bugün

türkçe altyazılı 2. fragmanı yayınlanmıştır;

http://rapidshare.com/fil...potter6uktsr__2_.mpg.html

veya,

http://video.yahoo.com/watch/3796140/10401297
(bkz: harry potter ve kanıbozuk prens)*
bir türlü vizyona girmeyerek deli eden film. bütün diğer filmler gibi kitabı okuduktan uzun bir süre sonra izlenmelidir. yoksa insan deli oluyor, aa burası yok aa şurası yok diye.
seriyi kitaplardan değil de filmlerden takip edenler için (ilk 3 filmde ben bu durumdaydım), son 15 dakika süper olacaktır.
17 temmuzda gösterimde olacak film. en son yayınlanan 2 fragmana bakılırsa, iki film önce voldi ortaya çıktığında çığlık çığlık ağlayan çocuklar, bu filmde ruhlarını teslim edeceklerdir. gerçi büyümüşlerdir onlar da. göldeki inferuslar falan manyak olmuş.
Harry Potter serisinin 6. bölümü.
**
temmuzda sinemaya girmesi beklenen film. merakla bekliyoruz.
Karanlık bir film olmasını dilediğim fragmanlardan da öyle olacağını anladığım film.Görsünler artık bu serinin çocuk masalı olmadığını.
'harry potter and half-life with gordon freeman' filminden önceki film.
ülkemizde 15 temmuz çarşamba günü* vizyona girecek, merakla ve heyecanla beklediğim film.
17 temmuz' da gösterime girecek olan film. efektleri 5. filmdeki gibi değildir umarım, zaten fragramanında da daha iyiymiş gibi gözüküyor. görecez artık.
2 saat 20 dakika ayrıca. bir de aklıma gelmişken kitabı yansıtırsa süper olur.
hayranlarının daha fazla bekleyemediği film. filmden karelere ve fragmana bakılırsa yine harika bir film olacağa benziyor. biraz daha farklı olarak gençlik teması da mevcut.
bu gece 00:00 da ilk gösteriminin yapılacağı film.**
filminin de kitabı gibi iğrenç olacak romanın adıdır.

--spoiler--
şahsen harry potter hayranı olmama rağmen bu kitaptan zerre hazzetmiyorum. diğer kitapları nicedir birçok kez okudum ama bu kitabı elime dahi elime alasım gelmiyor. serinin altıncı kitabının bu kadar yayvan ve aptal aşık modunda yazılmış olmasını kaldıramıyorum yahu. yok kim kiminle çıkmış, kimi öpmüş, ağzından mı öpmüş, sevişmişler mi? merhabaaaaaa bir lord voldemort vardı hatırlıyorsunuz değil mi? hani şu harry'nin düşmanı olan... noldu ona bu kitapta? melez prens bile kitabın adını taşımasa o kadar da önemli birisi olmayacakmış aslında. burdan sana sesleniyorum rowling, bir daha hamile iken kitap yazma, sakın yazma, bir daha yazma.
--spoiler--
--spoiler--
bi fragman gördüm bugün sözlük, şaşırıp kaldım. harry potter ın 6. filminin fragmanı. daha doğrusu filmden bi sahne.bellatrix geliyor, harry güvenli bir evde iken*ve onu evden çıkması için kışkırtıyor, harry dayanamıyor ve çıkıyor. arkasından weasley ailesi tabi. bellatrix bunları tarlaya çekiyor ve birden sesi duyulmamaya başlıyor. 3 büyücü ve harry bellatrix e karşı siper alıyor ve sahne bitiyor. şaşırıp kaldım çünkü böyle bir şey kitapta yok. inşallah bi rüya falan çıkar bu olay. çünkü bu filmin içine etmelerini istemiyorum.*
--spoiler--

