bugün

kemal tahir,butun turk romaninda,eserleri en cok tartisilmis bir romancilardan biridir.bu tartismalarin altinda tarihsel,toplumsal ve siyasal gercekliklere,romancilarda pek de hos karsilanmayacak bir olcude mudahale edilmis olmasi yatmaktadir.
Asıl ismi ismail Kemalettin Demir. 15 Nisan 1910'da istanbul'da doğdu. Deniz subayı olan babası Sultan II. Abdulhamid'in yaverlerindendi. ilkokulu muhtelif okullarda, rüştiyeyi Kasımpaşa'daki Cezayirli Hasan Paşa Rüştiyesi'nde okudu. Galatasaray Lisesi'nde iken öğrenimini yarım bırakıp çalışmaya başladı. Avukat katipliği, Fransızların idaresindeki Zonguldak Kömür işletmeleri'nde ambar memurluğu yaptı. istanbul'da Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmenlik, röportajcılık, çevirmenlik yaptı. Yedigün, Karikatür dergilerinde sayfa sekreteri oldu, Karagöz gazetesinde başyazarlık, Tan gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. Nazım Hikmet'le beraber Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde "askeri isyana teşvik" suçlamasıyla yargılandı. 15 yıl hapse mahkum edildi. Çankırı, Çorum, Kırşehir, Malatya ve Nevşehir cezaevlerinde yattı. 1950'de genel afla özgürlüğüne kavuştu. istanbul'a döndükten sonra bir süre izmir Ticaret gazetesinin istanbul temsilciliğini görevinde bulundu. 6-7 Eylül olayları sırasında tekrar gözaltına alındı. Harbiye Cezaevi'nde 6 ay yattı. Çıktıktan sonra 14 ay kadar Düşün Yayınevi'ni yönetti. 1960'tan sonra tümüyle edebiyata yönelen ve hayatını romanlarının geliriyle sürdüren Kemal Tahir, 21 Nisan 1973 tarihinde istanbul'da öldü.

Kemal Tahir'in bir ilginç özelliği Türkçe Mayk Hammer romanlarının da yazarı olması. M. Kemalettin, 1925'li yıllarda taklit Sherlock Holmes öyküleri yazmış ve yayınlatmıştı. Yıllar sonra taklit edilen detektif Mayk Hammer oldu. Oğuz Alpçin (Hayalet Oğuz), Afif Yesari ve Kemal Tahir de Mike Hammer romanları yazdılar. Çağlayan Yayınevi'nden çıkan ve erotik kapakları ile -o yıllar için- daha da çarpıcı ve çekici hale gelen bu seride, Kemal Tahir; F.M.ikinci takma ismini kullandı. Bugün sahaflarda bulabileceğiniz Mayk Hammer'ler mutlaka bu yazarlardan birine aittir ve asıllarına tercih edilebilirler.

ESERLERi

ROMAN:

Sağır Dere, Esir Şehrin insanları, Körduman, Rahmet Yolları Kesti, Yedi Çınar Yaylası, Köyün Kamburu, Esir Şehrin Mahpusu, Kelleci Memet, Yorgun Savaşçı, Bozkırdaki Çekirdek, Devlet Ana, Kurt Kanunu, Büyük Mal, Yol Ayrımı, Namusçular, Karılar Koğuşu, Hür Şehrin insanları, Damağası, Bir Mülkiyet Kalesi.

HiKAYE:

