bugün

insanların mutsuzluğunun nedeninin büyük ölçüde kötü olan çalışma hayatı koşullarıdır.

insanlar otobüslerde sürünerek binbir çile ile işlerine gidiyorlar.

öğle arası olmadan ( stres atamadan) akşama kadar çalışıyorlar.

akşam yine binbir çile ile evlerine dönüyorlar.

iyi bir ücret de alamıyorlar.

ayrıca yıllık izinlerini de kullanamıyorlar.

sonra başlıyor iş yerinde ve evde stres nedeni ile tartışmalar.

bu stres nedeni ile kalp kırılınca , olaylar daha da büyüyor.
çalışma hayatı belli çalışma saatlerine değil performansa göre yapılandırılmalıdır diye düşündüğüm konu.

edit:bakanlığa sunduğum envai çeşit proje sonunda gündeme alınmış aferin
edit2: şaka lan şaka kim s2er beni.
bir insanın ortalama günde sekiz saat çalıştığı varsayılırsa, ortamı paylaşıyor olması dikkate alınırsa çalıştığı ortamdaki huzursuzluğundan kaynaklı oldukça doğru, hatta üstüne basılan önermedir.
bazı insanlar için geçerli önermedir. zira iş hayatından dolayı hayat tutunan insanlar da vardır.
(bkz: mış gibi yaşamak)
aslolan zaten buradan yola çıkıp kanaat etmek ve mutlu olmayı başarmaktır. yoksa sıkıntı biter mi hiç? herkeste mevcut.
mesela 1 saat sonra işten çıkıp evime gideceğim, duşumu aldıktan sonra yemeğin üzerine şahane bir türk kahvesi içip haftasonu keyfine gireceğim.
(#6846381)
hatta oğlumla ps oynama ihtimalim bile var. daha ne olsun!
yaşamak için çalıştığımızı anlamayan ve çalışmak için yaşayan bünyeler için geçerli olan söz.

motto: yaşamak için çalışıyoruz - çalışmak için yaşamıyoruz kardeşim!
insanların çoğunun sevmedikleri bir işte çalıştıkları düşünülürse evet maalesef.
kısmen yanlış olan önermedir. eğer ki doğru insanlarla, düzgün insanlarla, dürüst insanlarla çalışıyorsan, arkandan kuyunu kazacak insanlar yoksa çalışma ortamında, çalışmak gayet keyif verici güzel bir olaydır.
otur oturduğun yerde kabilinden entry girenlere, şöyle alalade baktımda, beyefendiler cumartesi çalışmıyor. Yaşamlarımızın ırzına geçiliyor tek tek.. cumartesi çalışmama hususu tek başına-başlı başına mutluluk kaynağıdır.. ahkam kesmeyelim kolayına..

başlığın özüne dönecek olursak..
bakın özüne diyorum.. sevdiği insanlarla, sevdiği işi yapan insanın dahi mutsuz olması muhtemeldir. Buradan ben şunu çıkarırım, insan algılarını işten gayri hiç bir şeye açmıyorsa sefa pezevengi olabilir pekala.. fakat işin içinde sınıf atlama derdi vardır, ve iş hayatı 7 den 70 e sıkıntı kaynağıdır herkese..
tekdüze çalışma hayatını seçenler için doğrudur.
ama çalışırken zevk alanlar; hep yeni şeyler öğrenip kendini geliştirenlerdir...
örnek olarak (bkz: bir satır alttaki alıntı)

--spoiler--
"Çalışırken dinlenirim, dinlenirken çalışırım."diyen Honore de Balzac gibi çalışmayı en büyük erdem kabul ettiğini söyleyen ünlü eğitimci Ali Erkan Kavaklı, çalışmanın ve yeni şeyler öğrenmenin insana zevk ve mutluluk verdiğini söyledi.

