bugün

arkadan değdirirler;
görsel
tekme at seni severler.
bi dağın başında, çantadaki abur cuburu keskin pençeleriyle ambalajlarından çıkararak yemek ve sizi aç açık bırakmak. sonrada karşına geçip, güneşe yatar uyur hiç bi şey olmamış gibi. piç...
Bilgisayarda bir makale yazarken gelip klavyenin üstüne oturmaları...
her gün akşama kadar evimin penceresinin kenarına oturuyorlar, ben de kovmuyorum.
yüzüme baka baka evin içinde koltuğa işemesi. geçenlerde babamın üstüne işedi. lastik don bağlayacağım bu oğlana.
bunların veletleri car car öter bir susmazlar;
https://www.facebook.com/...o.php?v=10150630207776376
Nikon D80'imin kayışını yırtmaya çalışması, uyurken kolumu yırtıp kanatması. ulan uyuyan adamdan ne istiyosun pezevenk. allahtan kaçtı a.q kedisi. arkadaşların kedisiydi zaten, kendilerine bakamıyodu ipneler eve kedi almışlar beslemek için.
--spoiler--
mart ayı geldi diyosun.
--spoiler--

yapmadıkları kaldı mı ki? mahalleyi baştan aşağı..!
bilgisayar klavyesinin üzerine oturmak
ders çalışırken üstünüze tırmanmak

sonra niye satanist olup kedi kesiyorlar diyorlar.*
2 ay görmedin diye küsmek, dünyanın tribini atmak, deli gibi peşinde koşturmak, ıslak mama rüşveti geleceğini bilerek buna devam etmek ve ayrılacağın gün barışmak. üstelik özlediğimi bile bile bunları yapmak. ilk günden barış, önüne yığayım ıslak mamaları. ama yok olur mu anasına çekmiş, illa trip atacak!
çöpü atarken orospuçocuğu bir edayla çöpten fırlayıp ödünüzün kullanılamaz hale gelmesine yol açar bunlar.
ben daha ne diyim. ;
görsel
her halleri ibneliğin dikalası..

yaz geceleri aile evinin balkonunda takılırım genelde. bu şerefsiz gecenin kör yarısı ağaçtan balkona atlayıp her seferinde beni zıplatmayı başarırdı. bazen o ağaca konan kuşlara skydiving yaparak avlıyordu. kelebek, örümcek avlarken görülmüşlüğü de vardır bu efsane avcının.

ama en ibnece olanı sanırım bazı geceler yatağıma gelmesiydi. yatağıma gelse iyi, gelip apış arama tünemesi.. uyku sersemi genital bölgede bir hırıltı duymak oldukça ekstrem bir durumdur arkadaşlar. örtüyü kaldırıp baktığımda ise cem yılmazvari "şşt kapat kapat" miyavlaması ile çileden çıkarıyordu.

sapık kedinin balığa alerjisi vardı bir de.

en dramatik anımız ise ölen yavrusuna yas tuttuğunu anlamamdı. üzülmekten ve onu okşayıp kendimce konuşmaktan başka bir şey yapamıyordum. sonra bir gün, nereden bulduysa, ağzında bir yavru kediyle eve geldi. evlat mı edindi, mafyayla işbirliği mi yaptı çözemedik şerefsizi.

kontes efsane bir kediydi. gece tembihlediğim zaman sabah erkenden gelip yastığımı tırmalayarak uyandırdığını söylemiş miydim?

minik bir kediyken annemin turşu bidonuna düşüp 3 gün sarhoş salak dolaştığında anlamalıydık. babamın sert muhalefetine rağmen 8 yıl bizimle yaşadı. babamın hakkında ters ters konuştuğu bir sabah avluda otururken gördüm en son. sonra gidip bir daha dönmedi..
sabahın köründe yatağa uzanıp gözlerini uyuyan bendenize (arada 2-3 cm bırakacak şekilde) dikmesidir. nasıl uyandığımı bilemedim, uzunca bir süre kediden kaçındım.

