bugün
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- 48 cm penisi olan adam11
- meral akşener'in sarı saçları10
- peygamberlerin yahudi olması8
- kadir mısıroğlu mezarı10
- icardi190535
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar13
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım30
- gizli samyel24
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- meral akşener9
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi14
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız11
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı9
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- kablosuz sütyen16
- albay kemal24
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift21
- okula gidiyorum sözlük9
- fenerbahçe8
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho30
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- anın görüntüsü10
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- güçlü kadınların ortak özellikleri17
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur22
- zalbert ramstein12
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması20
- magicovento13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
- liselilerin arkadaşına yaptığı doğum günü şakası9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik16
en anlamlı ayrılık şarkısıdır.
oysa içimden kopan bir sen değilsin
umutlarım, anılarım, inançlarım var
kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var
kısmı insanı paramparça etmeye yeter.
oysa içimden kopan bir sen değilsin
umutlarım, anılarım, inançlarım var
kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var
kısmı insanı paramparça etmeye yeter.
Gidiyorsun:
Bütün ışıklarımı göndersem seninle
Aydınlanır mısın?
Gidiyorsun:
Bütün sevinçlerimi göndersem seninle
Mutlanır mısın?
Gidiyorsun:
Bütün hüzünlerimi göndersem seninle
Üzülür müsün?
Gidiyorsun:
Bütün acılarımı göndersem seninle
Yıkılır mısın?
Ben
Üzüntülü ve yıkık
Kalırken
Sen
Aydınlık ve mutlu
Git
Işıklarımla ve sevinçlerimle:
Üzülme
Yıkılma
Aydınlan
Mutlu ol.
Bırak bana,
Hüzünleri, üzüntüleri
Acıları, yıkımı-
Al götür
Işıkları, aydınlığı
Sevinçleri, mutluluğu.
Gidiyorsun:
Bütün kendimi göndersem seninle
Götürür müsün? *
Bütün ışıklarımı göndersem seninle
Aydınlanır mısın?
Gidiyorsun:
Bütün sevinçlerimi göndersem seninle
Mutlanır mısın?
Gidiyorsun:
Bütün hüzünlerimi göndersem seninle
Üzülür müsün?
Gidiyorsun:
Bütün acılarımı göndersem seninle
Yıkılır mısın?
Ben
Üzüntülü ve yıkık
Kalırken
Sen
Aydınlık ve mutlu
Git
Işıklarımla ve sevinçlerimle:
Üzülme
Yıkılma
Aydınlan
Mutlu ol.
Bırak bana,
Hüzünleri, üzüntüleri
Acıları, yıkımı-
Al götür
Işıkları, aydınlığı
Sevinçleri, mutluluğu.
Gidiyorsun:
Bütün kendimi göndersem seninle
Götürür müsün? *
(bkz: fikret kızılok)
--spoiler--
Gidiyorsun.
Kekeme düşler bırakıyorsun bana
Gitmeyeceğine o kadar inanmıştım ki oysa. Şimdi ikna edemiyorum kendimi. Sessizlikle boğuşacağım günleri geveliyorum ağzımda. Aramızdaki o bilindik uygulamalı uzak yerini geçip gidişine bırakıyor. Ki şimdi aramızda uzak denebilecek kadar yakın bir sınır yok. Taahhütlü bu sevgide hep ödün veren ben oldum. Sana sahtekâr sözcükler kaldı sarf etmen gereken. Bana nafile bir bekleyiş...
Hayata hediye ediyorum istifa dilekçemi. Yüzüme yüklediğin gidişinin tüm kıvılcımları dönüşünü bekleyerek uyanıklığa tutuşturuyor kendini. Mutluluk yüzüme inemeden kirpiklerimde asılı kalıyor.
--spoiler--
Gidiyorsun.