Bilginin beyin vitamini olduğunu vurgulayan ve öğrenme ve düşünmenin beyindeki dopamin sistemini harekete geçirdiğini anlatan Kavaklı, "Allah ayaklarımızı yürümek, gözlerimizi görmek, kulaklarımızı duymak; beynimizi de öğrenmek, düşünmek, yeni projeler üretmek için yaratmış. Nasıl insan sevdiği yiyecekleri yiyince dil ve damağı bayram ediyor, vücudu besleniyorsa yeni bilgiler öğrenince de beyin bayram ediyor. Beyin öğrenmek üzere programlanmış bir organdır. Ders çalışmak beyni beslemektir. Öğrenen insan beynine ziyafet çeker. Beyin öğrenmeyi, dopamin, serotonin ve endofrin gibi sıvılar salgılayarak ödüllendirir. Bu sebeple okuyan, araştıran ve öğrenen insanlar mutlu olur." dedi
--spoiler--
(bkz: vahşi kapitalizm)
(bkz: iş stresi)
az çalışıp az harcamak varken; çok çalışıp, çok harcama hırsı. içimize enjekte edilen düzenin eseri. birey olarak, gelire göre gider hesaplamak yerine; tüzel kişiliğe bürünüp; gidere göre gelir hesaplar durumuna düşürdüler. * ** * *
mutsuzluğun nedeni çalışma ortamı ise bu işyeri terörüdür.
(bkz: mobbing)
ama işi olmadığı için mutsuz olan onca insan varken varolanla başa çıkabilmeyi öğrenmek ve denemek çok daha akıllıca olacaktır.
çalışmayı sevmeyenlerin sığındığı gerçek dışı tezdir.

Başarı=mutluluk ise,

Baş olabilmek için, arı gibi çalışmak demektir Başarı.
(bkz: Kültür endüstürisi)
insanlar hiçbir şeyle mutlu olmaz. ve insanların yarısı işinden şikayetçidir. değiştirse bile yine şikayet eder.
eski karısını öldüren adamların bunu neden yaptığını düşünüce iş hayatının yolunda gitmemesi, bundan dolayı evini geçindirememesi ve bunun sonucu olarak evde başlayan huzursuzluğun boşanmayla sonuçlanması geliyor aklıma. adam mutsuz eve gidiyor karısı da yaşanan stresten ve maddi imkansızlıktan mutsuz. Sinirlerini birbirlerinden çıkarıyorlar. adam karısından evdeki vazifelerini yapmasını bekliyor. ama kendisi vazifesini yerine getiremiyor, evi geçindiremiyor. dırdır etmeye meyilli kadın bünyesi de bunu adamın başına kalkıyor. sonuçta bu mutsuzluk boşanmayla sonuçlanıyor. çocukların ne halde olduğu zaten ayrı bir konu. sonuçta erkekliğine laf gelen adam bir yerde kaldıramıyor ve acı sonuçlar ortaya çıkıyor.

Bu uç bi örnek ama sayıları gün geçtikçe artıyor.
doğrudur insanların mutsuzluğunun sebebi çalışma hayatır, günde 9-10 çalışırlar ellerine 3-5 kuruş geçer ve yetmez, yetmeside imkansızdır, aldığı parayla yılda 3 gün tatile çıkamaz,tatil günü evine kapanır ve parasızlığını düşünür, içi yanar da yanar. maalesef ki çoğumuz iş verene çalışırız, yani efendilerimize onlar kazanır biz üzülürüz.
cehalet mutluluktur.
bütün bir yıl, 1 haftalık tatil için çalışan insanı mutsuz olmaktan başka bir şey bekleyemezdi zaten.
insanların mutsuzluğunun sebebi ufak şeylerden mutlu olamamalarıdır. neşeli ve sürekli gülen bir insanın toplum tarafından "deli" "manyak" gibi terimlerle yaftalanması da cabası tabi.
kesinlikle öyledir ve kesinlikle öyle değildir...
insan oğlu tabiatı gereği hiç bir zaman mutlu olmaz.. doyumsuzdur.. en iyi şartlarda çalışsa bile , ha onu siktir eyle çalışmasa bile yinede mutlu olmaz...
ya da benim gibi verilemeyen sınavlar sonrası mutsuzluk ve çalışma hayatını birbirine yuvarlayıp nereye entry gireceğini şaşırır... yetiştirediğim derslerden , son gün çalışılan sınavlardan ve bir türlü planlayamadığım çalışma hayatımdan bıktım ve mutsuzum...
evet , evet itiraf ediyorum göte giren şemsiye açılmadı
işsizlik çok mutluluk veriyor sanki amk.
kesinlikle katılmadığım önermedir insanların mutsuz olma nedeni doyumsuz olmaları yetinmemeleridir.