tanım: serinin altıncı kitabı ve filminin adı.
her zaman ki gibi 2 saate sığdırmak için zıplaya zıplaya giden bir senaryoya sahip. geleneği bozmadık ilk seansda izledik. senaryo canımızı sıkmadı değil ancak 5. filmde yakalanmış olan kalite düşmemiş iyi de olmuş. daha güzel olabilecekse bile harry potter sevenlerin beğeneceğini düşündüğüm bir film olmuş.
efektleri gayet güzel olmuş, ama senaryodan çok sapılmış. Öncelikle kitabın aksine öptüm sevdim filmi izledik ilk yarıda. Biraz Twilight etkisi var gibi ve harry potter kalitesinin altına düşülmüş. Üstüne üstlük canım cicim kısımları yüzünden kitapta olan kritik kısımlara yer verilememiş. Çok az anı izledik kim-olduğunu-bilirsin-sen ile ilgili. Dumbledore Haryy'e nelerin hortkuluk olabileceğini bile söylemedi, üstelik cenaze göremedik. Beni şaşırtan ise bu kadar gençlik filmi havasında olmasına rağmen gerçekten kitapta yer alan Ginny'le sondaki öpüşme sahnesinin alınmamasıydı. Ben oradan girer, pencereden dışarıya geçer kamera ve biter zannediyorum.
Film olarak güzel ama kitabını okuyanların pek zevk alabileceğini düşünmüyorum.
önceki harry potter filmlerine göre beni hayal kırıklığınıa uğratmış filmdir, daha ilk yarım saatte bitse de gitsek moduna sokmuştur bizleri. kitabını okumadım, o nedenle kitap neyse film de o mantığı güdülebilir ancak kitap da film gibiyse kötü. bir kere önceki potter filmlerine göre heyecan ve aksiyon neredeyse hiç yok, varsa yoksa aşk, muhabbet, sonra gene aşk. kurguda da ciddi problemler göze çarpıyor ve filmin tekdüzeliği kendini belli ediyor. olmamış diyoruz ve bundan sonraki filmlerde daha fazla aksiyon ve görsel efekt bekliyoruz.
o değilde türkçe dublajındaki gina'nın '' kapat gözlerini heriiğğ.. gönül gözün açılsın.'' demesi beni ve arkadaşımı koltuktan düşürmüştür..
vizyona bugün itibariyle girmiş, izlenilesi film.

Edit: Serinin de en güzel filmi olmuş denilebilir. david yates'e +1.
başlangıç olarak iyi gibi gitse de serinin en kötü filmiydi bence, beklediğim gibi çıkmadı.

filmin bize gösterdiği tek bişey vardı:

harry potter da converse giyiyor imiş lan.
okuduğum kadarıyla dumbledore'un ölüm sahnesi üstünkörü geçiştirilmiş. yönetmene sesleniyorum, ben kitapta o bölümü okurken ağladım yahu. insan düşünür de yönetir. henüz gitmedim, an itibariyle de sinirlendim.
o nasıl bir seslendirmeydi anlamadım, alt yazı olsa canınız mı çıkar be kardeşim? çeviri zaten ayrı bir olay, tamam bilmiyosanız açın kitabı bakın. ölüm yiyene "ruh emici" demek, helal olsun valla. sonra, "kapat gözlerini harry... gönül gözün açılsın..." "naptın sen ginny?" diyecektim, diyemedim. kızcağız napsın? sorarım o çevirenle götünüzle mi çevirdiniz? gerçi efektler falan 5. filmden iyiydi. draco nun saçları da her filmde daha çok açılıyor. bir de aynı çocuk hala filmde gözükmesine rağmen, başka biri dean thomas olmuş. bunadılar mı onu da anlamdım gözünüzün önünde çocuk... yine tutmadı be...
simdiye kadarki en iyi harry potter filmidir.
filmidir ama uyarlamasi degil, dikkat...

--spoiler--

--spoiler--

beklentilerimi en alt seviyede tutmayi 4. filmden sonra basarabilmistim ben. ilk 2 film idare ederdi, 3. rezaletti, 4. berbatti benim gözümde. en az sevdigim kitap olan zümrüdü anka'nin filmine hazirlanirken artik beklenti falan kalmamisti bende.

"sirius'u göreyim yeter." diyordum. ve bundan dolayi olsa gerek inanilmaz sevmistim 5. filmi ben.

bu kez yine ayni sekilde telkin vermem pek ise yaramiyordu acikcasi, cünkü hem kitap muhtesemdi, hem de sirius yoktu bu kez.

"snape'in filmi olsun yeter..." diyordum günden güne, film yaklasirken.

yönetmenin sürekli degismesi etkiliyormus benim film zevkimi sanirim, ya da simsiyah fonlarda gecen filmler cok hosuma gidiyor bilmiyorum.

görüntü olarak, sanki yagli boya tablolari gibiydi arka fon, cok sevdim, cok cok sevdim hatta. oyunculuk dehsetti. sinir oldugum 3 kahramani saymazsak, hemen hepsi, ve evet daniel bile mükemmel rol yapiyorlardi.

daha önce de söylemistim biliyorum ama yine söylemek istiyorum; eger bu filmde bana bir rol verecek olsalar, kesinlikle kötülerden olmak isterim. adamlarda öyle bir karizma var ki, agziniz acik izliyorsunuz resmen. film, onlar sahneye aktarilsin diye cevrilmis neredeyse.

