bugün

evet, izledim...

öncelikle bu filmi kız çocuğu olan ve kızına düşkün olan benim gibi babalar izlemesin.

christopher nolan, senin te amına koyayım e mi?

arkadaşlar bu film bilim kurgu falan değil, bildiğin sevgi filmi. bir babanın kızıyla olan sevgi bağının ne denli güçlü olacağını bizlere idrak ettiren film.

evet, burada şu gerçeği haykırıyorum, bir baba ve kızının arasındaki sevgi bağı, ne bir anne-kız, ne bir anne-oğul, ne de iki sevgili arasında olamaz. bu film insanların kafasına vura vura bunu anlatıyor işte.

şimdi filmin kahramanı olan babamıza iki çift lafım var,
dünyada hiçbir şey, hatta dünyanın kurtarılması bile bir insanın evlatlarından ayrı kalmasından önemli değildir.

şahsen ben dünya yanıyor olsa da, batıyor olsa da, insan ırkı tehlikede olsa ve ben de bu insanlığın kurtarıcısı olacak olsam da çocuklarımdan ayrılmam, hele hele kızçemden asla ayrılmam. dünyanın da amına koyayım, uzay sisteminin de, galaksinin de...

velev ki ben dünyayı kurtarmışım, ama kızımın bana en ihtiyacı olduğu yaşlarda yanında olamamış, onun minik ellerinden tutup, kendine has mis kokusunu yıllar boyunca içime çekmemişim.

sokayım lan öyle dünyaya, kurtulmasın öyle dünya.
ben de çocuklarımla birlikte öleyim amk...

işte interstellar böyle bir film.
tavsiyem kız çocuğu olan babalar, daha doğrusu kızçelerine düşkün babalar bu filmi izlemesin.
türk kızlarının zekasının yetmeyeceği film.
2014 yılının en iyi filmi olarak gösterilen film. güzel miydi? evet. bilime merak uyandırdı mı? evet. ama belli klişelerden ve mantık hatalarından kurtulamamıştı. bu nedenle 2014'ün en iyi filmi belirlenecekse bu gone girlolmalı diyorum.
nolan'ın berbat filmlerinin sonuncusu.

ancak bu filmde açık vermiş. "ölüleri diriltiyoruz" diye bir cümle kurmuş.

siz hala uyuyun.
nolan ın yeni bilimkurgu "başyapıtı". evet, kesinlikle başyapıt..

öncelikle film için söyleyebileceğim tek şey; muhteşem..

sonralıkla da; genel olarak filmin tümü fiziğe uygun *. "mantık hatası, mantık hatası" diye inleyen zatların belli ki ne kuantum fiziğinden, ne astrofizikten ne de relativiteden hiç bir haberleri yok.. eğer hiç bilgin yok ise yorum yapıp atıp tutmayacaksın arkadaş.. şahsen bilmediğim bir şey hakkında ağzımı bile açmam.. kaldı ki bu konu benim de uzmanlık alanım değil aslında ama çok sevdiğim ve üzerinde çok araştırdığım bir konu.. çok çok nadir bir veya iki şey var zorlama olan ki onlar da önemsenmeyecek düzeyde şeyler *..

filmi dün akşam tekrar izledim. ve bu kez imax ile.. diyeceğim odur ki, izlemediyseniz de muhakkak imax ile izleyin..

neyse, filmle ilgili anlaşılan o ki, en çok akla takılan şeylerden biri, karadeliğin içinde parçalanmadan nasıl kalınabildiğiyle ilgili olmuş.. birincisi, karadelik ile ilgili bilgimiz, olay ufkuna kadar olan kısım; o da teorik olarak tabi.. oradan sonrasıyla ilgili teorik varsayım olarak bile bir bilgimiz, öngörümüz yok.. sadece, kendimizce çıkarımlarımız ve yorumlarımız var.. filmde burada olanlarla ilgili olarak boyutlararası geçiş öngörülmüş ve hiç de mantıksız değil.. bir üst boyuta geçiş sağlanarak mevcut 3+1 boyutlu evrenimizin fiziksel kanunlarının dışına çıkılmış.. yani, bilmediğimiz bir şey ile ilgili güzel bir yorum getirmiş.. yorum diyorum zira oradan sonrası ancak yorumdan ibaret..

ikinci olarak da değinilebilecek şey, cooper ın teseract ın içindeyken hem gitme gitme diye yırtınıp hem de neden nasa ya gitmek için kenidne o koordinatları verdiği şeklinde olmuş. lakin cooper ın tars ile konuşmaları sırasında görüldüğü kadarıyla zaten o koordinatları veren kişi cooper ın kendisi değil; koordinatları veren"ler" "onlar" yani, uzak gelecekteki insanlık.. cooper ilk olarak sadece kitapları düşürüp düşürüp "gitme" mesajı vermeye çalışıyor, sonra kafası dank edip, bir şeyleri kavrayıp da olmayacağını anladıktan sonra -ki bunu zaten deneyimlemiş durumda- tars ın kuantum ve relativite yi birleştiren formülünü saat üzerinden ikili kod ile gönderiyor ki insanlık sadece koloniler üzerinden yürümüş olmasın, dünya nesli de devam etsin.. kanımca gelecekteki insan neslinin de uğraşısı bunun için.. o yüzden "onlar" geçmişten, oradaki insanlığı kurtarabilecek birilerinin gelip kuantum ile relativitenin eksiğini tamamlayıp denklemi birleştirmesi için, solucan deliği vs yapıp dünyadaki teknolojide sıçrama ile insanlığın en azından kalan kısmının kurtulmasının sağlanmasını istiyorlar.. ve bunun için de bunu yapabilecek kapasitede zekaya sahip, duygusal yönü kuvvetli birini (murph) seçiyorlar..

