bugün

çok da büyük bir kayıp değildir. ama öğrenmekte yarar var tabii. her şey de olduğu gibi.
(bkz: bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp)
lisede sıkıntı çekmek demektir. Neden bilmiyorum ama özellikle edebiyat öğretmenlerinden.
bilmeyen kişin iş adamı olmadığına delalet eder.

bu arada bilen her kişi de iş adamı değildir, belirtmek gerek.*
çok önemli olmayan detaydır.
elbet bir bağlayan bulunurdur.
Lisede herkesin kravatini baglayan ama simdi eline kravati aldiginda mal mal bakan biri de olabilir.
hergün kullandığı halde beceremeyen abimdir. nasılsa bağlıyoruz anasını satayım.
iki elinle bi s.kini doğrultamadın deiyimini hakeden kişidir kravat bağlamayı bilmeyen.
yaş ilerlesede öğrenilemeyendir. yok arkadaş olmuyor.
ortaokul ve lisede kravat takmış nesiller olarak iş hayatınada kurumsal firmalarda devam ediyorsanız seve seve öğreniyorsunuz.
okullarda sivil kıyafet uygulamasının gelmesiyle birlikte çokta önemli olamayan birşey olacak.
bağlamayı bilen birini bulu bağlattırmak sonucunun doğmasına sebep olur. ortaokul ve lisede çok karşılan bir durumdur.
tükürükle yerdeki karıncayı sol bacağından vurabiliyorum, çişimle tuvaletteki minicik kaka parçasını vurup yok edebiliyorum, çay kaşığının bombeli tarafına parmağımla fitk diye vurarak bardağa denk getirebiliyorum, ne bileyim ellerim kapalıyken buzdolabın kapısını kapatabiliyorum, ayağımla kapı kolu açabiliyorum ama bu mereti bağlayamıyorum. olmuyor yapamıyorum, ecüc bücüc bişey oluyor ya-pa-mı-yo-rum.

lisede aylarca gravatımı yıkatmazdım anneme. yıkatsam bağlamak icab edecek, pedere gidecem "eşek kadar adamsın daha öğrenemedin şunu bağlamayı getir deyus getir" diyecek. en güzeli yıkatmamak hacı, zaten çok kirlenen bi zamazingo da değil ki.

(bkz: sözlük yazarlarının itirafları)
benim bu. babam öğretiyor, 2-3 kez kendim tekrarlıyorum beceriyorum. tamam diyorum, bu sefer öğrendim. 5-6 ay sonra tekrar kravat takmam gerekiyor ama yok, beceremiyorum arkadaş. bu döngü böyle 4 kez falan tekrar etmiştir. son 10 senedir. dolabımdaki kravatları bilen birine yaptırdım hazır duruyor, tekrar takmam gerekirse boynuma geçirip ince tarafı çekmem yeterli. kravat kadar gereksiz bir aksesuar bence olamaz bu arada, hiçbir amaca hitap etmiyor, gözlük kullandığım zamanlar gözlüğümü silmek için kullanıyordum gerçi yalan olmasın, belkide o yüzden icad edildi kim bilir. kim bulduysa burdan selamlarımı yolluyorum.
Her gün takmak zorunda olupta bilmeyenler de vardır. Adı lazım değil baş harfi ben.
kişi hırvatsa 3 yaşındaki çocuğun bile güleceği insandır. "atalarından hiç mi bir şey öğrenmedin" demezler mi adama?
ilk okulda ya da lisede gömlek giymemiş insandır.
liseye gitmiş ve kravat bağlamayı öğrenmemişse ben öyle adamın amına koyım afedersin.
Amk insanoğlu bunun makinesini neden yapmıyor diye sövdürür.
Bakın bu husus içimde bir uktedir. Bukovski dayıma da katılmakla birlikte,

--spoiler--
iyi işleri olan sinek kaydı tıraşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam.
--spoiler--

Orta ve lisede hiç kravat takmadım. Bağrım açıktı hep. Allah var öğretmenlerim müdür yardımcısı filan bir şey demezdi. Kapat o önünü derlerdi, geçerlerdi.

Kravat bağlamanın 85 tane tekniği var. Hiç olmadı ki kravatlı işimiz. Nereden bileyim.
Geçen gün metroya binerken akli dengesi yerinde olmayan biri elindeki kravatı uzattı bana. Bağlamamı istedi benden. Konuşamıyor el hareketleriyle anlatıyor tabi. Neyse aldım bağladım verdim.

Millet de garip garip bize bakıyordu.
Acayip bir andı ahshdb.
Sorun yok, gelin öğreteyim.
hiç bağlamadığım için doğrudur.
Hiç mi amir, memur karşısına çıkmadız. Hayat boyu Nike eşofmanla damacana su mu dağıttınız amk.
eskiden her gün takardım, mecbur öğrendik. bisiklet sürmek gibi bir şey...