Göl insanları.Notlar:Kemal Tahir'in Notla
resmi ideolojiyle ilişkisini "ben ne mustafa kemal'e ne de atatürk'e karşıyım" diyerek özetlemiştir.
türk düşünce hayatını derinden etkilemiş bir edebiyatçımızdır. edebiyatçılardan çok sosyologlar anarlar adını. kendisini anlayabilmek için başvurulabilecek müstesna kişilik kurtuluş kayalı'dır.
yasar kemal, orhan kemal, nazim hikmet( edebiyat kitabimdan alintidir tabii ki nazim hariç) ile beraber cumhuriyet dönemi türk edebiyatinda köy gerçeklerini sosyal düzensizligi gözler önüne seren yazarlardandir.siyasal inançlarindan dolayi uzun süre(12 yil) hapiste yatmistir.romanlarinda köyü ve köylüleri hafif mistik bir havada anlatir bana göre; konusulan agiz hafif bu yöne kayar.
süphesiz ki yasadigi bu topraklarin kendince iyiligi için yazmis onun için savasmistir.ancak dönem buna ne yazik ki müsait degildir(simdi oldugu gibi). atatürk düsmanligiyla suçlanmistir; yillar sonra(79 ecevit dönemi) yorgun savasçi adli romani trt tarafindan filme çekilmek istenmis ve çekilmistir de.ancak darbeli yillarda filmin tüm kopyalarinin yakildigi söylenmistir gerekçe atatürk düsmanligidir.90 larda hbb televizyonu çok düsük bir bütçeyle kitabi filme çekmis bunun üzerine süleyman demirel trt de filmin bir kopyasinin daha bulundugunu açiklamistir.o gece iki kanal da farkli tarihlerde çekilmis filmi yayinlamistir.
bu ilginç olayin kahramani kitabin yazari tahir ayrica 1968' de yorgun savasçi ile cumhuriyet gazetesi ve devlet ana romaniyla da türk dil kurumu roman ödüllerini kazanmistir.
devletin basindaki hükümete göre sevilen(!) ya da sevilmeyen(!) bir romancimizdir.
"sol gösterip sağ vuran bir adam" olarak adlandırıldığı son zamanlarında, dostları tarafından katı bir biçimde eleştrildiği bir gecenin sabahında ölmüştür.
"yiğitlik hak vergisidir, bir vakit battal olmaz" diyen galatasaray lisesi terk değerli yazar.
tahirgillerden kurtuluş kayalı hocanın doğu batı dergisinin yanılmıyorsam araftakiler sayısında yayınlanan "kemal tahir gibi yerli bir entellektüeli doğru anlamanın yolu düşünsel konumunun farklılığını kavramaktan geçer" başlıklı bir yazısında yerli, entellektüel ve yerli entellektüel olarak tanımladığı romancımız ve düşün adamımızdır.
yazar, istanbul' da doğdu. galatasaray lisesi' nden ayrıldı. gazetecilik yaptı. 1938' de nazim hikmet' in yavuz zırhlısında isyan çikarmaya teşebbusu iddiası ile açılan davada, askeri mahkemece suçlu görülerek 15 yıl hapse mahkum edildi. 12 yıl hapis yattı. istanbul' da öldü. sanat hayatında şiir, hikaye ve roman gibi dallarda yapıtlar verdi.
çevirilerini yaptığı mayk hammer serilerine, maddi sıkıntılar yüzünden, f.m. takma ismiyle yeni maceralar ekleyen ve amerikan emperyalizmini eleştirdiği bu maceralar orjinal seriden daha yoğun ilgi gören yazar
kemal tahir'in tum kulliyatini defalarca okumus biri olarak sunu acikca soyleyebilirim ki ; gerek kullandigi dilin anlasilmasi, gerek romanlarindaki muhtesem kurgusu ve tutarligi, gerekse devlet ana, kurt kanunu, bozkirdaki cekirdek,yol ayrimi gibi kitaplarinda yaptigi sosyolojik,ekonomik,tarihi,siyasi cozumlemelerin egemenlerin ezberine ters dusmesi sebebi ile dislanmasligi anlasilabilirken ironik olan durum, bu eserlerin ve genel olarak kemal tahirin dunya gorusunun turk solunun da ezberini bozup hosuna gitmemesi nedeniyle turkiyede kendini solda goren cevreler de tahiri dislamis, unutturmaya yok saymaya calismistir. bu baglamda yasar kemal yuceltilmistir. ince mehmet turk solu tarafindan nerdeyse kutsal kitap haline getirilirken, tahir'in buna cevabi olan rahmet yollari kesti'den bahsedilmemesi bunun en acik orneklerindendir.
(bkz: damağası)
(bkz: üstadın ölümü)
romanlarının ana damarını oluşturan toplum ve tarih tezleri nedeniyle uzunca bir dönem tartışmaların odağında yer alan kemal tahir 21 nisan 1973'te geçirdiği bir kalp krizi sonucu istanbul'da öldü. asıl adı ismail kemalettin demir olan kemal tahir erenköy sahrayıcedit mezarlığı'nda toprağa verildi. ii. abdülhamit'in yaverlerinden yüzbaşı tahir bey'in oğlu olan kemal tahir 1910'da istanbul'da doğdu.

