bugün

Kadınlığın özünden söz ettiğimizde aslında kadınlık ruhundan söz ederiz. Mahzende ortalığa saçılmış vücutlardan söz ettiğimizde, söylediğimiz şudur: Ruhsal güç, başına bir şeyler gelmesine, dışsal canlılığının alınmasına, hayatın esas olarak onun içinden cıkıp gitmesine karşın tamamıyla yok edilmemiştir. Hayata geri dönebilir.

Dehşeti görüpte yüzünü yana çevirmeyerek eski cehalet kalıplarını sonunda kırabilen geç kadın ve kız kardeşleri sayesinde, bu güç, hayata geri döner. Onlar, görme ve gördüklerine katlanma yeteneğine sahiptirler.

(bkz: kurtlarla koşan kadınlar)
Kendi planlarımızı yapıyorduk; ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk.

Suç ve ceza - dostoyevski
Yeryüzü ile gökyüzü arasında tüm gücümle sıkışıp kalmış bir halde dolanıp durur, evrenin asla doymak bilmeyen korkutucu bir canavar olduğunu düşünürüm.
"filozof olun olmasına, ama felsefeyle uğraşırken yine de insan kalın."
-David Hume
"Içindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti."

Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali
"..ikimiz de bu dünyanın insanı değildik. iyi kötü bir şeyler yapmaya çalıştık. ben suçluyum: sevgi'den farklı olduğumu gizledim. gene de bizi yargılayanlara karşıyım. ne yazık, sonunda haklı çıktılar. onlara göstermeliydim. fakat anlatması çok zor: benim becerebileceğim bir iş değil. neler söyleyeceklerini duyar gibi oluyorum; duymak istemiyorum. bir fırsat daha kaçırdık. sevgi, kendisini ve olanları hiç anlayamayacak. ben bir şeyler yapabilseydim. başım ağrıyor, yorgunum. boşu boşuna denecek, boşu boşuna. işte buna dayanamıyorum.."
insanın özgürlüğü; istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.
--spoiler--
Kızı sakinleştirmek ve dinlemesini sağlamak için balığımın hikayesini anlatıyorum. Bu ömür boyu sahip olduğum 641. balık. Tanrı’nın yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum 640 balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda onun bir gün ölüp toprağın altına gidebileceğine emin olabilirsin.
--spoiler--

chuck palahniuk

gösteri peygamberi
"Aşk," diye söze başlardı Canan, benim içimde yana yana sıkışıp kalmış kelimeyi
usta bir seslendirme sanatçısı gibi bir anda alevlendirerek, "insanı bir hedefe
yöneltir, hayatın eşyaları içinden çekip çıkarır ve şimdi anlıyorum ki, en
sonunda dünyanın sırrına doğru götürür. Şimdi oraya gidiyoruz."
yeni hayat.
"Beni anlamıyorlar: ben bu kulaklara göre ağız değilim." Böyle buyurdu Zerdüşt/F. Nietzsche
görsel
"çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. sinemadan çıkmış insan. gördüğü film ona birşeyler yapmış. salt çıkarını düşünen kişi değil. insanlarla barışık. onun büyük işler başaracağı umulur. ama beş-on dakikada ölüyor. sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi, yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar."
Aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar; tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı.
gölgesizler
hayatimda ki iki seyi unutmam biri salincakta sallandigim ilk gun digeri ise sevdigimin adamin beni optugu gun. eger sevdiginiz adam sizi optugun de salincakta sallaniyormus gibi hissediyorsaniz asiksinizdir.
“Çünkü her hayatın kendine göre bir başlayışı, bir bitişi vardır. Bunu değiştirmek kimsenin elinde değildir ve olmamalıdır. Hayat bölünmez bir şeydir. Onun belirli ve mukadder mirasını değiştirebilir miyiz? Değiştirmek elimizde midir? Ve değiştirirsek güzel, iyi bir iş olur mu?”
"Haksızlıklara karşı intikam duygusuna kapılmamak bir marifet midir?"
Leyla erbil - tuhaf bir kadın
gerçek sevginin belirtisi ; korku ve sevinç hâlinde sevgiliyi hatırlamak , onu anmaktır.

bir âşık sevgilisi için şöyle diyor :
'seni bana iyi hâl de hatırlatıyor kötü hâl de..
korktuğum da hatırlatıyor seni umduğum ve beklediğim de..

' sevginin gerçekliğinin bir delili de uykudan uyanır uyanmaz sevenin kalbine ve diline ilk gelenin , gün bitip uyurken de son gelenin sevgili olmasıdır.

şairin dediği gibi,

'her gece uyurken son şey sensin.
uyandığımda ilk şey yine sen.'

| ibn kayyım / âşıklar kitabı |
Yoksa yıllar geçtikçe güçleneceğine, zayıflıyor muydu insan? Olgunlaşacağına koflaşıyor, dayanıklılığını yitiriyor muydu? Öğreneceğine unutuyor, bildiklerinden şüpheye mi düşüyordu? Geride bıraktığı onca şeyden ve onca yıldan sonra böylesine yaprka gibi titremek, kendini başa dönmüş gibi hissetmesine yol açıyordu. Yürümüş, yürümüş ama hiçbir yere gidememişti. Belki de dünyanın yuvarlak olması, daima başladığın yere, yani kendine döneceğin anlamına geliyordu.
kitaplardan yapılan cümle alıntılarıdır.
görsel
şehit malcolm x'in geçmişinden bi paragraf. gülsem mi şaşırsammı bilemedim.
Hidayete ermişlerden, hak yoluna dönenlerden büyük bir örnek.
mekanın cennet olsun güzel adam.
‘imkansız olanı elediğinde, her ne kadar olasılık dışı gibi görünse de, elinde kalan gerçektir.’
(bkz: Sherlock Holmes)
eğer bir yere sürekli bakıyorsan orada dikkatini çeken bir şey olabilir. ama bir yere hiç bakmıyorsan orada kesin dikkatini çeken bir şey vardır!
" Fakat ne derlerse desinler, biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız. "

Sabahattin Ali - Canım Aliye,Ruhum Filiz.
çektirme, öldür beni. öldürmezsen katil olursun.

franz kafka - milena'ya mektuplar.
Kendine yaptığın en büyük kötülük ne? başka düşmanın olduğunu düşünmüyorum.