bugün

bir attila ilhan şiiri. duvar adlı ilk şiir kitabında yer alır.
bilimsel olarak mümkün olmayan ağrı. yani kalp ağrımaz kalbin çevresi ağrır.
aşık olunan dönemlerde sahiden de hissedilen ağrı. insanı orlarda bir yerde atanın sadece bir pompadan ibaret olmadığını hissettiren durum. bir ses, bir koku O' na dair.. eskilerden bir fotoğraf ya da O'nun ta kendisi.. elinle uzansan tutabileceksin sanki. kişinin elinin göğsüne gitmesine neden olan durumdur, acıdır, aşık olduğunun en mühim kanıtıdır. (bkz: Allah vermesin)
(bkz: ilk aşk)
(bkz: cardialgia)
tıbben şifası olmayan hastalık.
aşırı stresten, devamlı endişe duymaktan, kalp kırıklığından, vs. kaynaklanabilen psikolojik sorunların fiziksel sorunlara dönüştüğü, insana hem ruhen hem bedenen tükendiğini hissettiren korkunç ağrı..

bir beş dakika ferahlıyım sonra devam ederiz kaldığımız yerden demek istersiniz ama olmaz siz kendi kendinizi telkin etmeyi öğrenene kadar daimidir bedende.
sağlıksal problemleri bir kenara bırakacak olursak genellikle aşk acısı yüzündendir... ilk önceleri "o" kişinin gelişiyle yoğun mutluluğu kaldıramayıp ağrır... daha sonra "o" kişinin gidişiyle acıya dayanamayıp ağrır... göğüs kafesine aşırı baskı yapar ağrıyı geçirmek için... ağrının etkisiyle işlevini tam gerçekleştiremez kan vucuda yavaş yavaş pompalanır... vucut uyuşmaya başlar ve akabinde kalp ağrınız tüm bedeninize yayılır... sonrası ise malum gözyaşı ve hüzün... bitmek bilmeyen saniyeler, olmayan sabahlar ve nefret edilen bir hayat(kısa sürelide olsa)...
aşktandır.
yeniden başa gelmesi keyif veren şey.
bazen kalp kırıklığından kaynaklansada olmayan aşktan sanılan duyguymuş.*
evet cezmi ersöz'le ili$kimiz, hukukumuz belli.. ben onun, çocukların ula$amayacağı yerlerde tutulmasını umut ederim hep.
ama ilkay akkaya öyle bir söylemi$ ki, bu 'pis' adamın $iirinden öyle bir $arkı yaratmı$ ki, sadece saygıyla dinliyor, alkı$larla yazıyorum.

i$te yine ba$ba$ayız içimin acısı
yine birlikteyiz
ver elini
sus ve ne olur incitme beni

ey kalbimin ağrısı
ver elini
çıkalım seninle soluksuz kalmadan sessizce
bu karanlık ve uğultulu ormandan

içimin acısı, kalbimin ağrısı, a$kım
i$te yine ba$ba$ayız
ver elini
sus ve ne olur incitme beni
kalbin ritmini değiştirmeyen ağrıdır.
ilkay akkaya'nın seslendirdiği ve sözleri aşağıda görülebilecek şarkıdır. *
Ey kalbimin ağrısı
Ver elini
Çıkalım seninle
Bu karanlık uğultulu ormandan
işimin acısı
Kalbimin ağrısı
Aşkım

işte yine başbaşayız
içimin acısı
Yine baş başayız ver elini
Sus
Ne olur incitme beni *
sevilen ruh, çekip gittiğinde...
hoşlanılan adam, etrafta olup da yüzünüze bakmadığında...
sevginiz boşluğa karışıp, karşılıksız kaldığında...
cevapsız sorular tüm benliği sardığında...
tek bir sıcak gülüşün umuduyla yaşandığında...
msn penceresini açıp da yazmaya korkulduğunda...

yaşanan ağrı. iç sızlaması. yürek burkulması.

**

ve ilkay akkaya'nın yoldaşlık ettiği ağrıdır aynı zamanda...

"ey kalbimin ağrısı
ver elini
çıkalım seninle
soluksuz kalmadan
sessizce
bu karanlık uğultulu ormandan
içimin acısı
kalbimin ağrısı
aşkım..."
çok efor sarfedildiğinde başınıza gelebilecek olay.Korkarsınız buraya kadarmış dersiniz.
Aşk acısı çekenlerin için kullanılan deyim.
halide edip adıvar ın; milli mücadele sırasında bir avuç aydının kalp ağrılarının sürüp gidişini anlatan romanıdır.
kalp ağrısını, gönül acısını çok derin ve güzel tasvir eden, betimleyen bir romandır. çok ince ruh çözümlemeleri vardır.
aynı zamanda halide edip in son tutkulu aşk romanıdır. sanki aşk üzerine söyleyebileceği her şeyi bu romanda söyleyip bitirmiştir. roman, konusuyla birlikte yazarın;
zeyno nun oğlu adlı eserinde devam etmiştir.
eğer sürekli devam eden bir ağrı ise ekokardiyografi yaptırmak gerekir.
sevgili durmadan pc başında oturuyorsa,
pc başından kalkmamak için "sen hazır ol benim hazırlanmam iki dk deyip siz hazır olduktan sonra giyinmeye başlayarak sizin onu değil onun sizi 2 dk her defasında beklemenize neden oluyorsa,
sevişme öncesinde bir oyun download ediyorum 15 dk sonra diye koklaşmayı erteliyorsa,
eve gelir gelmez ve her sabah uyanır uyanmaz her şeyden önce pcde dün geceden bıraktığı işlerin hallolmuşluğuna bakıyorsa,
pcsisinin başına her geçişinizde onu sizinle paylaşmaya değil de sizi ordan kaldırmaya çalışıyorsa,
evet, gerçekten sevdiğiniz kişi bunları yapıyorsa içinize saplanan ağrıdır.
iskemik kardiyomyopati sonucudur. sıkıntıdır, aşktır, hayal kırıklığıdır, yenilgidir, vazokonstruksiyon sonrası hipoksidir..
aşktır; geçmez. periyodik olarak devam eden bir ağrı türü olarak hep aşık kalmakla eş değerdir. aşk biterse, kalpteki ağrının yerini bir hafifleme ve özgürlük duygusu alacaktır. geçerse, ancak kendiliğinden geçer. acısından bile haz alınıyorsa, zaten asla geçmesi istenmeyen bir ağrıdır.*
çocukluğun renkli dünyası, yetişkinliğin gri dünyasında boğulduğu zaman hissedilen acı.
Angina Pektoris

Yarısı burdaysa kalbimin
yarısı Çindedir, doktor.
Sarınehre doğru akan
ordunun içindedir.
Sonra bir şafak vakti, doktor
Her şafak vakti kalbim
Yunanistanda kurşuna diziliyor.
Sonra bizim burada
Mahkumlar uykuya varıp, revirden el ayak çekilince
Kalbim çamlıcada bir harap konaktadır
her gece doktor
Sonra şu on yıldan bu yana
Benim fakir milletime ikram edebildiğim
Bir tek elmam var elimde, doktor
Bir kırmızı elmam
Kalbim
Ne aterio-skleroz, ne nikotin, ne hapis
işte bu yüzden doktorcuğum, bu yüzden
Bende bu anjina pektoris
Bakıyorum geceye demirlerden
Ve iman tahtamın üstündeki baskıya rağmen
Kalbim en uzak yıldızlarla birlikte çarpıyor.

Nazım Hikmet
eğer panik ataksanız adamı harbiden götürecek durumdur.