bugün

bir nazım hikmet şiiri. aynı zamanda selda bağcan şarkısıdır:

ağaç gece seyredilir
suda gümüşten servidir
istanbullu nedim için

ak bedenli gelinleri
melül mahzun kayınları
sever razanlı yasemin

bende bir kavak ürperir
nerde olsam sesi gelir
muhacirliğimden beri

her ağaç gibi kavak da
ömrünce durur ayakta
gözler durur bir şeyleri

gözler şose boylarını
sari sıcak yaz gününde
anadolu köylerini

beni de gözledi kavak
geceleri haykırarak
hapishanenin önünde

şahit ayıplarımıza
şahit kayıplarımıza
umudumuzun şahidi

şahit bitlenişimize
topraktaki isimize
hey gidi kavak hey gidi

kavaklarını övmekten
kuru kuruya sevmekten
ne çıkar ki memleketim

kara toprağa eğilip
yüzümün terini silip
bir tek kavak dikemedim.