bugün

Bu filmde karaterlerimiz birer abi ve abla olmuşlardır. Bu yüzden aksiyondan çok ergenlik aşkları ve sorunları filmi ele geçirmiştir. izlenesi bir film değildir.
Deniz Halkı Dumbledore un ölümünden habersizdi galiba . Hiçkimse gelmedi Hogwarsta ? Ne iş ? Kitapta öyle yazmıyor ama !
serinin en kötü filmiydi bütün hayallerim yıkıldı koskoca albus dumbledore ölüyor kimse önemsemiyor sanki en iyisi kitabı okumaktır efendim aşk filmi gibiydi. bütün herşey havada kalmış'aa film bitti lan ee ne oldu şimdi'diyebilirsiniz. melez prens bölümü de okadar hızlı oldu ki şaşırmaya fırsat vermiyor.
bir harry potter fan'ı ve diğer filmleri (4.film dışında) pek beğenmeyen biri olarak gayet iyi bulduğum filmdir. tom riddle'ın ufaklık halini canlandıran eleman cidden çok iyi oynamış, o kendini beğenmişlik ve aşırı özgüven duygularını gayet iyi yansıtmış. bunun dışında açılıştaki köprünün yıkılması,mağara sahnesi ve dumbledore öldükten sonra herkesin asalarını kaldırdığı sahneler bence muhteşemdi. o sahneden sonra cenaze sahnesine gerek yoktu bence ki olsaydı da bu kadar etkilerdi zaten.mağara sahnesinde inferiusların sudan çıktığı anda resmen yerimden zıpladım, o kadar ürkütücüydü.komedi unsuru da dozundaydı kanımca. filmin özellikle ilk yarısı oldukça komikti ve bu neden olumsuz birşey olsun ki?
beğenmediğim kısım ise melez prensin kim olduğunun tek bir cümle ile açıklanmasıydı. filme adını veren olay bu kadar çabuk geçilmemeliydi bence.bir de ginny weasley karakterini oynayan kızı bir türlü bağdaştıramıyorum ginny ile.olmamış bence. harry ve ginny ilişkisi biraz eğretiydi. bu arada en çok tabii ki alan rickman ve daniel redcliffe in oyunculuklarını beğendim ben bu filmde.
6. kitapta harry'nin dumbledore ile olan özel derslerinde içine girerek öğrendiği diğer anılar sanırım 2 film olarak çekilecek olan harry potter and the deathly hallows volume 1'de karşımıza çıkacak.
bir de profesör slughorn'un anlattığı lily'nin verdiği balık hikayesi de kitap dışı olmasına rağmen oldukça iyiydi bence. eklemeler o kadar sırıtmadı filmde.
kısacası harry potter fan'ı iseniz gidin bence.
--spoiler--
saçma bir biçimde kız erkek ilşkileri üzerinde çokça duran filmdir. önceki filmlerin senarist ve yönetmenini, filmi bolca aksiyonla doldurup yatılı okul yaşamına fazla önem göstermedikleri çok değerli sahneleri kestikleri için eleştirdiğim halde bu filmde de aksiyonu az buldum. zira okul hayatı sadece öpüşmekten ibaretmiş gibi gösterilmişti. dumbledore'un bile harry'e hermione ile aralarında bir şey olup olmadığını sorması saçmaydı bence.

tom felton* filmdeki en iyi performanslardan birini sergileyen oyuncuydu. emma watson* ise yine abartılı kaş hareketleri ve gereksiz yere ağlak ifadesiyle vasattı. daniel radcliffe de hani ölüyordu yav?

filmin sonunda dört gözle dumbledore'un cenazesini bekledim ama yoktu. kitapta hogwarts bu nedenle geç kapatılıyordu ve bu da dumbledore'un anısına saygıydı; ama filmde yer almıyordu.

