kayseri de doğum yapan suriyeli kadınlar

durmak yok yola devam. sanki mağaralarına gelmişler, rahatlığa bak...

Türklerin doğum oranı 1.88 olan Kayseri'deçekilen görüntülerde çoğunluğu sığınmacı olan kadınlar doğum yapmaya gelmiş.

https://www.odatv4.com/gu...tartisma-yaratti-62350138

Görüntüler Afganistan'dan mı? Vidyoda bir tane siyah masa örtüsü gördüm onun ne işi varmış doğumhanede?

Resmen karanlık çağ. Köpek gibi ürüyor kavimlerini siktiklerim. Hadi kedi köpek sevimli ve dost. Bu amına koyduklarımdan tarlaya korkuluk olur anca. Simsiyah çarşaflılar diye o da.

türkler olarak anadoluyu kaybediyoruz .
bütün olan bu . çare türk nüfuslu türk devleti
dir .

--spoiler--

Dünyanın en doğal şeyini yapan kadınlardır. insanın hayattaki amacı üremektir.

--spoiler--

kardeşimin gene kafası karışmış. biz insanız canım kardeşim penguen değil. insan evladı maksimum 2 tane 3 tane falan çocuk yapar daha 30 lu yaşlarına girerken 8-9-10 tane yapmış isen o penguen sınıfına falan giriyor. belgesel falan izliyorum sürekli oradan aşinayım bu bilgilere..

Ortadoğu faresi kaç doğum yapıyorsa onlar da onu yapıyor. neye şaşırıyorsunuz anlamıyorum...

Ulan dün 4 çadıra yardım bıraktım.
4 çadırda 18 çocuk vardı! Sen hesap et.

Fare gibi hunharca çoğalıyorlardı. Durmak yok yola devam.

evet, ırkçı denecek düşüncelerim-değer yargılarım var. bu ırkçılıksa ırkçıyım.
ama bir kadına, hele ki yeni doğmuş bir çocuğa laf edecek kadar insanlığımı kaybetmedim. eğer ırkçı isem beni ırkçı yapan insanlığımdır.
bir hayvan olsaydım herhalde sizin görüşünüze göre ırkçı olamazdım.
neyse...
bir kadın mutlu ise yerini yurdunu asla terk etmez. erkek gibi değil, yeri yurdu evi vatanı ülkesi bayrağı için savaşamaz.
bir kadın böyle bir coğrafyada böyle koşullarda çocuk sahibi olup onun geleceğini de kendisi gibi olsun istemez. bir kadın bu zor durumlarda şartlarda çocuk doğuruyor ise zorunluluk yüzünden. aile olma, çocuk sayesinde kendine yer edinme sahiplenilmesi vb.
o anneye sorun, özgür ve mutlu iyi eğitimli kadınları görünce içi sızlamıyor mu?
kendisinin ne olacağını bilmiyor, bir de bu belirsizliğe bir çocuk doğurup onun vabalini mi alacak?
hele bir kız çocuğu ise...
bir koca altında onun insafında sığınacağı ne hukuk var ne devlet var?
ne kişisel hakları özgürlüğü var?
yarın kocası onu sokağa atsa başka kadınlarla olsa dövse evine kendisine bakmasa kadını kim koruyacak.
doğurması çocuk sahibi olması onun tek sigortası.
başka bir yolu yok.

bunları nereden mi biliyorum?
şu an 4-5 yaşında bir suriyeli kız çocuğuna gönüllü babalık yapıyorum desem abartmam. çocuk eşime anne diyor, bana abi diyor. zaten bildiği 3-5 kelime türkçe.
ne trajediler yaşanıyor?

Erkeği kadını çoluğu çocuğu siktir olup gidecekler kendi ülkelerinde sikişip çoğalacaklar. Burası Ortadoğu faresi üretim tesisi değil. Şehirlere bombalar yağarken her gece biz durmadan sikişirdik diyenler bitti bunlar başladı amk. Bunları insan statüsüne hangi özellikleri nedeniyle sokuyoruz? insan olmak doğuştan gelen bir hak değil kazanılması gereken bir özelliktir.

Bir milletin başka bir milletin topraklarında köpek gibi üremesinin tek bir sebebi olabilir: istila!

mitoz bölünme ile ürüyorlar pislikler.

Sizde yapın. Sikinizmi kalkmıyor,karınızmı doğurmuyor. icraate gelince tık yok. Kürtler bunlardan çok çoğalıyor.

görsel

evet, erkeği kadını çocuğu kendi çöplüklerine dönsün ülkemizi çöplüğe çevirmesinler bunda hemfikiriz.
ben burada sizde olmayan vicdan ve insanlıktan bahsediyorum ki sizde olmadığı için konuyu anlamıyorsunuz.

ne oldu bize böyle?
nefret ettiğimiz, savaştığımız, eleştirdiğimiz, kızdığımız, düşman bildiğimiz insanlara benzemek şöyle dursun onlardan daha da aşağılık davranışlar içindeyiz.
biz kurban keserken bile canını az yakan, hayvana eziyet etmeyen, kurbanlık hayvanını süsleyen insanlardık.
ev köprü ibadethane saray okul kışla çeşme vb yapılarda kuşlar için de ev yapardık. Daha çok serçe, saka, kırlangıç gibi küçük kuşlar için inşa edilmiş kuş evlerinin geçmişi çok eskilere uzanır. 15. yüzyılda klasik Osmanlı mimarisiyle paralel şekilde sayıları artan bu minik evlerin örneklerine Osmanlı öncesi dönemlerde de az da olsa rastlanıyordu.
mazlum zayıf düşkün yanında olurduk.

sizler, birini öldürdüğünüzde katil veya kahraman olmanızda ki farkın ne olduğunu bilmiyor, ne de birine gösterdiğiniz merhamet acıma duygusu ile bu duygularınızı yerinde kullanıp enayi olmamayı bilmiyorsunuz.
unutmayınız, vicdanınız insanlığınız olmazsa ne ahlak ne etik değerleriniz kalır.
bir kez daha söylemeliyim ki; ülkesi vatanı bayrağı ailesi memleketi için savaşmayan uğrunda ölecek değerleri kutsalları olmayan karakterde olup sorumluluk duymadan yemek üremek tek amacı olan insanların insan hakkı olamaz.
bunlara karşı acıma vicdan merhamet beslemek aptallıktır.