bugün

izlendikten sonra hayal kırıklığıyla aynı anlama gelmeye başlayan film.
--spoiler--
ayrıca filmin sonunda adamı harbiden öldü sanıp ağlayan tek varlık bendirim.
--spoiler--
-cem yılmaz kendi triplerinden pek çıkamamış
-mazhar alanson devleşmiş yine
-özlem tekin hadi eğlenelim modunda pek filmle alaksı yok. özellikle altınların çalındığından itibaren girdiği asi kız modu tamamen saçma gereksiz ve uygunsuz.
-cem yılmaz ın rolü için kilo aldığına inanmak istenecek kadar iri ona rağmen don paça çekilen sahnelerin fazlalığı dikkat çekici
-her filmde donla görünmekten çekinmeyen cem yılmaz *
-10 üzerinden 7
(bkz: sermet erkin), (bkz: mandrake).
özlem tekini filmin başalrında beğenmezsiniz size göre sıradan bir türk kızıdır.fakat bir sahnede masum kız sandığınız kızın "oğlumm siz naaptınız lan manyaksınız" diye bağırıp üstünü çıkartınca kollarında gördüğünüz koca koca dövmelerle görmeniz ona bir ekz daha hayran kalmanıza sebep olur.
cem yılmazın eğlenceli küfürsüz güldürüsü*
--spoiler--
m.a-kızım böyle donla olur mu
ö.t-olur olur yazlık yer burası
(cmylmz koparır)-herşey normal bi tek don şey dimi

--spoiler--
diğer türk filmlerine nazaran dvd ve vcd si piyasaya erken çıkmış filmdir. bunun sebebi filmin fazla tutmaması veya para sıkıntısı olabilir diye tahmin ediyorum. para sıkıntısı olan cem yılmaz değil filmi yapan yapım şirketidir tabi.
para sıkıntısı çekmeyen yapımdır. keza; 1.700.000 gişe yapmıştır ve filmin maliyeti çok düşüktür. dvd'sinin piyasaya çıkmaması için bir sebep yoktur. film vizyondan kalkmıştır, ödül alma gibi bir kaygısı da yoktur (türkiye'de gişe yapan filmler ödül almaz). kanımca artık bu sebeple dvd'si erkenden piyasaya sürülmüştür.
zamanında bir caz sever (nasıl bi şeyse anlayın işte) arkadaşta bir caz grubunun davulcusunun performans videosunu izlemiştim. adamın kim ne olduğunu bilmiordum başladı video amcam grind core girdi aman aman ne tersler düzler twiiin pedala abanmalar ziller filan derken tam yarım saat durmadı insan üstü varlık sonra bitirdi ve şunu dedi : evet biz her şeyi yapabiliriz ama biz caz'ı seviyoruz ve onu yapıoruz... hokkabaz filmini izledikten sonra o amcanın yüzü birazcık cem yılmaz'ı anımsatır oldu bana her nedense...
iskender ile her şey çok güzel olacak'taki 'altan' arasında çok büyük benzerlikler vardır.
--spoiler--
süper muhteşem bir bitiş yapmışlar helal olsun.

-yediniz di mi lan...ahaahhaha....kandırdım sizi olum...yediniz, ikiniz de yediniz....eahehaheh!!
--spoiler--
kamera açıları ve renkler süper. müzik uyumlu, geçişler ustaca. hikaye güzel ve eğlenceli. oyunculuklar hiç sırıtmıyor.(özlem tekin'in altınların gitmesine verdiği tepki sahmesi hariç) filmin yönetmenleri cem yılmaz ve ali taner baltacı'nın ilk uzun metraj filmleri olmasıda göz önünde bulundurulmalı. tarzı maskeli beşler veya hababam sınıfı olanlar afişine bile bakmasınlar derim. zira filmden hoşlanmayacaklarıdır bence...
Gülmek için gidilirse ancak güldürebilecek film. Zaten güldürmek gibi bir amacı da yok aslında bir hikaye var işte ortada.

Çok kötü değil, süper de değil.

Ama hayatta çalıntı olmayacak bir senaryosu var, benimde yüz defa aklıma gelmiştir böyle bir senaryo, ya da ne bileyim çekilmiştir belki yurtdışında çok bilindik bir senaryo ya bu. Biliyorum ama nereden dedirtiyor insana.

Film içerisindeki ikili diyalogların tamamı öyle oturup konuşurken çekilmiş gibi bu çok iyi bir şey mi bilmiyorum ama doğal olmuş diyebiliriz, biraz da doğallığın boku çıkmış aslında.