ölüm yiyen yani voldemortun yandaşları ısrarla ruh emici olarak geçiyordu.trende harry "malfoy bir ruh emici olmuş" dediğinde "haydi ya,öyle sonradan olunuyor muymuş,hiç de belli etmiyor bak kukuleta filan..." diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi.

ginny nedense pek bir geyşa ruhluydu. harry'e elleriyle yemek yedirmesi, ayakkabısını bağlaması...zaten gönül gözün açılsın repliği ile salonu kırıp geçirmiştir.

ayrıca tom riddle'ın slughorn ile olan sahnelerinde tom riddle'ı oynayan oyuncunun kız olduğunu şiddetle iddia ediyorum.
--spoiler--
aksiyon yetersizdi ama bu kitabın aksiyon içermeyişinden kaynaklanıyor. yine de harry potter hayranı olarak olumsuz yönde eleştri getirmeyeceğim film ki, olumlu olarak tek söyleyebileceğim şey ise kitabın yeterli ve yerinde bir özeti oluşudur.
sözlükteki yorumlarından sonra sinemada izlemekten vazgeçtiğim film. kitabını bu kadar sevmişken hayal kırıklığı yaşamamak için korsan alma kararı aldım. evet korsan alcam lan! hemde cd ciye gidicem "abi heri potır 6 varmı ?" demek suretiyle korsan dvdsini alıp, power dvd'de izleyeceğim! buda böyle bilinsin !

edit : ayrıca kitapta aksiyon tavan durumdaydı! ne demek yoktu ? hogwarts'ın basılmasından daha baba aksiyonmu var ?
yoldaşlık savaşına yer vermemesiyle sinirimi bozan, ancak onun dışında pek bir kötülüğünü görmediğim film. favori karakterim Severus Snape'in ve diğer kötülerin ön plana çıkartılmış olması sanırım filmi bu kadar sevmeme neden oldu. özellikle bir kaç sahne vardı ki, filmde en hoşuma giden yerler oldu.

--spoiler--
-ron'un zehirlenip hastane kanadına düşmesinden sonra, herkes başına toplanmıştır. mcgonnagall, snape, slughorn, dumbledore arkada; hermione ginny ve harry yatak başındadır. lavender'ın gelmesiyle birlikte hermione'yle aralarında başlayan kavgaya severus'un bir bakışı vardır ki gerçekten sadece bu sahne için bile filme gitmeyi kabul ederdim. iki kız bas bas bağırırken, severus'un yüzündeki o ifade, inanamaz bir şekilde izleyişi, ortama tamamen yabancı duruşu.. gerçekten görmeye değer.
-aynı sahnede, slughorn'un duruşu. hiç konuşmadan durmaktadır, herkes gittiğinde bile yüzünde o komik ifadeyle orada çakılı kalır.
-felix felicis aldıktan sonra, harry'nin şapşal hali.
-yaşayan ölüm iksiri yapmak için debelenen hermione'nin hali.
-yılbaşı partisinde, severus'un öğrenciye tam bir yıllık ceza verirkenki tavırları.
-ölüm yiyenlerin dolaptan çıktıktan hemen sonraki karizmatik duruşları.
-narcissa ve bellatrix'in, severus'un evine girmeden önce dar bir sokakta karşılıklı duvarlara yaslandıklarında, birbirlerine bakışları.
--spoiler--

bakınca, baya sevmişim ben bu filmi. yalnız, dublajlı giden varsa cidden onlar adına üzüldüm. aksanlar, ses tonları, bellatix'in şarkıları.. kesinlikle mükemmeldi.

kısacası bu, karanlık tarafın filmiydi ve karanlık tarafı tutan benim oldukça hoşuma gitti. yalnız küt diye bitiverdi, orası ayrı.
bir kez daha dublajla bir filmi seyrettiğime pişman oldum. ginny'nin "gönül gözün açılsın" repliği beni içten kırıp geçerken, salondaki insanların odun olmasından mı kaynaklı bilmiyorum ama hiç gülme sesi duymadım. ölüm yiyen'lerin ısrarla ruh emici diye çevrilmesi başka sinir bozucu bir şeydi. öyle önüne gelen ruh emici olabilseydi ne ala..

