bugün

dün gece metroda karşımda oturan anne kız, bu konuya fazlasıyla değinmişlerdir... 50li yaşlarındaki anne "kadın her yerde aynı, şiddet bize, itilme kakılma bize, üstüne üslük zar zor temellerini attığımız hayatımızı mahvetmek için herşeyi yapıyorlar (...)" demesi ve benim bu konu hakkında hiçbir şey söyleyememem... aslında söylenecek çok söz var bugünün anlamsızlığı hakkında...
facebook'a da yazdım buraya da yazıcam!
kim susturacak lan beni!

--spoiler--
kadınlar günü ne ya!? bu ne saçmalıktır. "erkekler günü niye yok" diye ayrı bir saçmalığa hiç girmicem merak etmeyin. ama gerçekten "kadınlar günü" gereksiz amk. ben bir kadına veya kıza sırf "kadınlar günü" diye daha mı hassas, iyi falan davranıcam. yooo. nasıl hakediyorsa öyle davranıcam. erkekler de kadınlar da adam olucak önce! adam olmayanı da erkek veya kadın diye ayırmıcan. ne gerekiyorsa yapıcan.

eşitlik budur işte! "kadınlar daha hassas ama hhöööeee" diye geleni de siktir edicen. sanki bir tek şiddet gören kadınlar, polislerden sadece jop yiyen kadınlar amk! ya bak nasıl sinirlendim gece gece. bi de buna çanak tutan erkekler vardır ki tam götlerine koymalık onlar!

ama şu var arkadaşlar; "emekçi kadın" dediğiniz zaman akan sular durur işte. eli öpülesi kadındır o. çalışan, boş işler kovalamayan, çocuğuna veya annesine babasına bakan kadınlar... işte onlar en güzel değeri hakediyor. zaten onlar yamuk yapmaz size. "adam"dır çünkü onlar, dolayısıyla hiç bir kötü sözü falan haketmezler. dünya "emekçi" kadınlar gününü kutlarım bütün emekçi kadınların.

--spoiler--
mutlaka marketten ordan burdan bir şey aldığım gündür. birincinin yanına ikinciyi mutlaka veriyorlar ya da bunun gibi birkaç şey işte; indirimler falan filan. bu sene beni en sevindiren olay da benzin istasyonunda hiç beklemediğim bir anda minicik saksıda pembe çiçeklerin bana uzatılması oldu. iyiydi, hoştu.
kadınlara armağan edilmiş gündür.tüm bayanların kadınlar gününü kutlarım.
kadınlar ve erkekler eşittir diyoruz daha doğrusu hakları eşittir diyoruz çelişkiye gel, kadınlar günü diye sadece bize ait olan ayrıcalıklı bir gün hakkına sahip olduğumuzda sesimiz çıkmıyor yani açıkçası; çemkirmiyoruz. yok ben bu günden memnun değilim.
Ben, ne kimsenin malıyım ne kölesi. Kimse benim ne sacımı kapatabilir, ne de ben istemeden beni açabilir. Ve biz susuyoruz, sesimizi çıkartmiyoruz, belki kendimizde aramaliyiz bu esitsizliği. 8 mart ta alınan bir çiçekle birinin kadını oluyoruz.
emek veren, sevgi veren, hayata renk veren kadınların; anne, eş, sevgili olan kadınların bu hususi günü kutlu olsun.
Bu bir cinsiyet ayrımı yapılan günden daha çok yaradılışi gereği narin, yumuşak, oksunasi, mücadelesinde kendini ortaya koyabilmesi için 10 kat daha fazla efor sarf etmesi gereken varlığımızın, daima yuceltilmesi gereken günlerden bir günün simgesidir. Kadınlar her zaman yücedir, aynı zamanda doğurganlık özelliğinden dolayı yaradandirlar da. Tüm kadınlarin kadınlar gününü tüm yüceliğiyle kutlarım.
eşimin "beni bir günle kandıramazsın her gün benim günüm" diyerek bana ayar verdiği gündür.

