bugün

kendi kendinizi nasıl döt edebileceğinizin, en güzel örneği.
birisi ile tokalaşmak için elinizi uzattığınızda, elinizin havada kalması ile aslında ben başka bir şey için elimi uzatmıştım hareketi yapasıya kadar geçen sürede hissedilen duyguya benzerdir.
*
dünyada hiç bir zaman %100 olmadığı gerçeğini acı bir şekilde anlama durumu.
(bkz: icinde patlamak)
18 subat 2009 fc bordeaux galatasaray macinda kewellın girdiği pozisyonda yaşadığığm dumurilizasyondur. kötü oluyor yahu. ağız açık kalmakta hep.
kaba et olmuşluğun en rezil ve en üzücü anı.
mac seyredilen kahvehanelerde yasandiginda butun kahvehane ahalisinin pozisyondan sonra donup size odaklanmasini saglama surecine sebebiyet veren bos yere heyecan yapma durumunu idrak etme hadisesi.*
bu durumu en çok ya$ayanlardan biri filippo inzaghi' dir. tribünlere ko$arak bağırarak gider, tribünler bayrağı i$aret eder bu sefer hakeme bağırarak geri döner. bu adamın bütün enerjisi bu i$te.
(bkz: ofsayt)
genelde top dışarı gidip yan ağlara takıldığında söz konusu olandır.
atılan golün ofsayt gerekçesiyle geçersiz olması durumunda çok koyar adama. sen zıplayıp hoplarsın.. daha da kötüsü iddaa oynadığında bazı sitelerde atılan goller 35-40 saniye sonra geri alınıyor. en acısı budur. bunla ilgili yaşanmış bir hikayemiz vardı.

üniversite yılları. cebimizde 5 kuruş kalmamış ve açlık tavan yapmış. öğle vakti evin köşelerinden toplanan bozuk paralarla iki sokak ötedeki iddaa bayine gidip iddaa oynanılır. 5 maç. almanya ligi ve italya seri a maçlarına bozuk paralarla 3 tl basılır. eve gelindiğinde karşı sokaktaki aç okul arkadaşlarının size yemeğe gelmiş olduğunu görürsünüz.. neymiş, yiycek bir şey olmadığı için bize gelmişler.. sanki biz kızılayız anasını satayım. kendimizi doyuramıyoruz bir de onları doyuracağız. neyse 5 kişi birden internetten maçlara bakmaya başlanılır. maçlar başlar başlamaz aralıksız dualar okumaya başlayan arkadaşlar çıktı. birisi hatim indirecekti. dedim "dur lan! bilgisayar kasıyor." kotalı kullanıyoruz zaten sınırdayız. "maçlar bitsin sonra indirirsin. mesene bile açarsın istersen.." derken maçlarda yavaş yavaş gol sesleri "piyuw piyuw" diyerekten gelmeye başladı. birinci maç zar-zor, ikinci maç tamam, üç derken dört.. tüm maçlar tamamdır son maça kaldık. maçta 90'+ gösteriyo yanıp sönüyor ama her yanıp sönmede kalbimizde daha hızlı atıyor. anam bi gol sesi geldi piyuw piyuw diye.. bi baktık leverkusen atmış bi tane. kuponda da leverkusen'e oynamışız.. 5 kişi birden benim yatağa çıktık. ayakta zıplıyoruz. aynı galatasaray'ın golden sonra yaptığı çember gibi. sevgi yumağı olduk yatakta. tuttu tuttu diye bağırıyoruz bir yandan. çatt yatak kırıldı. "olsun amına koyim parayı aldık" diyerekten surat bile yapmadım kimseye. para dediğimiz 87 milyondu. lokantada bütün arkadaşlarla iskender yiyecek kadar ve neredeyse 1 haftayı geçirecek kadar para demekti. varsın olsun koltukta yatayım diye geçiriyodum ki aklımdan.. malın biri gitti ekrana baktı kim attı golü diye. maç bitmiş.. sıfır sıfır. "allah allah olamaz demin attı lan leverkusen herkes gördü" falan diye konuşurken diğer sitelere baktık. gerçekten 0-0 bitmiş. dedik yanlışlık var. hepimiz birden iddaa bayiine gittik. gittik ve yıkıldık. maç 0-0 bitmiş.. atılan gole o kadar sevinmiştik.. hepimiz hüzünlü hüzünlü evlere dağılmadık, çingenelik yapıp başka arkadaşlara gittik. öküz gibi yemek yedik.

bu da böyle bir anımdır.
bu da mı gol değil be! (bkz: Sadri Alışık) * * * *