yine gözüme çarpan bir iki şey var. kitaptan uyarlama her filmde olduğu gibi mutlaka bir şeyler değiştirilecek veya eksik bırakılacak, yoksa olmaz. dumbledore kulenin tepesinde harry'ye "saklan" diyor, halbuki kitapta o hareket edip de kendini belli etmesin diye dondurma büyüsüyle onu donduruyor. bir diğeri ise, önemli olan, dumbledore'un cenazesinin olmayışıydı. halbuki çok önemliydi ve çekilmesi gerektiğini düşünüyorum.

kitabı okumayanların da "hiç atraksiyon yok, çok sıkıldım" şeklinde geçiştirmelerine aldırmadan, 6. kitabın zaten en az action'a sahip olan ve daha çok aşk meşk olaylarının ele alındığı bir kitap olduğunu bilmeyenlere söylemek istiyorum. ayrıca ginny ve harry arasında alevlenen aşkı görmek filmin benim için en güzel tarafıydı. bir de ginny ile öpüştükten sonra dışarıda ron'la konuşurken harry'nin şapşal hali ve kendine gelemeyişi de komikti. favori karakterim bellatrix'in sık sık ön plana çıkması beni sevindirdi ve o deli hareketlerini zevkle seyrettim. zaten helena bonham carter'dan daha iyi kimse o karakteri canlandıramazdı. karizma abidesi bellatrix *

özetle ben de sevdim bu filmi. son film için sabırsızlanmakla beraber, torrente sağlam bir versiyonunun düşmesini ve bir de orijinal haliyle zevkle seyretmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
imax'de izledigime degip degmedigine hala karar veremedigim filmdir. tamam, bastaki bi 10-15 dakika cok guzeldi ama yaklasik 150 dakikalik filmin sadece 15 dakikasi mi gozlukle izlenebilir olur. degdi mi verdigimiz farka anlamis degilim.
onun disinda bir bok begenmeyen cesitli yazarlarin -ki bunlarin cogu da eksi'de- yorumlarini kaale almamam gerektigi gercegini tekrardan yuzume carpmistir. arkadasim siz ne bekliyordunuz ki filmden de ne bulamadiniz, nedir bu snobluk? okuduysan kitabi daha ne istersin hayattan? bazi sahneleri guzel guzel izledik, super efektlere agzimiz acik kaldi. zaten filmde anlatil(a)mayan sahnelerin de yonetmen david yates kardesimin degil de okuyucunun hayalinde canlandirildigi sekilde kalmasi cok daha iyi olmus.
paramı gasp eden film, adeta. ergenlik muhabbetlerinin boku çıkarılmış, pembe diziye çevireceklerdi utanmasalar. heyecan yok, gizem yok, gerginlik yok. dumbledore öyle mal mal olmaya devam edecek olsaydı eğer ölmezse, iyi ki ölmüş derim. filmin sonu da o kadar belli ki..