galatasaray lisesi'ndeki öğrenimini geçim sıkıntısı yüzünden yarım bıraktı; avukat katipliği, zonguldak'taki kömür işletmelerinde ambar memurluğu yaptı. 1930'da istanbul'a döndü, vakit, haber, son posta gazetelerinde röportaj yazarı, çevirmen, düzeltmen olarak çalıştı. yedigün ve karikatür dergilerinde sekreterlik, karagöz gazetesinde başyazarlık, tan'da yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1938'de siyasi görüşleri nedeniyle "bahriye olayı" diye bilinen davanın sanıklarından biri olarak donanma komutanlığı mahkemesi'nde yargılandı, askeri isyana teşvik etmekle suçlanıp 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı (deniz subayı olan kardeşi nuri demir ve nazım hikmet de aynı davadan mahkûm oldular).

çankırı, çorum, kırşehir, malatya cezaevlerinde 12 yıl yattıktan sonra 1950'de çıkan aftan yararlanıp serbest kaldı. 6-7 eylül olayları sırasında bir kez daha tutuklandı, 6 ay yattı. 1957'de aziz nesin'le birlikte "düşün yayınevi"ni kurdu. ölünceye kadar kalemiyle geçindi. kemal tahir edebiyata içtihat dergisinde çıkan şiirleriyle girdi. 1932'de arkadaşlarıyla beraber geçit adında bir dergi çıkardı. başlangıçta hece ölçüsüyle yazıyordu. nazım hikmet'le arkadaş olduktan sonra serbest ölçüye geçti. 1938-1939'da ses'te çıkan sosyal temalı şiirlerinden sonra şiir yazmadı. 1935,1940 arasında geçimini sağlamak için takma adlarla aşk ve serüven romanları, gülmece öyküleri, çeviriler, uyarlamalar yayımladı.

yazar olarak asıl kimliğini hapis yattığı yıllarda oluşturdu. anadolu köylüsünü ve sorunlarını içten tanıma olanağı bulduğu bu yılları, romanları için malzeme toplayarak, not tutarak, düşüncelerini temellendirecek okuma ve araştırmalar yaparak geçirdi. daha sonra göl insanları'na alacağı iki öyküsünü hapisteyken cemalettin mahir takma adıyla tan'da yayımladı. çıktıktan sonra da çeşitli adlar kullanarak serüven romanları yazmayı sürdürdü. f.m. ikinci imzasıyla yayımladığı mayk hammer dedektiflik romanlarından bazılarını kendisi yazdı. bir diğer polisiye kahramanı, kendi yarattığı bir karakter olan sam krasmer'dır. tanıtımda bu karakter mayk hammer'dan "daha hafiye, daha yiğit ve daha efendi" olarak nitelendiriliyor. 1955'te kendi adını kullanarak yayımladığı tek hikaye kitabı göl insanları ilgiyle karşılandı. bu kitabı konularını köy ve kasaba yaşamından alan anadolu romanları ve yakın tarihin romanlarını işlediği kent romanları izledi. romanın drama düşmüş insanları anlattığını söyleyen kemal tahir, tarih ve toplum yorumuyla örtüşen kendine özgü bir roman anlayışı geliştirmeye çalıştı. ona göre türk toplumu batı toplumlarına benzemiyordu. çünkü tarih içindeki gelişimi batı'nın klasik gelişim çizgisinden farklıydı. batı'nın sınıflı toplumlarına karşılık osmanlı sınıfsız bir toplumdu, o halde türk romanı kendi toplumsal yapısının gerçekliğini yansıtmalıydı. köy romanlarının ilki sağırdere (1955) ve onun devamı olan körduman'da (1957) çorum'un yamören köyünden kamil'in serüvenini merkez alarak köylünün sorunlarını, etik değerlerini, köyün ekonomik yapısını, tarih içindeki bağlarından koparmadan sergiledi. köy enstitüsü çıkışlı yazarların köye bakışından farklı bir yaklaşımdı bu. rahmet yolları kesti'de (1957) eşkıyalık olgusuna eğildi. bu konudaki görüşü yaşar kemal'in ince memed'iyle tam bir karşıtlık oluşturuyordu. yedi çınar yaylası (1958), köyün kamburu (1959), büyük mal (1970) üçlemesinde köylünün günlük hayatını, ağa, eşraf sömürüsünü mütareke döneminden cumhuriyete uzana tarihsel fonda ele aldı. özellikle büyük mal'da köylünün cinsel yaşamına ilişkin ayrıntıların altını çizdi. yakın tarihin olaylarını konu edindiği kent romanlarında toplumumuzun batılılaşma sürecine ilişkin yorum ve eleştirileriyle tartışma yarattı. fethi naci'nin onun en başarılı romanlarından saydığı esir şehrin insanları (1956) ve esir şehrin mahpusu'nda (1962) mütareke dönemini, kurtuluş savaşı'nın bir osmanlı paşazadesi üzerindeki değiştirici etkisini; yorgun savaşçı'da (1965) ittihatçılarla milli mücadele yanlısı güçler arasındaki çatışmayı; kurt kanunu'nda (1969) izmir suikastı'nı; yol ayrımı'nda (1971) serbest fırka olayını anlattı. fethi naci'nin saptamasıyla "edebiyatın kendine özgü anlatım aracını değil, toplumsal bilimlerin anlatım aracını" kullandı. asya tipi üretim tarzı'na ilişkin düşüncelerini ortaya koyduğu devlet ana (1967), üzerinde en çok konuşulan, en büyük tartışma çıkaran kitabı oldu. osmanlı imparatorluğu'nun kuruluş yıllarına uzandığı, "kerim devlet" anlayışını vurguladığı bu romanda öbür romanlarındaki gerçekçi çizgiden uzaklaştı. halk hikayelerinin, destan ve masalların yapısından, söyleyiş özelliklerinden yararlandı. yorgun savaşçı'yla yunus nadi, devlet ana'yla türk dil kurumu ödüllerini alan kemal tahir'in hapishane anılarından yola çıkarak yazdığı namusçular, karılar koğuşu gibi kitapları ve hür şehrin insanları ölümünden sonra basıldı.