not: Buradan tüm bayanların gününü kutluyorum. gerçi her gün sizin gününüz ama ben yine de kutlayayım.
doğru tabiriyle dünya emekçi kadınlar günüdür. bu tanımlamayla asıl amaçlanan farkındalığı daha iyi anlatıp yansıtacaktır. sadece kadınlar günü diye anmak, bu gün ve tüm diğer kazanılmış haklar için mücadele eden bu uğurda ölen emekçi kadınlara haksızlık olmakla birlikte tıpkı diğer özel bir takım günlerde olduğu gibi kapitalizmin saçma şovlarına malzeme etmek demektir.

emekçi ifadesini sosyalist jargonu olarak düşünüp algılayacaklar için özel not: çalışan, üreten, fark yaratan, etkileyen, hareket eden her kadın emekçidir. senin okula gitmen için çabalayan, sağlıklı bir birey olabilmen için yemek pişiren, tarlada bağda çalışan, çamaşırını yıkayan vs. her kadın dahildir.

(bkz: 8 mart kadinlar gunu degil emekci kadinlar gunudur)
görsel
görsel
karikatür:
görsel
Kadınlar günü.. Kutlanılması acı bir gün. Bugün dahi Polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldılar. 8 Mart’ın diğer bir anlamı da şudur. 1857 yılında New York'ta bir grev sırasında çıkan yangın sebebiyle ölen çoğu kadın 129 kişi anısına adanmış bir gündür.

Toplumun her alanında Kadına olan şiddeti görmemek bozuk düzene destek vermekten başka bir şey değildir.

Kadının bir seks objesi olarak görülmesi, köle gibi çalıştırılması, polis darbelerine maruz kalması toplumda kadının yerini açık seçik göstermektedir. Bunları onaylamak kabul edilemez. Doğu’da , Batıda her yerde kadın işkenceleri devam ediyor.

Töre cinayetlerine kurban gidenler bir çok şey sıralanabilir kadınlar için.

Kadının iktidara geldiği yerlerde pek çok değişim görebilirsiniz, düzeni değiştirme güçleri vardır. Bütün hakları engellenen kadınların hakkı her alanda savunulmalı.

Devlete sığınan kadınlar hiçbir zaman haklarını arayamayacak. Çünkü Devlet baba böyle şeyleri sevmez. Hak hukuk sadece sözlükte görülen bir şey. Gerisi de laf torbası kalıyor bunların yanında

Ve Karakollarda işkenceye uğrayan, yerde Polis tarafından tekmelenen kadın bir dava açtığında suçlu kendisi görülecek, ve bu şeyler böyle devam edecek.

“ Hak,hukuk devleti” olmaktan söz edenler her zaman söz edecekler ve Kadın cinayetleri unutulmaya yüz tutacak. Ve bundan dolayı kirli bir toplum olma yolunda devam edilecek ama her şey güzel olarak basına yansıtılacak.

Kadınların kocalarından yediği dayaklar unutulacak, söz hakkı verildiğinde ellerinden söz hakkı alınacak, buna müdahale etmek istediklerinde susturulacak.

Ve kadınlar ki onlar emekçidir. isyanını her platformda dile getiren, haksızlıklara karşı çıkan, Devletin yaptığı haksızlıklar karşısında susmayan, o büyük ve kocaman yürekli kadınlara selam olsun…

KADIN

Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde
dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran,
Kimi der ki çocuk doğuran,
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır.

Nazım HiKMET

Sakin Sular
Bir erkeği aşağılamak için ona kadın sıfatları yakıştırmanın doğru olmadığını da birbirimize anlatırsak çok güzel olur böyle bir günde. Bayan değil, KADIN! Bay değil,HERiF.iT.GÖT.KANK.BiLADER.HACI.AGA.OÇ.ŞEFiM.REYiZZ.BASGAN.

onun yerine, tüm kadınları sosyalist iradeden bağımsız, 'emekçi, proleter' ya da 'emekçi olmayan' şeklinde sınıflandırmadan ''10 Aralık 1948 tarihli insan Hakları Evrensel Bildirimi'' nin 1. ve 28. Maddeleri ile anmak, saymak lazım gelir. kadınlar günü tüm kadınlarındır.

Madde 1- Bütün insanlar özgür, onur ve hakları bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.

