bugün

Ata erkil toplum ve klasik aile yapısında bekarete dayandırılan bir durumdur. Normal şartlarda(evlilik öncesi ilişki onaylanmayan bir durumdur) "kız" evlendiğinde bekaretini kaybeder ve "kadın" olur. Doğuştan erkek olarak doğmak mümkünken kadın olarak doğmak olanaksızdır. Bu duruma fiziksel bir aşamayla geçilir. Esasında kadın olan bireye kimliği ancak bir takım prosedürün sonucunda verilirken erkek bu sınamada onaylayıcı ve eyleyici bir rol üstlenir. Bu sınama toplumsal bir hiyararşide kadınların ne kadar pasif olduklarını ve geri planda kalıklarını özetler.
bizim ülkemizde hepimizin bildiği üzre bakire olmayan kadındır ama bakire olan kızdır. bunun yanılgı olduğunu yavaş yavaş anlasak da hala daha ''kadın'' kelimesini duyunca irkilen kızlar, pis pis sırıtan erkekler mevcuttur.

halbu ki ergenliğini geçmiş ve artık 20 li yaşlara adımını atmış herkese ''kadın'' denilebilir. zira artık bizim '' kız '' çocuğumuz, çocukluğundan çıkmış ve kendi cinsiyetinin farkındalığını kazanmıştır.

erkek her dem erkekken neden kadın ve kız gibi iki keskin çizgi yaratmışız bir türlü anlaşılamıyor. halbu ki iki cinsiyet vardır '' kadın ve erkek''. neden bekareti kadının etiketi yapıp bu etiketin üstüne '' kadın'' veya ''kız'' yazma ihtiyacı hissederiz ki.

ayrıca asil bir hitaptır '' kadın''.
18 altı veya üstüyse sima olarak genç gösteren hatun kişisi kız, 18 üstü ve olgun duruşlu hatun kişisine kadın olarak hitap kullanma alışkanlığı olan yurdum erkeklerinin kategorileştirme becerisi. insan sarrafı yurdum erkeğinin, bir bakışta bekaret testi yapabilen, renkli doppler becerisi olduğundan değil tabi ki de.
erkek egemen tarz bir ayrımdır. gerçekte kız diye bir cinsiyet yoktur. Kadın ve erkek vardır.