bugün

16 nisan 2011 fenerbahçe gaziantepspor maçından sonra hayatımda gördüğüm en mide bulandırıcı yazılardan birine imza atmıştır.

troll bile tanımlamaya yetmez, o derece.
http://www.hurriyet.com.t...p?yazarid=385&gid=377

gülmek için okunabilir.
bir insan evladı futboldan bu kadar mı anlamaz?
nerenle izledin evladım sen maçı?
nerenle yorumladın? yorumlamak senin neyine lan ?
sen ve senin gibilerine imkan sunan bütün gazetelere yazıklar olsun.
bu kadar boş insanlar çıkıp gazetelerde yazıp, yorum yapıyorlar.
fenerbahçe size inat şampiyon olucak. o gün de yazıcaksınız " şansıyla şampiyon oldu " , " hakemle şampiyon oldu " diye ama biz de o gün geldiğinde size ağzımızla gülmücez. bunun bilincinde olun.

sonuç olarak, bomboş bir yazar... yazılarını ciddiye almamak ve takip etmemek gerekir.
fenerbahce-gaziantepspor maçındaki yazısında şu satırlarla beni benden alan yazar(!)dır.

''Maçın hakemi Hüseyin Göçek neredeyse kusursuz bir maç yönetti. Fener taraftarının baskı kurma ve lehte hata yaptırma çabalarına müthiş bir dirençle dayandı. Zuritaya gösterdiği sarı kart dışında hiç hata yapmadı. Maçın hakemlerini Saracoğlunda böyle başarılı bir iş çıkardıkları için ne kadar kutlasak azdır. Keşke bütün hakemlerimiz bütün maçları böyle yönetebilse.''

yazık.
Ballıbahçe yazısını okuduktan sonra şaka mıdır acaba diye hemen sözlüğe sarılıp hakkında yazılanlarını okudugum "yazar" kişisi. Hakeme kusursuz hata yaptı, tek hatası zurita'ya gösterdiği kart diyor. ayrıca macın hakkı beraberlikti diyor. fenerbahçe duran top kullanmadı diyor. nerenle izledin a bebeğim sen maçı.

Böyle insanları yazar diye koyuyolar oraya bide anasayfada yazısını koyuyolar. bi okuyun ne yazmıs ya. baştan aşağı sacmalık.
hürriyet.com.tr'nin spor sayfasında yazan şeylerden biri daha. sokaktan adam toplayıp yazar yapıyorlar artık. gazetede de çıkıp çıkmadığını bilmiyorum bu yazıların.
hürriyet gazetesinde yazan / yazmaya çalışan / yazmaya zorlanan yazarımsı / gazetecimsi.
gazeteci olabilmek için önce ygs'yi (bizim zamanımızda öss'ydi) bi geçmek; ondan sonra da 4 yıl kadar üniversitelerin iletişim fakültelerinde gazetecilik bölümünde dirsek çürütmek gerekir. işin bundan sonraki kısmı çok içler acısı: bu kadar emek ve stres sonrası para almadan çalışmaya zorlanmak, uzun bi süre sonra da maaş diye verdikleri 3 kuruşa lanet edip kaderine ayak uydurmak; bu esnada da dayıları / amcaları sayesinde gazeteci olmaya hak kazanmış (!) angutlarla aynı ortamı paylaşmak.
işte bu kızcağımız amcası / dayısı olanlardan.
dünkü maçı götüyle bile izlese bugün yazdığı yazının tam tersini yazabilirdi.
gazeteciliğin en önemli kuralı nedir biliyor musun sevgili güllüşah? objektif olabilmek.
prim yapmak istiyorsan tabi ki fenerbahçe'ye bok atacaksın. ama o zaman gazeteci değil ancak sözlüklerde karşımıza çıkan trollerden biri olabilirsin.

hürriyet; sana da kafam girsin.
kadın zaten mal. buna çok takılmıcam. bnm asıl anlamadığım hürriyet in niye bu kadar boku çıktı. türkiyenin en çok okunan gazetesinde, berber muhabbetini bile düzgün yapamayacak kapasitede insanların ne işi var bunu anlayamıyorum. yemin ederim bu kadar boktan bir ülke görmedim aq.
ayrıca:
(bkz: dostum yazar demişsin ama bu troll)
(bkz: bir troll ün doğuşu)
(bkz: magazin gazetecisiyle troll ün benzeşmesi)
gerçekten hürriyet için içler acısı bir durum.ben bu kadından daha objektif olabilirim fenerli olmama rağmen.hakem kusursuz dedin ya orada hata yaptın işte.yazının tamamı da saçmalık.seni okuyup ciddiye alan biri varsa ben de gerizekalıyım.
Hürriyetten kovulup zaytung'da işe başlaması an meselesi olan garip kişilik.
buna zamanında fenerli sevgilisi fena takmış, demedi demeyin.
akıl sağlığımız için zararlı bir tür. bir kere okudum, bir daha da okumam. o değil, bunu okurken durduk yerde fıttırmak var!
önce "ballıbahçe" başlığıyla yazdığı yazıdan aldığı tepkilerden sonra yazının başlığı "fenerbahçe'yi durduran formülcük" olarak değiştirmiş yazarımsı. yazarımsı değilim çünkü kendisi futbolla ilgili yazıyor. ama futboldan bir gıdım anlıyorsa ben de ataryemez değilim. "hüseyin gökçek kusursuz bir maç yönetti" ifadesi zaten futboldan anlamadığının özeti. buyurun ilgili yazısı:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17567113.asp?yazarid=385&gid=377
bu yazısında fenerbahçe taraftarının golden sonraki çıkışına da "yazıklar olsun" demiş arkadaş. sanki orada neler olduğunu ve o taraftarın o tepkiyi neden gösterdiğini biliyormuş gibi. "galip geldiniz daha ne olay çıkartıyorsunuz" demiş. kendisine anlatmak lazım; her şey galibiyet değildir.

geçen hafta "ballıbahçe" ismiyle yazdığı yazısında bariz bir fenerbahçe düşmanlığıyla, fenerbahçe'nin mücadelesini hiçe sayıp, galibiyeti haketmediğini yazdıktan sonra aldığı tepkileri; "fenerbahçe'yi yenmenin yolunu bulmasına" bağlamış. bir de başlıkta ve yazıda kullandığı üslubunu hiç dikkate almamış hanımefendi. sanki bizim hiç görmediğimiz bir şeyi keşfetmiş arkadaş. buyurun bu da son yazısı:

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17587570.asp

ben de hürriyet gazetesini adam gibi gazete sanırdım, sözlüğe bile yazar olamayacak kadını götürüp futbol yazarı diye koymuşlar . bu kadının hürriyet gazetesinde futbol yazarlığı yapmasını ucuza * çalıştırıyorlar şeklinde yorumluyorum.