insanlar arasindaki esitsizligin kaynagi

evrenin ta kendisi.

(bkz: insan)

hırs, en büyük olma, hep bana bana mantıgı! buda insanoglunun ne kadar kompleksli bir varlık oldugunu gösterir. bunu asarsa ki bir bün bu olacaktır. o zaman gercekten insan,insan olacaktır! suan için insan suretine bürünmüs bir hayvan gibidir cogunluk! fazla bir fark yoktur yani.

ırkçılık.
mezhepçilik.
milliyetçilik.

(bkz: para)

esitsizliklerin kaynagi insanlarin sanildigi kadar akilli olmamasidir. mesela tum dunyadaki gelir esit olarak herkese dagitilsa, diyelim ki kisi basina yilda 8 bin dolar dusecek. milyarlarca insan bu miktarin cok altinda kazandigi halde bu sisteme razi olmaz cunku o hep milyonlarca dolar kazanani gorur ve oyle olmak ister. dusunmez ki milyarderlern, milyonerlerin olmasi icin milyonlarca acin olmasi gerekmektedir. o milyarderlerin milyarlari, milyonlarca insanin 8 bin dolarindan eksilen paradir. yani dunyada bin tane milyarder olmasi icin 2-3 milyar insanin aclik sinirinda yasamasi gerekmektedir. ama insanlar esitsiz duzende hep iyi kazanan tarafta olacagini umit eder. ayni piyango gibi. piyango bileti alan herkes bilir ki kazanma sansi milyonda birdir ama hep kazananin kendi olacagini dusunur. piyango bileti herkese amorti verse kimse almaz yani.

(bkz: artı değer)

yaratılış.

(bkz: tanrı kavramı)

zeka, akıl ve karakter.

rousseau'nun esitsizligin kaynaklarini anlattigi kitabinin adidir. bir kucuk burjuva ideologu olmasina ragmen rousseau, esitsizligin kaynagini ozel mulkiyet anlayisinin ortaya cikmasina baglamistir. bu baglamda rousseau, doneminin materyalizm anlayisi olan mekanik materyalizmden etkilenmistir.

yasalardır.

doğadır.

Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabının konusudur

yine insanlardır.

karşı konulamayan egolardır.

insanlardan kaynaklandığı kadar erk ve sistem sorunudur bu. konuyu kapital dünya düzeninden soyutlamak çok olası gözükmüyor. server tanilli bir kitabında yazıyordu: dünyanın en zengin üç insanının servetiyle dünya devletlerinin 1/4'ünün kalkındırabileceğini. günümüzde o denli keskin sınırlar çizilebilir insanların yaşam koşulları farklılığına.
insandaki hep ben duygusuna da dikkat çekmek lazım. yaşamın bu kadar hırslı yaşanması insanın içindeki egonun dizginlenememesi adeta. konuyu daha evrensel mana da iktisat bilimine ve kıtlık olgusuna hatta sosyolojik analizlere yaslamak mantıklı olur. insanların ilk anne karnındayken ki sağlık durumu dahi beslenmeye ve ekonomiye bakar. eşitlik ve eşitsizlik üzerine söylenemeyecek, kabul görülecek durumlar da oluşubilir hayatta. zaten bu durum başlı başına psikoloji ve sosyolojinin önemini açımlıyor.

Kaynak doğum.

kiminin gençken eşşekler gibi çalışıp meslek sahibi olması, diğerinin okuldan kaçmayı marifet sayıp derslere girmeyerek gururlanıp boş işler peşinde koşup hiçbişey olması. *

TOPLUMDAN TOPLUMA DEĞiŞMEKLE BiRLiKTE, EN ÖNEMLiSi PARA VE SOSYAL STATÜ.