öyle işte.. iki defa izledim, ikisinde de tek bir an bile sıkılmadan izledim, üçüncü kez de izleyebilirim, üçüncü kez de tek bir defa sıkılmadan izleyebilirim..
Einstein'in görecelilik kavramını çok güzel anlatan solucan delikli kara delikli bol bilimli aksiyonu tadında bir film.
interstellar adlı filmin türkçesi.
Herkes filmi izleyip hayranligini bildirirken benim bugun izledigin filmde yine dikkatimi ceken her gezegene dikilmis abd bayragi oldu. Yeter ulan dunyamizi zehir ettiniz sira saturne mi geldi 5 boyutlu belalar.
Ayrica bu nolanin fizik sevdasi nerden geliyor Ruyalar aleminden daha yeni ciktik.
Tebrikler sürekli yönetmene gitmiş lakin senaristlerin hakkını vermek lazım.Bir film 3 saat sürüp baymaması ender görülür.2014ün en iyi filmi diyemesem de kuşkusuz en iyi 3e rahatlıkla koyabileceğim film.
2.5 gb ile torrentini indirdiğim film. alt yazısını da bulduk çok şükür. izlemek için sabırsızlandığım filmdir.
Filmde çok duygulandim ve nolan pisi beni duygulandirmayi başardı. Gerçekten o an dünyamızın elden gittiğini derin olarak düşündüm ve sictik dedim. Biz filmdekiler kadar şanlı olamicaz bence. Başka dünya yok elimizdekinin kıymetini bilelim. Şuan da filmin müziklerini birini dinliyorum o en etkileyici Klavyeli olanı aglamamak için kendimi zoru tutuyorum . Adı da tabi ki where we're going? Film fazla düşündürücü ce şaşırtıcı idi çok etkilendim allah kahretsin
Müthiş bir film. Nolan a Yine amuğa koymussun reyiz dedirtiyor.
Şu anda sinema tarihinin en iyi bilim kurgu filmidir. Üzerine daha iyilerini çekebilecek yönetmenler olduğunu sanmıyorum. Daha iyisini yine Christoper Nolan çekebilir.
gayet hoş bir film. ama beklentiyi tavan yaptırıp filme gidince haliyle beklentinin altında kalıyor.
geçtiğimiz bikaç yılın en iyi filmlerinden olabilir, ama en iyisi değildir.
bu filme yapılabilecek en kötü yorum, mükemmeldir.
Beyin gıdıklanması geçirten filmdir. 3 kez izledim.
nolan filminden çok spielberg filmi gibi duruyor. o çocuksu ciddiyet vari anlatım dili garibime gitti filmi izlerken. neden bu kadar övüldüğünü anlamadım filmin çünkü daha önce yapılmışı var. hem de baya çok, contact filminin birebir aynısı mesela. onda da baba kız ilişkisi ve dramı vardı. aynı konu bilinmeyene yolculuk falan...

nolan'ın ikinci sıçışı. güzel film ama sadece güzel.

10/6
Harika bir film. Uzay hakkındadır.
kip thorn'un fiziksel danışmanlığını yaptığı, nolan'ın ise öyle yönetmenliğini eşsiz senaryosuyla birleştirdiği, izleyenlerin aklında deli deli sorular oluşturan ve uzaya karşı ayrı bir ilgi duymasını sağlayan, oyunculuğuyla,senaryosuyla her şeyiyle harika bir görsel şölen, başyapıt.
Acikcasi sikildigim filim. Tatmin edici seneryo yok...
elinden inception, batman, prestige gibi mükemmel eserler çıkmış christopher nolan'ın yine mükemmel bir eseri.

3 saatin nasıl geçtiğini anlamadık valla.
çok çok ama çok iyi bir film. oyunculuklar kurgu ve yaratıcılık on numara filmde. eleştirilecek bikaç şey yok değil tabi.

öncelikle amerikalıların filmin sonunda iyi adam mutluluğa kavuşsun hastalığından kurtulamayan bir film olmuş maalesef, nolan bunu batman serisi ve başlangıçta aşmış gibi görünsede bu filmin finalinde o hastalığa direk geri dönüş yapmıştır.

düşünseniz başroldeki adam kara delikte bildiğin salındı sonra orda kızına yardım edip bilmem hangi zamanda akrabalarına geri döndü.

anna hathaway ise çok tatlı oynamış filmde 3 saat izleyince kadına karşı ister istemez bişeyler hissediyorsunuz elinize olmadan.
öncelikle bu filmi contact filmiyle karşılaştıranların ebelerine selam söylüyorum... 2001 a space odyssey daha iyiydi diyenleri allaha havale ediyorum. neredeyse 50 yıl önceki filmle karşılaştırmanın manası ne amk!

film güzeldir. sonu mutlu değil, umutlu bitmiştir... böylesi bir uzay filmininin, insanın ulaşabileceği hayal edilen şeylerle dolu bir filmin sonu umutla bitmeseydi yönetmene sağlam küfür ederdim. neyse ufak da olsun spoiler vermek istemiyorum ve susuyorum.
sinemada izleyemediğim için, malum ortamlara düşünce haber verilmesi gereken film.
malum ortam derdinde olanlar, filmin blu-ray versiyonu 30 mart'ta çıkacağı için o tarihten öncesini beklememeli. sinema çekimi izleyene de üzülürüm ancak. keşke sinemada izleseydiniz amk değerdi çünkü.