becerememişler.
Katledilen bir başka harry potter filmi. David Yates'in elini atıp kuruttuğu ikinci hp filmi. Bu filmi beğenen/beğenecek hp kitaplarını okumuş olanlar ise ayrı bir inceleme konusu. Ya beklentilerini "vasat" seviyesinde tuttukları için beğeniyorlar ya da "müzikleri çok güzel vs" gibi görüş beyan edip bu görüşü tüm filme yayarak, "film çok güzeldi" diyorlar. Evet, güzel tarafları vardı. Müzikler. Görüntü yönetmenin yakaladığı olağanüstü tonlar. Ya da en sonunda Dumbledore gibi Dumbledore olan bir Michael Gambon. Tamam da, bu özellikler filmi iyi yapmıyor ki. Kuşa çevrilmiş bir senaryoyu seyirciye sunan ve "alın bunla idare edin" diye bir başka harry potter filmi. Steve Kloves-David Yates-Warner Bros ortak rezaleti.
abilik görevimizi yerine getirmemiz noktasında ayarı yedikten sonra annemin zorlamasıyla kardeşimi götürdüğüm dolayısıyla benim de izlemek zorunda kaldığım filmdir.
yaklaşık 7 yıl önce harry potter okuma furyasına katılıp da ilk 4 kitabı okumuş biri olarak diyebilirim ki beğenemedim filmi.tamam zorla gittik filme ama az çok beklenti de yok değildi.ama nerden bileyim çoçuklar büyümüş de aralarındaki ilişkiler brezilya dizilerine benzer hale gelmiş.kitabın dolayısıyla filmin bir bölümü baya baya hatun işine bağlanmış.ulan bari arada büyü müyü yapın da ortalık şenlensin iç geçirmelerin de bulunsak da nafile.herkes o aralar öpüşme derdinde.gençlik ateşi işte...
neyse ulan film 153 dakika elbet aksiyona bağlarlar biraz verdiğimiz paraya değer desek de yine nafile.kitabı da okumamaşız ki birşey beklemeyelim.
bekle bekle küt hadi siktirin gidin der gibi bir son."hadi beni siktir et" başta kardeşim ve sağımda solumdaki çocuklardan bu ne ya tepkileriyle salonu terkediş.
tek beğendiğim şey ise filmde mekanların,rengin iyi yakalanmış olması.adam biraz olsun kendini o atmosfere sokuyor.gel gelelim ki başta yakalanan bu duygu çok çabuk kayboluyor ve filmin sonuna kadar böyle devam ediyor.
velhasılı harry potter serisinin bir kısmını benim gibi epey bir zaman önce okuyan ve özellikle de harry potter dan bi haber abiler ablalar filmi beğenmeyeceklerdir bizden söylemesi.
(bkz: ron weasley and the half blood prince)
Bana öyle geldi serinin bu bölümü.
Yalnız sen neymişsin be ron.
yapılmış en kötü filmidir.
eragon gibi sonu değiştirildi.Kitabı okumayanları tatmin etmiş olabilir ama okuyanları tatmin edemedi.

--spoiler--
final sahnesi adeta yeniden kurgulanmış.harry ve dumbledore süpürge ile ucarak müdürün odasına girdikten sonra sesler duyan dumbledore harry'e görünmezlik pelerinine saklanmasını söyler ardından sözsüz bir büyü yaparak harry'nin hareket etmesini engeller bu sırada malfoy girer odaya.. yani kitapta tüm olay harry'nin gözlerinin önünde geçiyor ama hiç bir şey yapamıyor..

filmin basında harry'yi hareketsiz halinden kurtaran da seherbazlardan biri olmalıydı.Luna lovegood degil.Harry'nin dumbledore'a yeşil sıvıyı içirdigi sahneden önce sudaki cesetleri göstermeliydi.Bu sırada dumbledore da harry'e ates dısındaki büyülerin onlarda etkisisz oldugunu söylemesi gerekerdi.Sanırım ekranlarda harry potter'ı aptal göstermemek gerekiyor ne de olsa o seçilmiş kişi!
--spoiler--
kitabından sonra filmi bok gibi gelmiştir.
serinin kesinlikle en şaşırtıcı kitabıdır.
Ne hayallerle gitmiştim fragmanı izledikten sonra bu sefer oldu demiştim ama olmamış arkadaş gene olmamış beceremiyorsunuz bu işi. Bu kadar bütçeyle nasıl bu kadar sıçış olabilir anlayamıyorum.

