bugün

i.ü cerrahpasa tıp fakultesi endokrinoloji profesörüdür.ayrıca şairdir de kendileri.
hüseyin hateminin ikizi
oğlu tarafından kolon kanseri teşhisi konulan porf. değerli hoca. umarım kısa sürede sağlığına kavuşur.
acil şifalar dilediğimiz profesör.
tatlı tatlı konuşup ağzina baktiran okuduklarını demlemiş bizlere ikram eden insan.
profüğün genetik olduğu aileye mensuptur, hızlı düşünen biriyseniz dinlemek işkence olabilir. bir kasede kayıt edip X3 hızında dinlemek çözüm olabilir.
(bkz: hatemi kardeşler)
nezaket timsali bir beyefendi. bilgiyi hikmete dönüştürmüş bilim insanı. acayip bir hafızası olduğunda şüphe yok.
Halen Alman Hastanesinde görevini sürdürmektedir. tebessüm hüzün kadar sükunetle duruyor çehresinde. ve şu şiiri
tatlı bir melal hali bırakıyor içim(n)izde,

Bir kış günü, sabah dönüşürken öğleye,
Gittin, griler giyerek ötelere...
Boz idi bulutlar ve bozdular,
Güneşli görünümünü havanın.
Giden sendin, gelenlerden bana ne?
Eski gelmelerin çekildi gerilere,
Bundan böyle, bürünmüş grilere,
Kalacak gözümde gidiş ânın.
Ah çocuk, gri giymeyi de nerden buldun,
Gitmek mi sis rengi giydirdi sana?
Yamaçları sıyırıp göğe ağar gibi,
Akşam karanlığında savrulan kar gibi,
Bu ellerde geç kalmağa korkar gibi,
Gittin çocuk, sislere büründün de.
Ve süreklileşti benim için artık,
Bu kısa bölümü zamanın.

Hüsrev Hatemi
Konuşma tarzı ve ses tonu bülent ersoya benzeyen profesör şu an trt1 deki sahur programında konuşmaktadır.
Meşhur üslubu ve engin bilgisiyle kendisini dinleten, kıymetli şair ve tıp profesörü.
Aşka Reddiye isimli muhteşem şiirin yazarı

Bir zaman resmin olan cebimde ey sevgili!
Şimdi dörde katlanmış,
ilk kolesterin tahlili
Ve aslı olmayan bir şeye,
Beni bunca yıl inandırdı diye,
Dargın öleceğim Fuzuli ye
Aşk yoksun sen seni biz uydurduk,
Saatleri unuttuk, aklımızca zamanı durdurduk.
girili çocuğun Gidiş’i üzere yazmış olduğu bir şiir..

Bir kış günü, sabah dönüşürken öğleye,
Gittin, griler giyerek ötelere...
Boz idi bulutlar ve bozdular,
Güneşli görünümünü havanın.
Giden sendin, gelenlerden bana ne?
Eski gelmelerin çekildi gerilere,
Bundan böyle, bürünmüş grilere,
Kalacak gözümde gidiş ânın.
Ah çocuk, gri giymeyi de nerden buldun,
Gitmek mi sis rengi giydirdi sana?
Yamaçları sıyırıp göğe ağar gibi,
Akşam karanlığında savrulan kar gibi,
Bu ellerde geç kalmağa korkar gibi,
Gittin çocuk, sislere büründün de.
Ve süreklileşti benim için artık,
Bu kısa bölümü zamanın.
grili çocuk şiiri gidenlerşn simgesidir.
âşık garip coğrafyası onun coğrafyasıdır, burada kendini arar.

güçlüydü günahlar, güçlüydü peygamberler
tanrım, biz ne kadar güçsüz kaldık.
veliler, ıztırapların çocuklarıydı,
biz ıztıraptan da, zevkten de, senden de öksüz kaldık.
cahit zarifoğlu

elli yılı bile bulmayan,
zarif ve şairane cehdin,
-hayatın-
bir şiirin son buluşu gibi;
ne zaman hatırlasak seni...
bir şiir gibi tekrar,
başlıyor kederli yüreklerde,
yine aynı noktada,ölümünle,
bitiyor bir şiir gibi.
yanında ben olmasam da olur
sen gül bahçelerinde ebedi kal.
tepelerde bi bulutum ben, mağmum,
hep sisli dağlara mahkumum,
rüzgârın beni dağıtması yakın, çocuğum.
Son derece iyi bir insandır. Sevecen, cana yakın, kadirşinas, edepli bir doktor ve şair beyefendidir. Kendisinin ve kardeşinin konuşma üslubuna benzer bir tarzı hiçbir yerde ne duydum ne şahit oldum.