bugün

uludag universitesinde tarih okutmanıdır. akademik unvanı doktordur ama profesörlerden kat kat daha iyidir.
vatanseverliği lafda değildir.
ders anlatırken kendinizden geçersiniz, sıkılmazsınız onu dinlerken, anlattıkça anlatsın istersiniz. yüzüne bakarsanız nur aktığını görürsünüz. *
tek kelimeyle mukmmel bir tarihçi. *
gercekten de profesor unvanina sahip olan kisileri cebinden on defa cikaracak olmasina ragmen, hak ettigi sifat yerine sadece doktor unavina sahip, 10 kisi de olsa, 100 kisi de olsa, dersi super anlatan, harika kisilik.

1. sinifa giderken, dersimiz olmasa ve de hocamiz kesinlikle yoklama almamasina ragmen, sadece onu dinlemek icin dersine giderdik, o kadar seker bir adam olmasina ragmen, arkamda oturan bir arkadasimin finaldeki denyolugu esnasinda, cok pis sinirlenmis, cocuga "su kagida isimini numarani yaz" demis, biz de "ahan da sinci boku yedin" demisizdir. ne oldu, eleman finalden en dusuk notlardan birisini aldi; ya 50 ya da 60.
tarih dersini sanki sohbet ediyormuşcasına mükemmel anlatan bir hoca. özellikle 1. sınıftayken atom çaplarını bile sıralayamayan kimya hocalarından sonra üniversiteye geldiğimi onun dersinde anlamıştım. bilgi birikimi çok fazla ve bunu güncel olaylarla da birleştirerek harika bir şekilde anlatıyor. dersinde muhakkak o günün güncel konuları hakkıdan üç beş cümle de olsa bir şeyler konuşurdu. ayrıca dersine dersi almayan öğrenciler bile gidiyordu. heyhat! keşke yine üniversitede olsam da yine dinleyebilsem...
Makine mühendisliği bölümünde nutuk dersine giren tarihçi. Tarihçi deyip geçilmeyecek bir adamdır. Ders anlatışı, cümleleri, ara ara yaptığı esprileri ve ses tonuyla, bir makine mühendisliği öğrencisine bile tüm dikkatiyle ders dinletebilen bir hocadır kendisi. Her hafta nutuk dersini iple çekiyoruz ve kendisini ilgiyle dinliyoruz efendim.
Egodan yanına yaklaşılmayan profesörler dünyasında, "ben de ego sahibi bir insanım neticede" diyebilecek kadar egosunu yenmiş, doktor unvanlı güzel insan. Tarihi sadece anlatmaz; sesiyle, yüzüyle, eliyle koluyla yaşar. Tarihin kendisi oluverir adeta. Hayran hayran dinlettirir. Sıkılmazsın, o da sıkmaz zaten. Düne, bugüne dair bir şeyler serpiştirir anlattıklarına ama eleştirisi de övgüsü de yerli yerindedir. Ne göklere çıkarır ne yerin dibine sokar. Öğrenciyi önemser. Öyle lafta değil, gerçekten önemser ve bunu fark ettirir. Sen de onu ve dersini belki bölüm hocalarından, bölüm derslerinden daha çok önemsersin.

Hepsinden öte, bu dünyadan değildir. Bu sistemin insanı hiç değildir. Nesli tükenmektedir. Bir kere de olsa dersine girilmeli, dinlenmeli, 'tarih'e tanıklık edilmelidir.