bugün

günsev evcimen den alındığından öğrenilen bir derstir.
adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzeni diyebilirsininz. -ki yasemin ışıktaç'ın öğrencilerinin büyük bir çoğunluğu böyle der. 4 yıl boyunca aklında kalan tek tanım budur çünkü. daha janjanlı bir tanım geliştirip insanların yarattığı psikolojik bir fenomendir diyebilirsiniz.
birde şöyle birşey var eleman 1994te belediye başkanı oluyor hukukla uyumlu çalışıyor. bir kaç sene sonra hukuk bu elemanı hapse atıyor. aradan çok zaman geçmiyor başbakan yapıyor. ne oldu lan dıye sormadan edemıyor ınsan daha düne kadar hukuk bu adamı bir kaşık suda boğmaya uğraşıyordu şimdi ne değiştide devleti bu elemanla tayfası yönetiyor. o zaman hukuk yukarıdakilerin hiçbiri değil hukuk hakim sınıfın çıkarlarına çanak tutan kurallar topluluğudur. dün kemalist cenahın çıkarlarını koruyordu bizim eleman rejim düşmanıydı. bugünse elemanımızın menfaatine çalıştığı için kemalıstler dalga dalga terörist oluyor. ama siz yinede hukuku böyle tanımlamayın marxın tek kitabını okumadığınız halde prof. hocanız sizi marxist olmakla suçlayabilir.
Açılan her yeni üniversitede mutlaka olan bir lisans bölümü. Ne yapacaklarsa bu kadar hukuk mezununu.
hocalarıyla sevilip hocalarıyla nefret edilen bölüm.
hukuk, sosyal hayatı düzenleyen maddi yaptırımlı, yani kamu kudreti ile desteklenmiş bulunan kuralların bütünüdür.
4 farklı sistemi vardır...
1) kara avrupası hukuku: temeli taaa romaya dayanır. yazılı hukuk sitemidir. kanunlar devlet tarafından konur ve insanlar kanunlara uyar. hukuk, kamu-özel olarak ayrılmıştır. örf ve adet hukukun yardımcı kaynaklarıdır. günümüzde bizim de dahil olduğumuz sistemdir.
2) ortak hukuk: comman-law diye de tabir edilen anglo-sakson hukuk sistemidir. örf ve adetlere dayanır. hukukun yaratıcısı yargıçlardır. yazılı sistem yoktur. hukukçuların içtihatlarıyla hukuk gelişir. ama günümüzün teknolojik gelişmelerine ayak uydurmak için yazılılaşmaya başlamıştır.
3) islam hukuku: dinsel ilkelere dayanır ve kur'an en önemli kaynaktır. ayrıca sünnet,icma ve kıyası da kullanır. günümüzde islami kuralların uygulandığı ülkeler olsa da tam manasıyla islam hukukunu uygulayan bir ülke yoktur. içtihat yolu hala açık olmasına rağmen derin görüş ayrılıkları olmasın diye içtihat etmeme ve 4 imamın görüşlerini benimseme kabul edilmiştir. diğer hukuk dallarından ayıran en önemli özelliği hukukun ilahi güçle meydana gelmesidir.
4) komünist devrimden sonra sosyalist ülkelerin uyguladığı hukuktur. mülkiyet kişilere değil topluma aittir. kamu çıkarları ön plandadır. avrupada komünizmin çökmesinden sonra etkisi kalmamıştır.
tek dayanağı zorbalıktır.
civaya benzeyen akışkan bir olgu.
aöf'de sürekli başaramadığım tek derstir.
Türkiye'de Kamu hukuku ve özel hukuk olmak üzere ikiye ayrılmaktadır ama bilinir ki bu kıta avrupasından kaynaklıdır. Hukuk'u incelerken konuyu iki ülkeye Fransa ve ingiltere'ye indirgeyebiliriz. Fransa kıta avrupası hukukunu yansıtır ve kıta avrupasında ki hukuku kamu ve özel olmak üzere ikiye ayırmıştır. Ancak ingiltere,'de ki "commonwealt" denilen hukuk sistemi çok farklı bir anlayış içerisindedir. Ve ingiltere özellikle başat güç olduğu 17- 19 yy lar arası sömrgelerine bu hukuk sistemini yaymıştır. "Commonwealth" de hukuk sistemi ise ; Ulusal hukuk ve uluslararası hukuk olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
okumakta olduğum ancak herkese tavsiye etmeyeceğim fakültem. sevmeyenin, gerçekten istemeyenin yazmaması gereken bir bölüm. zor ve karışık. peki ben memnun muyum bu bölümü seçtiğim için? evet.
toplumsal düzeni sağlamada görevli hak bütünlüğü. aşağı yukarı bu. biraz daha kafa yorulduğunda daha doğru bir tanım da yapabilirdim ama aşağı yukarı biliyoruz...sanırken...