Madde 28- Herkesin bu Bildirgede öngörülen hak ve özgürlüklerin gerçekleşeceği bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.
Madde 29- 3. bent- Bu hak ve özgürlükler hiçbir koşulda Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.''
kadınlar gününün neden özel bir gün olduğunu bilmeyen sığırlara göre ' nödöön örköklör gönö yök böylö öş mö ölör? ' diye höykürmeleri doğaldır.

zira kadınlar değerlidir , erkekler değersizdir demiyorum ama bir günün bile onların olması sizden hiç bir şey eksiltmez beyler!
Kadın kelimesini kadınların bile sahiplenemediği, çoğu zaman küfür olarak kullanmış
bir yerde kadınlar günü kutlanması büyük saçmalık.Bugün azıcık kutlayasım geldi. Olmadı.
Halen kadın kelimesinin birinci anlamı, biriyle cinsel ilişkiye girmiş kişidir.
Nitekim yaş itibari cümlede kadınım lafı geçirsem(kız kelimesi de 20 lerden sonra abest kaçıyor)
hep beraber kadın kadına da yamuluyoruz.
Biz o noktalara gelemedik. Olgun kızlar günü olsun.
Ama bu sefer de atıyorum aaa 35 yaşına gelmiş paketi açtıramamış kezban derler.
Erkeğin kadına yaptığı bir kenara. Kadının kadına bizzat yaptığı zulmü önemseyen yok.
Kadına hayatı zindan eden gene kadındır ilk etapta. En bileneni kaynanadır. ilk olanı annedir.
Ha ne diyoduk. Kadınlar günümüz kutlu olsun.
(bkz: dünya emekçi kadınlar günü)
jin, jiyan, Azadi!
Sözlükteki bayanlara mutluluk dilenen gündür.
Kadinlar zaten siz erkeklerle ayni hak ve ozgurluklere sahip olarak dogdu. Dinle, askla, babalik abilik duygusuyla, cinsel arzularinizla siz aldiniz elinden hakkini da ozgurlugunu de...

Yarin sevgilsi kisa etek giydigi icin ona kizacak olanlar,
Kiz kardesinin sevgilisi oldugunda haddini asip onu dovecek olanlar,
Evlendiginde esinden birkac damla kan gelmediginde onu sorgulayacak olanlar,
Hosuna giden bi kadin gorunce dahi ereksiyon olanlar...

Hepinize selam olsun...

Tesekkur ederiz, sizin de kadinlar gununuz kutlu olsun...
anlamli bir gundur. kutlu olsun herkese.

gratis ve watsonsta sahane indirimler var bilginize. yuzde elli lan.
kadınların ikinci sınıf insan olarak görülmediği nice kadınlar gününe. öncelikle buradaki tüm hanımlarımızın ve diğer tüm hanımların bu anlamlı günü kutlu olsun.

bu yazının ciddi kısmıydı gelelim asıl meseleye

ayy kızlar her yerde acayip indirim var ben kaçtım hepinizi de öptüm*
kadınlar günü demek yüzlerce üründe indirim demek. promosyon demek. koşun.
sadece sex ve şiddet objesi gözüyle bakarız, sonra yavşamanın başka bir çeşidi olarak 8 martlarını kutlarız.
lady gaga'yı, lopez'i, rihanna'yı ezbere bilen,
estetikçiye gidip angelina jolie burnu sipariş eden,
ama ne halide edip'i ne de behice boran'ı hiç tanımayan lay-lay-lom pınar:
"zengin koca" kafalamaya ayırdığın vaktin onda birini, hemcinsin olan emekçi kadınların onurlu mücadelesine ayırmış olsaydın, evliliğe, yasal/modern fahişeliğe ya da zengin koca'ya ihtiyacın kalmazdı.. hayatın boyunca "seviyomuş gibi" rol yapmana da gerek kalmazdı..
senin kadınlar gününü kutlamıyorum!

sevgilisine ya da ailesine aldırdığı arabayla, avm'ye doğru yolda giderken,
kırmızı ışıkta durup rujunu makyajını tazeleyen teşvikiyeli tiki melis:
çevrendeki diğer kadınlara, komşularına, akrabalarına, eski arkadaşlarına gösteriş yapıp
hava atmaya harcadığın paranın ve vaktin onda birini, herhangi bir eğitim kurumuna mesela çydd'ye ayırmış olsaydın, bir başka hemcinsin, mesela emine teyze, size haftada 2 gün temizliğe gelmek zorunda kalmazdı...
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum

