bugün

hayal aleminde yaşamanın alemi olmadığını anladığınız anda değiştirebildikleriniz dışında kalanlarla yaşamayı öğrenmek..
üstüne gitmeden korkunun yenilemeyeceğini bilen akıllı insan davranışı.
bir senenin sonunda nihayet bugün sözlük yazarının yaptığı eylemdir.
onu hatırlattığı için arka arkaya dinleme cesaretinde bulunulamayan bütün şarkılar arka arkaya dinlenildi.
bakılmaya cesaret edilemeyen tüm fotoğraflara itinayla bakıldı.
hatta sonra beraber sık sık oynardık diye oynanmayan doodle jump bile oynandı.

gece gece ağzıma ettim belki ama sonunda başardım. her ne kadar zor olsa da yazarın tavsiyesidir, acısa da öldürmez.
gerçeklerle yüzleşmek gibidir.
beni hiç sevmedi.
hep ertelediğim ve yüzleşmek yerine kendimi kandırmayı tercih ettiğim durumdur.
çocukken sürekli rüyamda elm sokağındaki kabus filmindeki freddy krueger sıfatsızını görürdüm. sürekli bi insanı korkutmalar falan. sonra bir gece rüyamda meydan okudum. erkeksen gelirsin dedim o da çıktı geldi. ben de ordaki bir firbüzle yüzünü yaktım kenafirin. daha da rüyama gelmedi.
Kendini kandırıp korkularınla yüzleşmeyi ertelemek yada onlardan kaçmak daha kolaydır.
kaçtığınız, olmasından korktuğunuz şeyin başınıza gelmesidir.
siz istemezsiniz ama o şey gelir bulur sizi sonunda. kaçarınız yoktur, yaşanacaktır o.
eski sevgilinin facebook'ta ilişki durumuna bakmaktır nedense ilişkisi yok yazarsa insana askerlikten terhis olmuş gibi bir rahatlık gelir. ha birde üniversite öğrencileri için vize ve final sonlarında sınav sonuçlarını öğrenmekte bir çeşit korkuyla yüzleşmektir.
bagimlilik yapabilitesi yüksek aktivite ama başarıyı sağlarsanız.
gerek duymadığım olaydır.
korkmaya devam etmeyi tercih ederim.

paraşütle o uçaktan nah atlarım ben!!!
yüzleşince derin bir ferahlama hissini birlikte getirir.
korkmak her zaman kötü değildir, tehlikere karşı temkinli olmanı sağlar.
Bunu duyunca aklıma bir anım geldi. Valla yalan olmasın sene ya 2009 yada 2010 Gelibolu'da lise okuyoruz haftasonu keşana gideceğiz ama öğrencilik hali tabi başladık arkadaşımla otostop çekmeye. Neyse bir tane caddy durdu. Yandan sürgülü kapı açıldı içerde 2 önde 2 arkada toplamda 4 tane iri kıyım abi oturuyor. Tipleride tam keko, çekindik açıkçası. Abi sıkıştırmayalım sizi falan desekte binin hadi dediler bindik. Sohbet muhabbet falan keşanda askerlik yaptıklarını söylediler falan ama hepsi 30 yaşlarında sakallı adamlar, altlarında araba falan bize hiç inandırıcı gelmedi. Biz bu kadar gerginken arkada en solda oturan abi pet şişeyi ayarlayıp Bong yapmaya başladı, esrar olmadığına eminim. arkadaşım başladı ağlamaya, dedik abi bizi sağda indirin. Şoför konuşuyo "korkularınızın üzerine gidin oğlum" falan diye. Lan neyin üzerine gideyim yaşım onbeş, dört tane keko bong yapıyo ve aynı arabadayız neyin üzerine gideyim. Ortam tam anlamıyla hararetlenmişken ani bir frenle durduk, şoförün "inin lan" demesiyle soluksuz atladık. O günden sonra otostoba tövbe ettim.
Zordur, herkesin harcı değildir ama yapılması da mutlaka gereklidir. Zira sorunlar görmezden gelinerek değil üzerine giderek çözülür.