Son olarak da easynews'de var. *
şirin bir cem yılmaz yapımı. ondan duygusallık beklemenin hata olduğunu filmin finalinde bize tekrar ispatlamış izlenmeye değer bir türk filmi. *
uzun ve sıkıcı bir film. ayrıca cem yılmaz dan beklenmeyecek kadar kötü.

cem yılmazın "ben filmimden memnunum gerisi beni ilgilendirmez." demesi de çileden çıkarmıştır. ne demek ilgilendirmez be sen değil seyirci memnun olsun. malsın ama gene de seviyorum seni cem yılmaz. *
normalde güzel olan ama cem yılmaz ın daha neler neler yapabileceğini bilip ona göre düşünüldüğünde zayıf kalan film.
''engelli 400 m.'' diyerek mizahın mihenk taşlarından birini özene bezene yontup gediğine oturtmuş film. ötesi var mı bilemiyorum; yakından bakınca ağlatıyor, uzaktan bakınca güldürüyor ya da tam tersi miydi?
bu filme iyi veya kötü demek çok zor... her şey çok hızlı gelişiyor ve diyaloglar da yetersiz.mahsar alanson'nun oldukça iyi oyunculuğu filmi sürüklüyor,özlem tekin'de fena değil hani. tam bir film diyememem. cem yılmaz'ın önünde daha çok uzun bir yol var bu konuda maalesef.filmde bayat espriler de çok önceden tahmin ediliyor çoğu bu beni biraz rahatsız etti.

ben cem yılmaz hayranıyım diyebilirim daha iyisini yapabileceğinden eminim, ayrıca belirtiyim bu film türkiye'de yapılmış bir çok filmin çok üzerinde bir kalitede zaten.

bir kere filmde düzgün bir müzik yok ya da farketmedim müziksiz film olmaz,filmde bütünlük yok amatör sahneler var ayrıca çok kısa bir sürede çekilmiş gibi geldi film, öylesine çekilmiş izlenimi veriyor kimi zaman...

ve gelelim sonuna bir film böyle bitmez çok saçma olmuş komik filan da değil insanları şaşırtmak adına film rezil edilmez klib mi bu? ben istediğimi yaparım sizde onu izlemek zorundasınız

filmin bir sonu yok yani

her şey çok güzel olacak filminin yanına bile yaklaşmamış...
filme genel olarak kötü denilemez, özellikle mazhar alanson tek kelimeyle "döktürmüş".

filmde en hoşuma giden olaylardan birincisi, emniyet kemeri mesajı dır, diyebilirim. öyle ki cem yılmaz, özlem tekin 'e emniyet kemerini bağlamasını söylemiştir ve yolculuklarını emniyet kemeri bağlı bir şekilde yapmıştır. bu güzel ve bence çok önemli bir ayrıntı. mesela gönül yarası filminde başrolu üstlenen taksici karakteri bile film boyunca bir kere bile emniyet kemerini bağlamamıştır. ikinci hoşuma giden olay da çanakkale şehitliği 'nin gidilmesi gereken bir yer olduğunu filmde mesaj olarak vermektir.
filmin insanlar tarafindan yuzlerinde bir tebessumle mi yoksa huzunlenerek mi hatirlanabilecegini yonetmenin son sahnedeki hamlesiyle degistirebilme yetenegine sahip oldugunu dusundugum guzel film.
cem yılmaz çok şişmanlamış dedirten filmdir.
mazhar alanson yine büyülemiştir, cem yılmazla iyi bi ikili oluşturmuşlardır.
---spoiler---

-baba biz çanakkale'den geçmiycez..
-çanakkale zaten geçilmez olm!

- nasılsın baba
- normal

-bak ne güzel kız alsana sen de bi tane böyle kırkına geldin..
-baba o zaten gelin..
-iyi ya i$te hazır gelin..
---spoiler---
cem yılmaz'ın yönetmen koltuğuna daha bir ısındığının göstergesi; ayrıca yaratıcı kişiliğini gora'ya göre cok cok daha iyi ortaya koyduğunu düşündüğüm güzide film.
gülmek isteyenler çok bekler ama güzel bir film seyir eylemek isteyenler buyursun.
yogunlasti o yogunlasti kismi muthis olan film.
gelinin kayınvalidesinin annesini hipnoz eden hokkabazla diyaloğu;
cem yılmaz(H):*şimdi gelinin nerede olabileceğini düşün, düşünnn düşünnn!
-ses yok
hokkabaz: belki de başka bir erkekle kaçmıştır?
gelinin abisi: öhöömm.
hokkabaz: düşünn düşünnn
kayınvalide: annne? anne cevap ver? anneeeee ya noldu?
hokkabaz: yoğunlaştı o yoğunlaştı
kayınvalide: ya anne ses ver. anneeee ya ses
hokkabaz: yoğunlaştı bi sn geçer panik yok bi sn.

sonuç bir cenaze kalkar evden.*
filmin konusu eh desek de film karakterleri de oldukça eğlenceli. ama konuda bir kopukluk ve bayağılık var. biraz daha fazla düşünülüp daha iyi halka sunulabilirdi. sonuç; sıradan , gidilmezse kayıp değil.
güncel Önemli Başlıklar