yazdığı ve çevirdiği polisiye romanlar arasında

derini yüzeceğim
ecel saati
gangsterler kraliçesi
kadınlar beklemez
kanlı takip
kanlı nara
kıran kırana
merhaba sam krasmer
son çığlık

dipnot:çoğu yazar kemal tahir'in çevirisi olan mayk hammer romanlarının orjinallerinden daha güzel olduğunu savunmaktadırlar...

http://www.cinairoman.com...?secilen=Kemal%20Tahir%20(F.M.%20%C4%B0kinci)
Kemal Tahir'in düşüncelerindeki çıkış noktası Marksizm ile Türkiye gerçeği arasındaki bağlantı sorunuydu. Siyasi eylemlere de katılmış bir yazar olarak, Türkiye'de kendi algıladığı siyasal, sosyal, kültürel yapı ile Marksizmin sunduğu çözüm arasında bir çelişki görüyordu. Türk toplum yaşamına uymadığına inandığı Batılılaşmaya ilişkin yargısı da Marksizmi yetersiz bulmasına bağlıydı. çünkü Marksizim, "Türkiye'de 2. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin siyasal ve kültürel uygulamalarını bir ticaret burjuvazisi devriminin sonucu" olarak değerlendiriyordu. Kemal Tahir ise böyle bir sınıfın varlığından kuşkuluydu. Böylece hem marksizmin, hem de batılılaşmanın ürünü olan cumhuriyet dönemi resmi tarih görüşünün aşılması düşüncelerinin temel noktası oldu.

Marx ve Engels'in doğu toplumlarıyla ilgili görüşlerini araştırdı. Cumhuriyet dönemi resmi ideolojilerinin dışında kalan ömer Lütfi Berkan, Mustafa Akdağ, Halil inalcık, Niyazi Berkes, şerif Mardin gibi bilim adamlarının eserlerininden vardığı sonuca göre, Osmanlı-Türk toplumu, Marksizmin toplumların sosyo-ekonomik süreçte birbirini izleyen zorunlu aşamalar olarak gördüğü ilkel topluluk / kölecilik / feodalite / kapitalizm sürecinde yer almaz. Kendi kültürel ve sosyal yapısından kaynaklanan çok daha özel bir gelişme süreci, dinamikleri ile yapısal farklılıkları vardır. Bu nedenle batılılaşma, gerekli altyapısı olmayan bir topluma, soyut ve biçimsel bir üstyapı getirme çabasından başka bir şey değildir. Köklü bir ekonomik ve toplumsal devrim yapılmadan başlatılan tepeden inme uygulamalar taklitçiliktir.

