bugün

ciddi manada vatandaşlık haklarımızı anayasal veya kanunî haklarımızı bilmediğimizi, bilen münevver kesimin de yeteri kadar bu konuya eğilmediklerini düşündüğüm mevzudur.

uzatmıcam; örneğin rtük'e karşı hangimiz telefon veya internet üzerinden şikayette bulunduk şikayetçi olduğumuz bizi rahatsız eden tv programları hakkında allasen ?!
yahut dilekçe hakkımızı ne derece kullanmayı biliyoruz? resmi bir kuruma dilekçe yazdığımızda şayet 15 gün içinde cevap gelmezse bu kurumu şikayet edebileceğimizi biliyor muyuz acaba?

sadece okullarda değil televizyon , gazete, dergi vs. süreli yayınlarda falan vatandaşlık haklarımızın neler olduğuna nasıl kullanılabileceğine dair bilgilendirme yapılması taraftarıyım.
gayet güzel bir başlıktır. sayın yazarı tebrik ediyorum. lakin içerikte küfür, hakaret vb. şeyler olmadığı için prim yapmamıştır. Herneyse konumuza dönelim.

öncelikle insanların bilinçli olarak bu haklarının farkında olması hepimizi mutlu eder. Ama bilmedikleri tüketici hakları hakkında biliyormuş gibi yapmaları tahammül edilemez bir durumdur. başıma gelen küçük bir örneği anlatayım;

mağazadayım, daha öncesinde kemer alan bir müşteri kemer kendine olmadığı için kemeri genişletmişti. yani birkaç delik daha açtırmıştı.( kemerin etiketini koparmış, fişini çöpe atmış) ertesi gün mağazaya tekrar gelen müşteri; ''bu kemer benim kombinime uymadı ve bunu değiştirmek istiyorum'' müşteriye durumu izah ettim. müşterinin böyle bir hakkı yok ; çünkü kemeri deldirdi. o kemer tekrardan satılamaz...

ürünle alakalı herhangi bir problem olsa kesinlikle değiştirebilirim ama herhangi bir sorun yok. vay efendim sen kimsin, tüketici haklarının şöyle böyle bir maddesi var, seni şirkete şikayet edeceğim, seni mahkemeye vereceğim...

normal şartlarda müşteri memnuniyeti adına o kemer değiştirebilir. maksat müşteri memnun ayrılsın. fakat öyle bir tavırla geliyor ki, beyfendi sanki küçük dağları kendi yarattı.

gitti beni şikayet etti. şirket beni haklı çıkardı ve adam hiçbirşey olmamış gibi mağazaya gelmeye devam etti.

haklarımızı bilelim, ama biliyormuş gibi yapmayalım lütfen.
hakkımız yendiğinde, şikayet bile etmeyecek kadar.
Kullanmıyoruz, kullanmaya çalıştığımızda ise kullanamıyoruz. Çünkü hakkını alabilmek için çok uğraşmak zorunda kalıyorsun. Onca günlük problemin içinde boğulan insanlar da uğraşamıyor.

Okullarda haklar öğretilmeli. Hukukun dili sadeleştirilip anlaşılır hale getirilmeli. Ayrıca adalet ulaşılır olmalı. Kişi hakkını alabilmek için belgelere, evraklara boğulmamalı. Markete gitme rahatlığında, tedirgin olmadan hakkını aramaya gidebilmeli.