--spoiler--

--spoiler--

Sevgili yönetmen arkadaşım soruyorum sana nerede Dursleyler? Nerede Dumbledore'un söyledikleri? Ergen filmi çekmek için ne diye kıçıkırık bir kızla Harry'nin ilişkisini anlatıyorsun? Peki ya Kovuk'un yanmasına ne demeli? Nerenden uydurdun bunu çok merak ediyorum gerçekten. Senaryo da akıcılığı mı sağlamak istedin yoksa? Benim izlediğim film Recep ivedik gibi birşeydi. Skeçler bütünü sanki. Ne kurgu var ne akıcılık var hiçbirşey yok. Dumbledore Harry ilişkisi böyle mi anlatılır. Bu mudur Dumbledore'un babacan tavrı. Dostum sakalların çıkmaya başlamış dedi adam resmen Harry'e. Bu ne ya açıkla bana bu ne? Nerede Dumbledore ve Harry'nin Düşünseli sahneleri? Bu filmle 7. filmi nasıl bağlamayı düşünüyorsun çözemedim hala. Ama tabi kolay olucaktır sallama bir iki senaryo, bir iki tane de öpüşme sahnesi koy olsun bitsin bu kadar kolay zaten herşey. Herşeyi hepsini tamamını geçtim filmin sonunu bari düzgün yap hakkını ver. Dumbledore ölmeden önce son sözsüz büyüsünü Harry'i hareketsiz bırakmak için yapmadı mı? Harry Dumbledore'un ölümünü çaresiz gözlerle izlemedi mi? Ama sen ne yaptın film de Snape geldi Harry'nin yanına sessiz ol işareti yaptı ve gidip Dumbledore'u öldürdü. Harry de mal tabi baktı izledi sadece. Cenazeyi de yedin bitirdin gereksiz bi sahne yüzünden. Filmin belki de en vurucu sahnesi yerine gidip ergen gençlerimizin sohbetlerini izlettirdin bize. Hem de ne sohbet Dumbledore ölmüş bizim gençler neredeyse zil takıp oynayacak.

--spoiler--

--spoiler--

Yazık ettiniz güzelim kitabın senaryosuna. Umarım son kitabı düzgün çekersiniz de güzel bir film izleyebiliriz.
film için şunu söyleyebilirim:

--spoiler--

--spoiler--
maceradan çok harry potter and the american pie denilebilir.

'burası doluymuş'. yiyişmek için başka bir yere gidelim diyo yani filmi izleyenler bilir. ne lan bu? macera filmi dediniz ergen filmi çıktı. koskoca büyücülük okulunun karizması bu kadar yerlerde gezdirilir. bi de dublajdaki gönül gözün açılsın harry cümlesi nedir aga?

olmamış.
--spoiler--

--spoiler--
kitapla alakası olmayan serüvenmiş. izlemek lazım. tabi önce de okumak..
kitabını okuyanların izlememesi gereken bir film. (bkz: filmin kitapla alakası olmaması) (bkz: rezalet bir film) (bkz: kurgunun içine sıçmak)
---spoiler---
Kitabı okumamış bir kimse olarak, en minimal beklentiler ve bilimum özlenen karakterlere duyulan merakla gidilen ve oldukça eğlenerek çıktığım ve son kitaba karşı içimde derin bir merak hissine yol açan film olmuş.
Genel olarak benim en sevdiğim harry potter filmlerinden biri oldu, çok fazla aşk sahnesi ve abartılı ergenlik geyikleri vardı ama dublaj beni hiç mi hiç sarmadı. Yani ' gönül gözün açılsın' nedir, biri bana bunu bi izah etsin. Koskoca harry potter samanyolu tv moduna girdi giriyordu bu felaket replik ve dublajdaki yanlışlarla.

Eksileri ve artılarına çok fazla girmek istemiyorum, kitabı okuyan veya ciddi değerlendirme yapan arkadaşlar var nasıl olsa. Kötüsü ve iyisiyle izlenilir, insanı fazla sıkmayan, eğlenceli ve yer yer ürkütücü güzel bir harry potter uyarlaması olmuş diyerek filme 10 üzerinden 7 yıldız veriyorum ve son kitabın uyarlanacağı son iki filmin daha da güzel ve başarılı olmasını diliyorum...
---spoiler---
film hiç olmamış 10. dk da çıkasım geldi. oysa kitabını 2 günde okumuştum.
bu dar basit olmamalıydı dedirten yüksek bütçeli, bütçesi kadar büyük hayal kırıklıklarına sebep olmuş film.