sanıyormuşuz...

valla nedir bu hukuk durumundayım. bu ülke hukuk-guguk arası gidip gelmede.
üniversitede az biraz okudum temel kavramlarını gördüm. az çok bir şeyler bilirim ama...

ama...
ben anlamıyorum...
yazılı kurallarla bile anlaşamayacaksak, ne yapacağız...
yıllarca çuvaldızı başkalarına sokan grubun toplu iğnenin ucu kendisine değer değmez feryad-ü figana başlayıp ülkede olmadığını iddia ettikleri şey.
suç karşısında sesini çıkarması istenmeyen kavram.
hukuk bir kısmı ergenekon öncesi EÖ.Ö diğer kısmıda ergenekon sonrası EÖ.S olan güçlünün silahı.
adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzenidir.
hukuk çoğunluğun uymayı kabul ettiği kurallar bütünüdür. ülkelerin kendi hukukları olduğu gibi evrensel bir hukuk da vardır. evrensel hukuk dünya insanlarının birlikte yaşamasını mümkün kılmayı amaçlar. ülkelerin hukukları da vatandaşlarının birlikte yaşamasını mümkün kılar.

iktidar ve hukuk ilişkisine gelince hukuk dediğiniz şeyi çoğunluk belirler. iktidar tarafından zaptedilmesine gerek yok. çünkü zaten onun hukuku geçerli olur. hukuk nasıl işlemez? çoğunluk bir şeyi ister, temsilcisi meclis ile iktidar onu yerine getirir ve birileri onu engellerse bunun adı hukuksuzluk olur.

yani 411 milletvekili bu ülkenin çoğunluğunu temsil ettiği halde bir mahkeme evrensel hukukla çatışmadığı halde bunu iptal edebiliyorsa hukuku çiğniyor demektir.

edit: hukukçu ise çoğunluğun koyduğu kuralları uygulamakla meşgul olması gereken görevlilere denir. kendisi kural koyamaz, koyanlara evrensel hukukla zıt değilse itiraz edemez.
en genel tanımıyla bireyle bireyin, bireyle devletin ilişikilerini düzenleyen kurallar bütünü.

hukuk kurallar bütünü ve bu kuralların düzenlendiği yasalar türkiye de gayet iyi hazırlanmış. ancak doğal olarak tüm insanları aynı anda memnun eden ve tüm olayları önceden öngörerek -yani kazuistik yöntemle- bir kurallar bütünü oluşturmak mümkün değildir. öyleyse sorun türkiye de olmayan hukuk değil insanların adalet duygusunda, adaleti çıkarları olarak anlayan insanlarda bence.
tecavüze uğradıktan sonra kötü yola düşmüş iyi aile kızı. iflah olmaz bir orospu olmuştur malesef..
artık ondan fayda gelmeyecektir. ne faydası, bizzat kendisi zarar ziyandır..
mütecavizleri arkasından ağıtlar yakarlar bir de. mitingler filan yaparlar..
ama ne gelir elden, işin zevkine varmıştır bir kez o..

bizim "hukuk"umuzun bekaretinin patladığı günse 27 mayıstır..
ondan sonra bir sağdan, bir de soldan yemeye devam etmiştir..
bilgisiz ağızlarda kaşarlanmış kavram,türkiye'de bulunduğuna inanmadıgım kurallar bütünü,aslı stabil kuralllardan oluşan sosyal hayatı yaşanılabilir kılan adaletle kardeş olan terim,hal-i hazırda okuduğum bölümdür.
ps: hukuk kelime olarak arapça da hak kelimesinin çoğuludur.
mülkün temelidir.
ülkemizde özellikle son 5 yıldır üstünlüğü olması gerekirken üstünlerin olan kavramdır.
toplumun ve toplumu oluşturan fertlerin yaşamlarını kolaylaştırmak adına, cezai yaptırımlarla desteklenmiş yaptırımlar bütünüdür.
okuması zordur ve fakat okumadığın halde hukuk çevirisi yapmak zorunda olmak daha da zordur.
hukuk kalmadi, guguk verelim?
hukuk;örgütlenmiş toplum halinde yaşayan insanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünü.