lambayı kapatıp, ellerimle duvara gölgeler yapıyorum. mis.
bayan kuzen.
babannemin vardı. fırın kısmında patetes üzerinde yemek, çay yaptığımız, kestane pişirdiğimiz çatır çutur odun sesleriyle iliklerimize kadar ısındığımız soba çeşididir. manevi değeri genellikle yüksek olur. bir ufo bir klima gibi değildir. paylaşımdır. ağır ağır yanarken soba hemen kalkıp çayını dolduruvermektir. elinde peçete, kağıt falan varsa sobaya atıvermektir. portakal, mandalina, limon kabuklarını üzerine atarak doğal oda parfümü yapmaktır ve üzerinde don, çorap, atlet kurutmaktır. güzeldi güzel.... mazisi var. şimdi aç kapat bitti. çok mekanik çooookkkk.
üzerinde kestane kabap yapılan; ısınmak ve yemek yapmak için kullanılan; tüp ve doğal gaz'ın olmadığı zamanlarda genelde karadeniz bölgemizin yayla evlerinde rastladığımız soba çeşidi.
halk arasında dişi kuzene seslenme amaçlı da kullanıldığını gördüğüm, kış günlerinde köy evlerinin vazgeçilmez aksesuarlarına verilen ad.
görsel
üzerinde demlenen çay ve ateşiyle yakılan sigarayı akla getirir.
annemler "pilita" der:

https://scontent.cdninsta...673475374_188039069_n.jpg
Trakya bölgesinde peçka denilen, ısınmaya ve yanında bulunan göz sayesinde fırın olarak kullanarak yemek pişirmeye yarayan çocukluğumun simgesi.
trakya insanı buna peçka der. parıldayan alevine ve koruna ise "yalaza" derler. çatalca'nın muhtelif köylerinde bu sözü sıklıkla işitebilirsiniz.

"peçkaya ver odunu be yaaa."

gibi.

(bkz: peçka)
bizim evde de mevcut olan sobanın daha kullanışlısıdır. biz genellikle k harfi yerine g harfini kullanarak ''guzine'' diyoruz.
hem ısınmaya hem de üzerinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası.