bugün

bir mutlaka izleyin izlettirin filmidir. hikayenin gerçek olduğunu öğrendiğimde çok şaşırıp biraz daha ağlatan filmle aynı adlı köpektir.
filmde ki bir replik çok manidar; "o bir japon köpeği afrika lılar gibi satın alamazsın".
Bir insan ile bir hayvan arasındaki sadakatı, sevgiyi çok güzel işleyen; uzun süre etkisinden çıkamayacağınız, kaç yaşında olursanız olun hüngür hüngür ağlamanıza sebep olan filmdir.Biz insanlar olarak birbirimize bu kadar az saygı ve sevgi gösterirken, bir köpekten bu davranışları görmek çok duygulandırıyor insanı.
izlediğim belki en iyi filmlerden biri değildi ama bir çok sahnesinde gözlerimin dolmasına sebep olmuştur.
ağlıyorum sözlük ağlıyorum başka da bir şey demiyorum.
gece gece ağlatmış sadık bir canlıdır. ne bilim hayvan demeye gönlüm elvermedi.
Bu gece trt' de izledigim ve beni gerçekten derinden etkileyen nadir filmlerden biri. Bu kadar etkilenecegimi hic ummamıştım.
ablamın 10 günlük ısrarı üzerine izlediğim sonra bir kez daha ve bir kez daha izlediğim filmdir. o anlatılamayan ancak her daim beklenen değer yargılarını bir köpeğin penceresinden gösterir.
çok fazla film izlerim ve nadiren ağlayacak gibi olurum işte bu film de bunlardan birtanesi.
cok fazla film izlerim ve izlemeye calisirim calisirim ama nadiren aglayacak gibi olurum; bunda göz yaslarim akti yanaklarimdan, islatti kirpiklerimi...
o köpegin asaleti, sadakati, sevgisi nasil etkiledi anlatamam...
gercek bir hikaye oldugunu bilmenin verdigi hüzünde katlaninca, cok duygulandirdi.
bir an keske o köpek benim olsa o soğuğun altindan alip sarilabilseydim, isitsaydim hissi yasadim.
gerçekten insanı duygulandıran film. bugüne kadar bir filme ağladım bu iki oldu. galiba köpek sahibi olmanın ayrı bir yeri var. çok güzel izleyin. evet.
Hayvanların pek çok insana göre üstün duyguları olduğunu ayan beyan ortaya koyan film. hachiko gibi dostu olan daha ne ister ki ?
tek basina izlenmesi gereken filmdir. Zira salya sumuk aglamanizi goren birini sorun etmiyorsaniz o ayri konu.
bu filmin yeri bende çok ayrıdır.

(bkz: hachi a dogs tale)
çok duygusal biri olmama rağmen ağlatmayan, sıkıcı film.
bugün trt'de yayınlanan efsane. gerçek bir hikaye olması insanı daha da duygulandırır. kalbini alan gavatlar duygulanmaz. evet.
bugun trt'de bir kez daha izlediğimde salya sumuk eden mukemmel film. insanlarda o kopekteki sadakatin onda biri bile yok. bu yuzdendir ki hayvanlari insanlardan daha cok seviyorum.
köpek diye aşağı görmemek lazım inanılmaz varlıklardır.
Haçiko (10 Kasim 1923 – 8 Mart 1935) Odate'de doğdu. 1924 yılında Tokyo Üniversitesi'nde görev yapan Japon profesör Dr. Hidesabura Ueno, küçük bir köpek yavrusu edindi. Profesör Ueno, köpeğine Japoncada "sekiz tane" anlamına gelen Haçiko adını koydu. Safkan akita cinsi beyaz bir erkek olan Haçiko, her sabah üniversiteye gitmek için evden metroya yürüyen sahibine eşlik etti. Metronun dış kapısına kadar getirdiği sahibini uğurladıktan sonra da eve döndü. Çok geçmeden bir akşam üniversite dönüşünde metronunn çıkışında Haçiko'yu kendisini beklerken gördü profesör ve çok şaşırdı. Bu akıllı köpek sahibinin eve dönüş saatlerini hesaplayarak ve aynı yolu kullanacağını düşünerek metronun önüne gitmişti.
Ondan sonraki bir yıl boyunca, Haçiko her sabah sahibini metroya kadar götürdü, her akşam iş çıkışında da metronun önünde karşıladı. Hiç saatini şaşırmadı.
Ama bir akşam metrodan çıkmadı profesör. Haçiko gözleri metronun kapısında gece boyunca bekledi. Bir sonraki akşam yine yoktu profesör. Üçüncü akşam metrodan yine çıkmadı. Üniversite'de kalp krizi geçirip ölmüştü profesör...
Haçiko her akşam sahibim metrodan çıkar diye inatla bekledi. Haftalar, aylar boyunca her akşam Tokyo metrosunun Shibuya istasyonu'nun kapısına gitti. Haçiko tam 9 yıl boyunca sahibinin gelmesini bekledi. 11 yaşındayken metronun kapısında öldü.
(1935)
Bugün Tokyo'ya gidenlerin Shibuya istasyonunun kapısında karşılaştığı köpek heykeli Haçiko'dur. Japonlar, sadakat ve insan hayvan ilişkisinin sembolü olarak ölümünden hemen sonra 9 yıl boyunca sahibini beklediği yere Haçiko'nun heykelini diktiler.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra da unutmadılar ve savaş sırasında tahrip olan heykelin yerine 1948'de yenisini diktiler. Bugün Shibuya istasyonu'nun o kapısı Haçiko çıkışı olarak biliniyor ve Tokyo'nun en önemli buluşma merkezlerinden biridir. Her yıl Haçiko'nun ölüm yıldönümü olan 8 Mart'da da birçok hayvansever heykelin önünde buluşurlar. Haçiko'nun hikayesi 1987 yılında bir Japon filmine de konu oldu. Ülkemizde de Japon filmleri festivali'nde gösterilmişti. 70 yıl önce yaşanmış bu köpek hikayesinin şimdi de Hollywood versiyonu çekildi ve Haçiko'nun sahibi Profesörü Richard Gere canlandırdı.

http://upload.wikimedia.o.../7/73/Hachiko_funeral.jpg
(bkz: hachiko) aramaya inanmak.
Hayatımda seyrettiğim en duygusal filimdir. Filmin son yarım saatini her defasında ağlayarak geçiririm.
1,5 yıl sonra ağlamak için izleyeceğim film. ağlayamamak çok zor.
Eve köpek almanıza karşı çıkan bir anneniz veya babanız varsa ona bu filmi seyrettirmeniz yeterli olacaktır. Köpeği gidip kendi elleriyle alacaktır.
faaliyet iyide, hiçmi başka isim yoktu be amk, dedirten dernek kimin vakıf kimin bişey. Bide evrensel mesaj çakıyım gider ayak. Hayvanları koruyun yoksa baykuş reiz si....
Evde köpek almanıza karşı çıkan bir birey varsa yapmanız tek gereken o kişiye bu filmi izletmek olacaktır. O köpek almayan insan, filmi izledikten sonra kendisi gidip alacaktır.