bugün

tanım: dövülesi insandır.
sabah sabah işe gitmek için bindiğim halk otobüsünde yanımda gerçekleşmiş olaydır. malum kahraman kulaklıklarını takmış müzik dinlemekte ve sabah olmasından kaynaklanan neden ile yolcuların akraba olma derecesine kadar geldiği durumda ben çoğu insan gibi tutuncak adam gibi bir yer bulmakta zorlanınken malum şahıs çantasından don kişot kitabını çıkartıp okumaya başlaması ve beni benden almasıdır. ya zaten müzik dinlerken kitap okuyan insanları anlamam hadi müzik dinlerken daha iyi anlıyorsun okuduğunu, lan ayakta nasıl okumayı beceriyorsun. millet sallana sallana gidiyor düşmemek için ufak akrobasi hareketleri yapıyor. sen bide çıkartmış kitap okuyorsun.* havan kime senin, ya tam bir kültür patlamasısın kitap okumadan yaşıyamıyorsun ya da kitap okuyarak hava yaratma durumunu fazla abartmışsın. bakın ayakta giderken bile kitap okuyorum, entel'im ben. *
kuvvetle muhtemel tutunamayanlardandır. eğer otobüsün orta tarafında ise ilk virajda kendisini orta kapının camına yapışmış bir halde bulacaktır.

(bkz: otomatik kapı çarpar)*
entellektüel bir hava yaratmaya çalışır bu kişi fekat iç ses "ulan kulaklıkları taktık müzik dinliyorum bide elimde kitap bu sefer son durağa kadar bi hatun muhabbete giricek olum." diye zangır zangır titretir bu şahsı.

günümüzde bu işler için internet gibi bir nimetten yararlanmayıp hala bu çıkmaz sokaklara girerek yaşayan bu nesli koruyalım zira tükenmek üzeredirler.
"abarttın artık" denilebilecek varlık.
hergün aynı yolu gitmekten bıkmış, pencereden aynı görüntüleri görmeye alışmış artık sıkıntıdan bari birşeyler okuyayım derdinde olan insandır muhtemelen. haa o sarsıntıda zor oluyordur, tuğla gibi kitaplar yerine bir mizah dergisi ya da ince kitaplar daha uygun olabilir o ayrı.
not: pek dövülesi insanlar değildir, bir çoğu o kitabı karşısındakine susuz yedirir aman dikkat.
belediye otobüslerinde de mevcut olan,sorgulanmaması,kendi haline bırakılması gereken insandır.lakin yolculuk boyunca sıkıntıdan mepeüç pileyırı kulağında elinde kitabı ile hem karizma yapıyorken hem de zamanın hızlı geçmesini sağlar.
kusmak umrunda olmayan insan. yahu arabada hemde ayakta kitap okunur mu be midesi bulanır kafası döner adamın.
şöyle bi' şey var;

(bkz: hava atmak için okunan romanlar)
yetenekli insandır. zira halk otobüsünde, bide ayakta, dengeyi koruyarak -ki nasıl yapabildiğini kafamda canlandıramadım- kitap okuyabilen, saygı duyulası şahsiyettir.
bir yandan ben entelim havasında olup bir yandan da cambazlık yapan insandr. yetenekli insandır zira. bu iş her babyiğidin harcı değildir.
o okuduğu kitaplarda eylemsizlikle ilgili bişey yazmadığı kesindir.
bir de otobüste ders çalışmaya çalışan tipler de mevcuttur. o saate kadar gez dolaş, otobüste konuları yok tekrar edecekmiş de bilmem neymiş.
"entelim ben." tavrında olan insandır. hiçbir zaman entel olamayacaktır.
okuduğundan bir şeyler anlıyorsa devesine hendek atlatan kişidir.
başka ülkelerde bu durum normaldir de, bizim memlekette pek normal karşılanmaz.

"halk otobüsünde ne halt ediyorsun sen" diye tepki alabilir, veya ani bir frenle kendini yerde bulabilir, "eh be kardeşim kitabı tutacağına bir yere tutunsaydın da düşmeseydin" şeklinde eleştirilere uğrayabilir.

otururken de okuyana iyi gözle bakılmaz, hele otobüs dolu sen de oturuyorsan, ayakta yaşlı amcalar-teyzeler de varsa "bak bak yer vermemek için kitap okuyor numarası yapıyor" şeklinde yorumlanır

bizim memelekette halk otobüsleri kitap okunacak yer değildir, üstelik ayakta isen hiç değildir. kitap okuma aktivitesi eve gidilince yapılması gereken bir iştir...
(bkz: 5 kere distile edilmiş süzme o ç)
açık açık abazan olan kişidir.
aklında şu vardır: şimdi bu kitabı okuduğumu otobüsteki hatunlar görüp "aa hangi kitabı okuyorsunuz vb." sorular sorarlar mı acaba? *
boşunadır, aptalcadır.
halk otübüsünde millet sıkışık sıkışık ezilmeden gitmeye çabalıyorken kimse başka birisinin elindeki kitabı s*kine bile takmaz.*
entellikte aştığını zanneden insan modeli. * *
hayır okunur bir şeyler okunmasına da, don kişot vb. de biraz abartı olur sanırım.
bitmek bilmeyen yol cilesinin sıkıntısını hafifletmek, bos bos etrafa bakıp, fanteziler uretmektense o boktan zamanı faydalı bir seyler yaparak degerlendirmeyi tercih edendir. ancak, yılda 6 kişinin 1 kitap okudugu bir ulkede, goze batması ve rahatsız olunması dogaldır tabii. adam dogru duzgun bir kitap almamıs eline, sen onun gozune sokmak suretiyle bu eylemi gerceklestirsen, bir anlamda topluma nifak tohumları ekmiş olursun. o andan itibaren gotu kalkmıs entel, elalemin karısına kızına iş atan bir capkın olmussundur. bunlar bizim toplumuzda hos karsılanmaz.o yuzden yapma guzel kardesim!

haa, okudugum kitap bazen oylesine surukleyicidir ki ben de otobuste, metroda, metrobuste ayakta kitabımı okurum. dayanamam, napayım? kimseye de bir zararım dokunmaz yalnız. kız kesiyim derdim de olmaz zira genelde etrafım abiler amcalarlar cevrelenmiştir.

ve yoo dostum! ne entelim, ne dantelim ne de bilmem kac kere saflastırılmıs orospu cocuguyum!
(bkz: bibliyoman)
kendisini tokyo metrosunda sanan insandır.
"halk otobüsünde ayakta kitap yazan insan"dan daha az dikkat çeken , kültür insanıdır.. kimi zaman imrenilir.. omzuna dokunulup ; "pes be kardeşim.. biz burda tutunacak yer bulamıyoruz.. zaten otobüs de o kadar kalabalık ki istesek de düşemeyiz derken senin azmin.. yani pesss!.." denilmek istenendir..
otobüs dışında, muhtemelen kitap okumayan insandır. örnek olmaya çalışır aklınca, entelim dantelim havalarına girer ama aklında kitapta geçen herhangi bir cümle bile yoktur, tüm derdi biri kalksa da otursamdır.
halk otobüsünde ayakta sınav çalışan insandan daha vahim bir insandır.