hele sen yok musun sen gülten teyze !
küçük kızına, büyük ablası gibi zengin koca bulmasını öğütleyen..
kızın yerine sen seçmedin mi hani görücü gelen damat adayını..
"adam müteahhit bi sürü evi var, kızına iyi bakar" demişlerdi sana hani..
evet sana diyorum..
sen de kendi annenden babandan böyle görmüştün,
kendi kızlarını da kendin gibi büyüttün.. kişiliksiz, kimliksiz, seçimleri ve kararları olmayan..
evet kimliksizsin, karaktersizsin..
aldığın-alacağın bütün kararlar "el-alem ne der cumhuriyetine ait" ne de olsa..
1 saat yalnız bırakamazdın kızını nişanlısıyla, bırakacak olsan da, yanlarına ortanca oğlanı nöbetçi olarak dikerdin..
kızına da öğütlerdin kendi saçmasapan cinsel tedbirlerini..
el-alem ne der cumhuriyetine gösterdiğin itibarın onda birini kendi kızına güvenerek gösterseydin,
onun da kendi kararları, kendine ait seçimleri olacağını anlardın..
kocanla bir olup sevmediği, asla sevmeyeceği birine satmazdın kızını bilmem kaç odalı ev karşılığında..
sen kadınlar gününü, zaten bol bol kısır, zeytinyağlı dolma,
kurabiye ve bol bol kolestrol depolanan altın günlerinden ibaret sanıyorsun..
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum..

şimdi de gelelim, ofiste evli patronunun yumuşak(!) tacizlerine kırıtarak karşılık veren motorize selin'e:
senin şu "patronu ya da müdürü kafalıycam" sevdan yüzünden,
işte ayağını kaydırdığın daha az kıdemli bi sürü hemcinsin oldu..
patronunla/müdürünle, işteki üstlerinle olan yapmacık ilişkini,
aynı yerde çalıştığın başka hemcinslerini ezmek için kullandın..
onları birer işçi/emekçi olarak değil, sadece birer rakip olarak gördün ve ezdin..
üstelik haksız bir rekabetti bu.. onlar da senin gibi tacizlere gözyummak zorunda değildi..
mecbur kalanlar oldu aralarında, onları da kendine benzeterek motorize yaptın,
şimdi yeni girdikleri işte, profosyonel olmaya, kariyer deneyimi kazanmaya değil,
senin gibi olmaya çalışıyorlar malesef..
senin kadınlar gününden anladığın şey salt kadın/erkek ilişkilerinden ibaret
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum..

birbirlerinin giyimine, "ne kadarını gösterdiğine" bakan, inceleyen,
kendisinden daha cesur olanları "ayıplayan" pek ahlaklı(!) kadınlar:
başörtüsünü, tesettürü ahlaklı olmanın bir simgesi sanan
ancak islama göre ailelerine/sahiplerine mehir bedeli ödendiği zaman,
s.ke s.ke kendileri için seçilmiş olan kocaya güya seve seve varan "satılık kadınlar"
sizin ahlakınızın da(!), örtülerinizi açmanın da bir bedeli var!
sizin de kadınlar gününüzü kutlamıyorum..

he bi de sen: entel görünümlü kentli kezban,
hülya avşar ne kadar entelse, sen de o kadar entelsin
müge anlı ne kadar kentliyse, sen de o kadar kentlisin
esra ceyhanın o "hanım hanımcık" maskesi, ne kadar sahteyse,
sen de o kadar sahtesin..
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum!

kadının toplumda, sosyal statü kazanabilmesi için,
evliliğe ve/veya anne olmaya ihtiyaç duymayacağı 8 Mart'ları görmeye
belki benim ömrüm yetmeyecek..
ama elif shafaq yerine emma goldman okuyan kadınlarımız da var
onların da yetiştirip eğiteceği,
büyüteceği bir kuşak, sahip çıkacakları bir dava var..
8 mart dünya emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun..

(Friedrich Nietzsche / Facebook Sayfa Yönetimi)
Tüm emekçi kadınların eşitlik ve varolma mücadelelerinden yana tarafım. Sistemin ezdiği -ailenin reisisin yaftasıyla ödüllendirdiği(!)- güçlü görünmek, ağlamamak, ekonomik yeterliliğe sahip olamadığı durumlarda adam yerine konulmamak durumunda olan erkeklerle de azıcık empati kurun. Bunların yalandan bir günü bile yok.