bugün

cebinde tek bir kurus olmadigi halde bile herseyi yapabilecekmis gibi hissetmen.
Sabahlarım günahlarla doludur.
Her yeni an yeni bir günah getirir bana.
içim öyle kirlenir ki yüzüme vurur bu çirkinlik.
Bunu bir ben görür bir ben hissederim lakin.
Aynaya baktığımda kararmış kalbimi, kirlenmiş ruhumu görürüm gözlerimde.
Yoktur zerre ışık gözlerimde.
Sorarım yanımdakine.
Bende bir çirkinlik yok mu bu gün ? Diye.
Yok canım nereden çıkardın ?
Çocukluğum gelir hayalime.
Sarı saçlı, al yanaklı, al dudaklı, incecik bir çocuktum.
Öyle saf, öyle masumdum.
ilk kirlendiğim günü hatırladıkça düğümlenir boğazım.
Ve o ilkin üzerinden sayısız lekelerim işlemiştir alnıma.
O anı kaçırdım ben.
O güzel masumiyeti kaçırdım ellerimden.
Buna ağlarım.
işte buna ağlarım ben.
Bilirim ki kalbimi yeniden temizlemek elimdedir.
Bu kirli hayatı bırakmak elimdedir.
Ama yapamam. Vardır kendime göre sebeplerim.
Ah bir yapsam.
Bir yapabilsem..

Olur mu eskisi gibi ama ne kadar uğraşsam da?

Bir gece uyanırım.
Bilinçli bir şekilde, saati kurarak uyanırım.
Öyle herhangi bir uyanma değildir.
Af dilemeye uyanırım.
Pişmanlığa uyanırım.
Duaya uyanırım.
Ama diyemem ki.
Diyemem ki artık hata yapmayacağım diye.
Söz veremem ki.
Sadece pişmanlığımı dile getirmek amacım bu uyanışta.
Sadece gözyaşlarımla bu cehennemin ateşini biraz olsun söndürebilmek için bu uyanışım.

Sonra o his.
O affedildin hissi.
iyi bir insansın.
Kirli değilsin.
Sevilmiyor değilsin.
Kenara atılmış değilsin.
Azaba uğrayacak değilsin.
Hissi..

işte o his hele ki Yaradandan ise..
Dünyanın en güzel anını işe o uyanışla yaşarım ben.
uzun zamandır giyilmemiş montun cebinden elli lira çıkması ve o anki masum gülümseme.
otobüste gidilmektedir ve tam o sırada hoşlanılan kız görülür. en arkada oturmaktadır. ineceğiniz durağa geldiğinizde stop düğmesine basacakken son kez bakmak istersiniz ona. arkaya doğru bir bakış atarsınız ve onunda size baktığını görürsünüz. 2 saniye göz göze geldiğiniz o an hayatın en güzel anıdır.
başka birinin sizin sayenizde mutlu olduğunu görmek.
carpe diem diyerek yola devam etmek. ama carpe diem'i de abartmamakta yarar var.
sabah uykusudur efendim.sabahın köründe kendiliğinden açılan gözlern pazar olduğunu farkedip kapanıvermesidir.
halı sahada rakip takımın amatör kümede top oynayan elemanının çok sert şutunu muhteşem bir refleksle tokatladığınız an. bonus olarak da maçı izleyen kızların sizi alkışlaması. *
evet evet, buldum sanırım.
onunla, birşeylerini yada herbirşeyini paylaşmaktır.
sabahını.. akşamını..
onunla birlikte güzel bir gün bitirip, güzel bir güne uyanmaktır.
hayattaki en güzel an, o'na bakmaktır. cesurca ela gözlerine..
yada onun gözüyle hayata bakabilmektir güzel bir an.. kendini onun yerine koyabilmek..

sevdiğini, gerçekten sevdiğini ve onunla oldugunu bildiğin an, en güzel andır.

edit: imla
uzun zamandan beri beklenen bir şeyin gerçekleşmesi sizin için en güzel anlardan biridir,hangisi daha güzeldir en güzelidir bilinmez.
önemsendiğiniz herandır.
babanın cüzdanı açıp size yaklaşırken sonra aniden yön değiştirip oturma odasına girmesi sonucu içimde kalmış olandır.*
sevgilin uyurken onu izlerkenki an.
karşınızdaki kızın çıkma teklifinizi kabul ettiği an.
küçük bir çocuğun size bakıp gülümsediği anlardan biridir.
uzun bir hasret sürecinin ardından, sevgiliye sarılma anı.*
gece kalkıp tatlı,özellikle çikolata,yedikten sonra boğazından geçen buz gibi soğuk su.
kesinlikle uykudan uyandıktan sonra daha erkenmiş diyip özgürce tekrar uykuya dalabilmektir. *
sevgilinin kollarında ölmek.

ahuaha.
kadınlığa ilk adım yani adet olmak, yok lan bok gibi bir andır kimisi hastaneye kaldırılır sancıdan, sanki doğum yapıyor.

tanım: sürekli değişen anlardır. ölene dek hangisinin en güzel olacağını bilemeyiz.
sevdiğiniz kişiye açıldığınızda onunda size

''bende seni seviyorum''

dediği andır...
hayattaki en kötü anların yanına yaklaşamayacak kadar az.
bir çoçuğun yeni doğmuş hali ve ıngaaaaaa ıngaaaaaaa diyi bağırıp ağlaması ...
sevdiceğin gözlerinin içine bakarak rimelim akmış mı diye sorduğu an..
hayatı anlamlı kılan,içine işleyen ve hatırladığında yüzünü güldüren anlar.