iran in nukleer enerji programi

hem desteklediğim hem de korktuğum programdır. destekliyorum çünkü abd ye kafa bu nükleer enerji santrali ile abd ye kimsenin cesaret edemediği derecede kafa tutmayı başarmıştır. korkuyorum çünkü bu santralin sonu ne olacak bilmiyorum.

turkiye icin baya tehlikeli olay. adamlar yarin bir gun ruyama bilmem kim girdi turkiye'ye atom bombasi at dedi diye bomba atmaya kalkarlarsa diyemesin ki yok cnm sen popon acik uyumusun diye anlamazlar cunku. bir de nukleer savas baslatmaktan korkacaklarini sanmam bunlarin. hani 100 akilli dusmanim olsun 1 aptal dostum olmasin hesabi guvenmemek lazim onun icin.

ıran bölgede en az türkiye kadar önemli bir konuma sahiptir ve türkiye kanalıyla batı, ortadoğu, kafkasya ve güney asya bölgelerini birbirine bağlayan bir geçiş bölgesidir,petrol ve doğalgaz rezervleri bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğu düşünüldüğünde,zengin kuzeyin ekonomik dönüşümünün gittikçe müdahele gerektiren bir hal aldığını göz önünde tuttuğumuzda iranın daha da acil olarak kendi gücünü artırması gerektiğinin farkında.tabii neden nukleer konusuna gelince de;
1. körfez savası ilk defa güneyin,kuzeye acık cephe almasıydı.ılk gercek kuzey-güney savasıydı.bundan önceki savaşlar(vietnam gibi)ulusal bağımsızlık savaşlarıydı.hedefi ise gayet sınırlı ve belli idi bu tip savaşların,kendi kaderini tayın hakkı.guney acısından,bu tip savaşlar hep kuzey tarafından başlatıldığı düşünülerek ancak kuzeyin kendi haline bırakmasıyla sona erdirilebilirdi.
2 dünya savası sonrası,guney yaklaşık 40 sene boyunca,içindeki somurgeleri temizlemekle,yeni devletler kurmakla,yeni siyasi rejimler oluşturmakla meşgul olmuştu.
sovyetlerin dağılması ile beraber yeni bir güç dengesi oluşuyor,guneyin-kuzey alt tamamlayıcısı devreden çıkıyordu.
bu anda güneyden,kuzeye ilk defa sert bir mesaj gidiyordu.guneyde ilk defa bir devlet,ulusal bağımsızlık dışında,dünya guc dengesini değiştirmek amacıyla harekette geciyordu.kuzeyin asla karşılaşmadığı bir mücadele ile karşısına çıkıyordu guney.
saddam,kuveyt te saldırarak mücadeleyi mutlaka kaybedebilir yada yok edilebilirdi fakat o yeni bir seceneğin yolunu göstermişti;buyuk devletlerin yaratılması,ikinci düzeyde değil birinci düzeyde silahlanması ile mumkun olabilir, gercek savas riskini yuklenmek gerektiğini.saddam kuzeyle savası başlatırken,çok önemli 4 tahlili vardı.
1/dunya borç krizindeydi.saddam huseyin guney(burada guney derken 3 dunyadan bahsetmekteyim) istediği kadar yırtınsın borcların ödenemeyeceğini biliyordu.elinde de en azından bir çözüm vardı,kuvey' te toplanan rant el koymak.
2/israil'in fkö ile barış görüşmelerine son vermesi,böylece guneyin hassas olduğu filistin meselesinin barış görüşmeleri kuzey tarafından
kesilmişti.
3/komusitlerin çöküşü,ulusal kalkınma ideolijisin çöküşü demekti,bunu elindeki eksiksiz leninst modele rağmen başaramayan sovyetler yapamadıysa,güneydeki başka devletin yapabilmesi imkansızdı.
4/kuveyt işgal edilirsebaşarı oranı yarı yarıyaydı,oysa abd nin kaybetme oranı yuzde yuzdu.abd kendisini uygulanabilir seceneklerden yoksun bulacaktı.eğer işgale razı olursa kağıttan kaplan olacaktı,kabul etmezse mudahale ettiği vakit insan kaybının siyasi yansımaları vede her yerdeki imajı yıkılcaktı.(amerika son secenekte gayet akıllı bir manevra yaparak,tankları bağdata 60 km kala geri cevirdi.boylece dengeyi bozmadan,saddamı da tutarak-guneyi savasın galibi olarak geri çekildi.)
2 körfez savası,kısa bir zaman sonra,kuzeyin,guneyi bu sefer tamamıyla ilhakına yönelik bir aşama.kuzey,hızlı olarak 13 senede guneyden başlayan hareketleri kestirerek acil müdahale ihtiyacını bir kez daha hissetti.bu seferinsan kaybı ve imajını bozmayacak bir mazereti yanına alarak o da 11 eylül bahanesiydi.
ıran sınırı olduğu ve guney de mensubu olduğu,ırak'ın ideolijisinin devamını getirmek istiyor,dikkat edilirse ahmedinejad,1. körfez savası sırasındaki ,saddam'ın demecleri ile uyuşan bir siyaset kurmakta.acık ve net olarak, gerekirse,sınırlarını buyuterek,ilerleyeceğini söylemekte,kuzeye karşı guneyin guclu olacağını ve bununda ancak askeri olarak,en üst seviyede bir güçle oluşacağının farkında.