Bu ana fikir çerçevesinde eserlerinde Osmanlı toplumunun kölecilik ve feodalizmden çok farklı ve insancıl bir temel üzerine kurulduğunu anlatmayı amaçladı. Romanlarında da "Türk insanı ve Türkiye özeli" olgusunu ortaya çıkarmaya çalıştı.

Toplumsal gerçekçi çizgide sürdürdüğü yazarlık yaşamında eserlerinde yalın bir dil kullandı. diyaloglarla zenginleştirdi, karizmatik karakterler yarattı. en üretken romancılarımızdan biri oldu.
ESERLERi
ROMAN:
Sağırdere (1955)
Esir Şehrin insanları (1956)
Körduman (1957)
Rahmet Yolları Kesti (1957)
Yedi Çınar Yaylası (1958)
Köyün Kamburu (1959)
Esir Şehrin Mahpusu (1961)
Bozkırdaki Çekirdek (1962)
Kelleci Memet (1962)
Yorgun Savaşçı (1965)
Devlet Ana (1967)
Kurt Kanunu (1969)
Büyük Mal (1970)
Yol Ayrımı (1971)
Namusçular (1974)
Karılar Koğuşu (1974)
Hür Şehrin insanları (1976)
Damağacı (1977)
Bir Mülkiyet Kalesi (1977)

ÖYKÜ:
Göl insanları (1955)

NOTLAR:
Kemal Tahir'in Notları

MEKTUP:
Kemal Tahir'den Fatma irfan'a Mektuplar (1979)

ÖDÜLLERi

1960 Dost dergisi anketi: Yılın en iyi romancısı
1967-1968 Yunus Nadi Roman Armağanı Yorgun Savaşçı ile
1968 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü Devlet Ana ile
almıştır..
anadolu insanı'nı tanımanın en güzel yöntemidir o'nun eserlerini okumak. boyamadan, süslemeden, yalın bir dille ve türkçe'yi bu denli güzel kullanan bir yazardan, büyük tatlar alarak.
toplumcu gerçekçi bir yazardır.eserlerinde daha çok çukurova insanlarını anlatmıştır.eserlerinde efsanelerden yararlanmıştır.edebiyat yaşamına röportajlarıyla adım atmıştır.
edit:kemaller çok olunca karışa biliyor özelliklerini anlattığım keml yaşar kemal den başkası değildir.
bozkırdaki çekirdek gibi müthiş eserleri olan büyük yazar.
yönetmen halit refiğ kendisi hakkında şöyle demiştir;

" Türkiye'yi, türkleri sahiden tanımak isteyen yerli, yabancı herkes kemal tahir'i okumak, anlamak zorundadır. "
gerçek bir yazardır.Ne demektir bu;şu demektir: aynı zamanda düşünürdür.
http://www.birgun.net/wri...6&month=01&day=09

süreyya evren, bu yazısında kemal tahir üzerinden neler neler anlatmış, çok hoşuma gitti doğrusu. yazının başlığı ise "kemal tahir bizimdir ama biz kimiz?"

--spoiler--
Kemal Tahir de Peyami Safa da bizimdir, bizim kalacak, ama bu sınırlandırılamaz, hareket ederiz, değişiriz, yeni yeni bakışlar gerektirir ve içeriririz, doğururuz...
--spoiler--
f.m ikinci adıyla 4 tane polisiye mike hammer romanı yazar.
namusçular romanında malatya hapishanesinde kendisini anlatmış yazardır.
okuyanda küçük dil bırakmayan, dehşetengiz yazardır.
cumhuriyet dönemi yazarlarından donemin yasaklisi, kitaplari piyasadan toplatilan ateist kişiliği. ozgurluk doneminde, tekrar bulunabildiyse de, 12 mart gazabindan kurtulamamistir. yazilari, kimi gazetelerde tefrika edilmistir.
toplumcu-gerçekçi yazarlardandır. hayatının büyük bir bölümünü hapishanede geçirmiştir. (esir şehrin insanları, esir şehrin mahpusu eserleri hapishane yıllarının bir yansımasıdır.) romanlarında köylü sorunlarına yer verir. ancak tarihi romanlarını görmek de mümkündür. başlıca eserleri: devlet ana, yorgun savaşçı, kurt kanunu.