bugün

ahmet kaya'nın, yaptığı işlerde çokca bahsettiği konudur.
insan olmanın gereksinimlerine denk düşecek ve insan olmanın bilincine varılacak biçimde yaşanan hayat.
"insan olmak çok yüce bişiydir" mantığındaki insanların kullandıkları, insanların neler yaptığını , doğanın nasıl içine ettiğini , bunun yanında hayvanların püripak kaldığını bilemeyen klişe şarkı sözünden kesilmiş sonra da kimi insanların ağzına konmuş deyim.
savaşları çıkaran insan , doğadaki her elementi zehir olarak kullanan insan..ne feci duruyor değil mi..karşıyız bu durumlara tabii. oysa aynen denizin kilometrelerce altında yaşayan sülfürle beslenen canlıların kendilerini korumak için , elektrik vermesi , yılanın karnı acıkınca ne varsa yemesi gibi "doğal" özellikler bunlar..herkes yaşamaya çalışıyor..o yüzden efendim insan olmak müthiş bi kalp ve de algı antenleri açıklığı gerektirir , bunun haricindekiler insan değildir vs. gibi sınıflandırmalar uydurmaya hiç gerek yok..patlıcan da kendini koruyup yaşamak istiyor , geyik de , ben de..yöntemlerimiz farklı olabilir, izahını ve yorumunu bu yöntemlerin yapıcak yetkili kişi , bu canlılar üstü olmalı ki kendi içinde olmadığı bi bokluğu yorumlasın..yani sen ben o başkası değiliz hesap verilmesi gereken..