bugün

bilmeyerek bile olsa, çocuğa büyük zarar veren eylem.
iyi veya kötü, çocuğun kendi gerçeğiyle karşılaşmasına engel olmaktadır.
yardım amaçlıysa iyidir, hoştur. fakat birkaç örnek gösterildikten sonra bütün ödevin yapılması çocuğun gelişimine yarar değil zarar sağlayacaktır.
çocuğunu kolaycılığa alıştırmaktır ki günümüz insanlarının en kötü alışkanlığıdır.
ilkokula giden kardeşimizin, yiğenimizin ödevlerine yardım etmektir.ama bu zamanda ilkokul çocuğunun ödevlerini yapmak işgencedir bu kadar mı zorlaşır ödevler yahu.
ilerdeki bütün sınavlara da yardım amacıyla girmesi mutemeldir. dpy, sbs, lgs, lys vs.
bazen yapamamaktır ki küçücük velete dalga konusu olursun.
+abbii abii 2 soru ya hadii.
-olm git kendin yap bak hocan anlar sonra.
+hadi yaa 2 soru parka gitcem sonra.
-tamam lan getir yapalım...

+al işte bunlar.

-hımmm bizim zamanımızda yoktu böyle şeyler, dur bakim okiyim iyice şunu...
gayet kolay ve eğlencesiz bir iştir.Genellikle küçük kardeşinki yapılır.
iplerin çocuğun elinde olduğunun göstergesidir.
sırf bu olay yüzünden çocuktan soğuyan kişilikler mevcuttur.
çocuğa yapılan en büyük kötülüktür. çok zor bir ödev olsa dahi yapılmaması gerekir, yapamayacağı bir ödevse öğretmeninin suçudur. gidip öğretmenim ben bunu yapamadım demesi gerekir, öğretmen diretirse devreye girmek farz olmuştur.
milli eğitim bakanlığı'nın tüm ebeveynleri mecbur bıraktığı eylem.

5. sınıfı bu yıl tamamlayan bir yeğenim var. geçtiğimiz yıllarda kendisine verilen ödevler:

din kültürü ve ahlak bilgisi: cami maketi.

el işi dersi falan olsa neyse de... arkadaş din dersi yaa! alışmıştık zaten çocuklara zorla sure-ayet v.s. ezberletilmesini de maket nedir arkadaşım?

bu çoklara bu ödevler yapsınlar diye verilmiyor zaten. ebeveynleri yapsın diye veriliyor. öyle saçma ödevler veriliyor ki... 1-2 yıl önce çocuğa öyle bir ödev verildi ki resmen profesyonel mimar gereçleri kullandı annesi. resim dersi diye çocuklara, bize lisede bile taşıtamadıkları, kendi boylarında resim defterleri taşıtılıyor. çantalar deseniz çocuklardan ağır.

akp'nin eğitim politikası bu işte. çocukların yalnızca dimağlarını zehirlemekle kalmıyorlar aynı zamanda bedenlerini de çürütüyorlar.
bana ilkokul arkadaşımı hatırlatan olaydır. bu çocuk teneffüsleri 4 gözle bekler, okul bahçesinde bulduğu ilk şişeyi eziyet ederek futbol topu haline getirir ve futbol oynamaya başlardı. annesi her okul çıkışında ziyaretine gelirdi bu yavrucağın. tabii ki de çok özlediğinden değil, o günkü ödevlerini not almaya gelirdi. bugün bakıyorum da arkadaşımın annesi ilkokul'u bir daha bitirmiş kadar oldu.
Dalıp kitabın hepsini yaparsın sonra çocuk -örtmenim anliyacaakk- diye cingar çıkarır al başına bela.
yapılabilindiği zaman insanın içini garip bi gururla kaplayan eylemdir. insan kendi ödevlerini yapamayınca , ödev yapabildiğini görmek hoşuna gidiyo.

fakat günümüzde çok zor ödevler verildiğinden dolayı soru karşısında borcalamak da mümkün olabiliyor. kardeşim yaptığın sınavları geçmiş herif, and. lisesini falan kazanmış lise bilmem kaçta okuyo ama ilk okula giden kardeşinin sorusunu çözemiyo ciddi bi mantık hatası var. eğitim düzenini mi suçlamak gerekir , yoksa bi şeyleri kazanıp da bi yerlere gelen insanların hepsi mi şans eseri o yerlere gelmiştir (!) bilinmez.

(bkz: ilkokul çocuğunun ödevini yapamamak)
çocuğum zor durumda kalmasın diye yapılan ödevler, her geçen gün verilen ödevlerin zorlaşmasına neden olmaktadır. Çocukluğunda yaptığından daha çok ödev yapar duruma gelmektir.