(bkz: sabahları kedi tarafından öpülerek uyandırılmak)
erkek kedi olur olmaz sikine eller puşt geçen gün gelen misafirlerin önünde sırt üstü uzanip sikine ellediğin'de utanmama sebeb oldu ibne.
en olmadık anlarda gelir koltuk altına kıvrılır,
eve döner, kebap veya tantuni sipariş ettiysen karşına dikilir boncuk boncuk bakma eğilimi gösterir,
balkonda beslersin yağmur veya soğuk varsa sabaha kadar nikki benz gibi inler içeri almak zorunda kalırsın,
uyurken yorganın ayak ucundan anakonda gibi girer ensenin yanında anka kuşu gibi tüner felan.
egzantirik ibnelikleri olan bir hayvandır.
tanrıydı lan bir ara ne de olsa.
iş gereği 9 sene ailemden ayrı koskoca evde yalnız yaşadım (nasıl bir yalnızlıksa o ayrı). petshop sahibi arkadaşım minicik bembeyaz bir erkek van kedisi hediye etti ki...

o kedi değildi. pisi pisi dersin dönüp bakmaz, doğuştan sağırmışlar. daha 1 aylık iken koskoca bahçemizde saldırmadığı bitki böcek canlı kalmadı. böyle avcı bir yaratık olamaz. her sabah saat 7 de beni suratıma yatmak sureti ile uyandırırdı. ilk zamanlar kırpıştırdığım göz kapaklarıma pençe atmaya çalışırdı. 2-3 aylık olunca vazgeçti ama nisan mı ne doğumlu idi bu şerefsiz, temmuz-ağustos sıcağında kapı-pencereden sızan haşerat var tabi ki. ayar olurdu bunlara böyle bir saldırı olamaz. ufacık boyuyla takribi 50 cm zıplardı. tüm duvar kağıtlarını sıyırdı. kızmadım-kızamadım. sevmediği gelen-gideni tırmaladı ama haklıymış ibne.
gece yatarsınız tam uykuya dalacakken elir bu önce mırlar olmadı mı bu sefer patisiyle dürdükler sonra açarsınız yorganı içeri süzülür bu. tamam oldu zıbaralım dersiniz ama olur mu rahat yatamadı puşt yok ayağını çek yok kıpırmada dönme deli eder sizi yatakta.
başını okşuyosun ya, geliyo sevdiriyo ya kendisini, sonrada kuyruğunu sallayaa sallayaaa gidiyo ya,sende sap gibi kalıyosun.
tam olarak bu.
beslersin karnını doyurursun arkasına bile bakmadan uzaklaşır. bu hareketi öyle koyar ki tırmalasa daha iyiydi diye düşünürsünüz.
Ağaçtan balkona gelip sütü içmesi.
- yer sofrasında yemek yerken yancı gibi yanınıza oturup patisi ile dürtmesi.

- yavruyken ayaklarınızı oyun arkadaşı gibi algılaması, siz yürürken ayaklarınıza doğru estetik av hamleleri yapması. sizin onu incitmeyeceğinizi bildiğinden ayağınızın altına yatması.

- tuvalet eğitimi almadan önce pisledikleri alternatif önemli yerler. * * *
- açık unutulan dolaptan yalnız dondurma çalıp suçun üzerinize kalmasını sağlaması.

- yine yavruyken evde namaz kılan kişilerle bildiğin ta*ak geçmesi. secde ve tesbihatta zor anlar yaşatması. bu yüzden sizin azar yemeniz.

- uzak kaldıkça kendisini özletmesi. uzun aralardan sonra sizi tanımıyor gibi davranması. kendini sevdirmesi, çok sevdirmesi..

- ve her canlı gibi bir gün ölüyor olması.
http://galeri.uludagsozlu.../g/kedilerin-ibnelikleri/
beleşe alışkın olmak.

bizim bir tane kedi vardi. ismet adında. köydeyiz tabi. kedi o kadar hazıra alıskın ki avlanmaya çalıştığını kendi dahil kimse görmedi daha.

bizim mutfak 1. katta. aspiretorün borusu da yandaki ağacın dalına doğru yönelmiş. yani havayı oraya üfürüyor.

bir gün annem balık kızartacak. güzel temizledik, mısır ununa buladık. bu arada bizim ismet te kapıdan süzüyor bizi. verselerde yesek bakışları atıyor.

neyse annem oralı bile olmadı. kedinin umudu kırıldı. yarım saat sonra kızartmaya başladı annem balıkları. aspiratörü de açtı. hava zeytin ağacına vuruyor, kedi de hemen kokuyu aldı kedini ağaçta buldu hemen.bi miyavlıyo bi miyavlıyor cok acıklı bir sesle. çıktım bakayım dedim biryerini falan mı ezdi diye. bir naktım yerden 5 metre yulkarda ağacın üstunde tam aspiratörün vurduğu yerde balık arıyor bizim ismet.

velhasıkelam garip hayvanlar bu kediler. bide bu ismet mart falan dinlemez ramazan hariç hangi ay ne düşürürse affetmez.