öne cikanlar;
- draco ile baslamak istiyorum ben. simdiye kadar aralarinda en iyi rol kesen o demistim bir baslikta. hala ayni fikirdeyim. tom cok gelistirmis oyunculugunu bence. nihayet hak ettigi kadar cok göründü ekranda ve nihayet onun ruhsal ic durumlarini,vs görebildik.
sürekli takim elbise ile geziyor diye elestiriler var, ama adam asil ya. kot pantolon ve spor ayakkabi mi bekliyorsunuz? muggle degil ki o, tabii ki agirligi olacak üstünün basinin.
kolundaki ölüm yiyen dövmesini gösterdigi sahneye bittim bu arada. en sevdigim sahneydi bile diyebilirim.

- bella icin fazla söze zaten gerek yok. inanilmaz bir hatun helena ya. ve böyle zirdeli karakterlere süper yakisiyor.

- ve snape... alan'imi daha cok görmek isterdim sahnede ben, bu film onun kisisel show'una dönüsmeliydi hatta, ama olsun, adi bile yeter onun ya. muhtesemdi yine.
"severus... lütfen..." kimsenin gözleri dolmadi mi bu sahnede ya? snape'in bakisi, durusu, her seyi süperdi.

- lavender kadar igrenc bir karakteri, bu kadar igrenc bir sekilde canlandiran arkadas da süper is cikarmis bence. ron'un sirtina atlamasi, kapiya kalp cizmesi falan cok igrenc ama cok da hos detaylardi bence.

- aynisi cormac mcLaggen icin de gecerli. cocugun sapik bakislari ve hareketleri acayip renk katmis filme.

- ron olayin komedi unsurunu yüklenmis durumda ve bundan da sikayetci degil sanirim hic. gittikce cirkinlesmeye baslamis yanliz dikkat edin. kafasiyla yaptigi kurtarislar, bilmeden yaptigi espriler falan süperdi. göründügü her sahnede gülüyordun resmen. bu kadar karanlik bir filmin, bu kadar komik olmasinin tek nedeni ron, kim ne derse desin.

- magara sahnesi cok basariliydi bence. isik yesil olmaliydi, vs, vs biliyorum ama yine de acayip sevdim ben magara sahnesini. hele ilk cisimlendikleri sahne de, acayip bir tim burton havasi sezdim ve kendimden gectim tabiri caizse.

ve olayin büyüsünü bozan o 3 kisi;
- ginny hic ama hic gitmemis o role. daha öncede gitmemisti belki bilmiyorum, belki de cok geri planda kaldigi icin bu kadar göze batmiyordu ama beni rahatsiz etti resmen filmde. rol yapma acisindan dibe vurmustu bence, hic olmamis.
bir de gözünü kapat harry, agzini ac harry, ayakkabini baglayayim harry, kitabini saklayayim harry,... bu ne ya?!

- narcissa neydi peki öyle? aman tanrim, nefret ettim kadindan resmen. allah'tan 2 dakika görünüp kayboldu, yoksa cidden cekilmezdi hic. bakislari, saci, kiyafeti yani tamamiyle bir bütün olarak nefret ettim kendisinden. lucius bu kadina dönüp bakmaz bile bana kalirsa.

- ve tabii ki hermione. emma cok sönük kaliyor bence rupert ve daniel'in yaninda. bir de karakter olarak cok zayif göstermisler hermione'Yi, ron'un arkasindan aglayan, onun askindan eriyip biten ve bir sürü mantiksiz sey yapan. sevmedim, sevemedim yine hermione'yi.
--spoiler--

--spoiler--
-en sevdiğim kitabının ölüm yadigarları olmasına rağmen, inanılmaz bir şekilde aşık olduğum bir film. feci bir şekilde bazı yerlerde tim burton havası sezinlediğimi belirtmek istiyorum.
-dördüncü kitabın uyarlanabilecek en büyük felaket olduğunu göz önünde bulundurursak; lanetli kolye, hagrid ve slughorn' un sahnesi vs. gibi bazı yerleri oldukça iyiydi..
-hayatta kimseden bu kadar nefret ettiğimi hatırlamamaktayım.. aynı molly gibi olan ginny doğrusu beni tiksindirmiştir..
-hermione' ye oldukça acıdığımı söyleyebilirim ki lavender brown benim için bitmiştir. ron bu duruma nasıl sessiz kalabilmiştir anlamıyorum.
-son kitabı melez prens' ten önce 4 defa okumuş biri olarak, severus' a sempatim artmıştır.. son derecede insanları iyi kandıran snape' ciğim dumbledore' u öldürerek büyük bir iyilik etmiştir.
yine de yönetmen kişiliğini tebrik ederek, son kitapta cisimlenmenin o boğucu hissini bizede yaşatmalarını rica etmekteyim.