Kekeme düşler bırakıyorsun bana
Gitmeyeceğine o kadar inanmıştım ki oysa. Şimdi ikna edemiyorum kendimi. Sessizlikle boğuşacağım günleri geveliyorum ağzımda. Aramızdaki o bilindik uygulamalı uzak yerini geçip gidişine bırakıyor. Ki şimdi aramızda uzak denebilecek kadar yakın bir sınır yok. Taahhütlü bu sevgide hep ödün veren ben oldum. Sana sahtekâr sözcükler kaldı sarf etmen gereken. Bana nafile bir bekleyiş...
Hayata hediye ediyorum istifa dilekçemi. Yüzüme yüklediğin gidişinin tüm kıvılcımları dönüşünü bekleyerek uyanıklığa tutuşturuyor kendini. Mutluluk yüzüme inemeden kirpiklerimde asılı kalıyor.
--spoiler--
şimdi sen kalkıp gidiyorsun. git
gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. gitsinler.
oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
oysa allah bilir bugün iyi uyanmıştık
sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
sanki hiç olmamıştı
oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
istanbullar
şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
dünyaların
öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
çünkü iki kişiydik
oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
sonrası iyilik güzellik.
der cemal süreya.
gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. gitsinler.
oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
oysa allah bilir bugün iyi uyanmıştık
sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
sanki hiç olmamıştı
oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
istanbullar
şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
dünyaların
öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
çünkü iki kişiydik
oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
sonrası iyilik güzellik.
der cemal süreya.
...kokun hala üzerimde...
şimdi sen gidiyorsun, git
gözlerin dururlar mı onlar da gidiyorlar, gitsinler
oysa ben gözlerinsiz yapamam bilirsin...
(bkz: cemal süreya)
gözlerin dururlar mı onlar da gidiyorlar, gitsinler
oysa ben gözlerinsiz yapamam bilirsin...
(bkz: cemal süreya)
fikret kızılok klasiklerinden olup, tüm sözlerinin burda olmadığına şaşırdığım, bunalım ötesi veda parça*;
Gidiyorsun
Beni bana bırakıp
Ayrılığa katlanıp
Biliyorum
Sen de benim gibi
Ayrılığa katlanıp
Artık bir derin sızıdır
Bize bizden kalan
içimizde saklanan
Artık bir ömür boyudur
Seni bana çağıran
Kalbimin kuytusundan
Gece yarıları
Sokak lambaları
Penceremde
Meraklı rüzgar
Okul çocukları
Pürtelaş insanlar
Hiçbirşey
Olmamış gibi
Oysa içimden kopan bir sen değilsin
Umutlarım anılarım inançlarım var
Kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var.
Gidiyorsun
Beni bana bırakıp
Ayrılığa katlanıp
Biliyorum
Sen de benim gibi
Ayrılığa katlanıp
Artık bir derin sızıdır
Bize bizden kalan
içimizde saklanan
Artık bir ömür boyudur
Seni bana çağıran
Kalbimin kuytusundan
Gece yarıları
Sokak lambaları
Penceremde
Meraklı rüzgar
Okul çocukları
Pürtelaş insanlar
Hiçbirşey
Olmamış gibi
Oysa içimden kopan bir sen değilsin
Umutlarım anılarım inançlarım var
Kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var.
gidiyorsun,
yine hüzün gözlerimde.
gidiyorsun,
yine hasret bedenimde.
dalgalara boyun eğer miyim sanıyorsun?
hayır, senden vazgeçmem.
bir gün bile, düşünmedin belki de...
ama, seni seviyorum.
nasıl dayanırım,
söyle yokluğuna,
nasıl alışırım,
bundan böyle.
gidiyorsun,
yine ardına bakmadan.
gidiyorsun,
hiç beni takmadan.
dalgalara boyun eğer miyim sanıyorsun?
hayır, senden vazgeçmem.
yine hüzün gözlerimde.
gidiyorsun,
yine hasret bedenimde.
dalgalara boyun eğer miyim sanıyorsun?
hayır, senden vazgeçmem.
bir gün bile, düşünmedin belki de...
ama, seni seviyorum.
nasıl dayanırım,
söyle yokluğuna,
nasıl alışırım,
bundan böyle.
gidiyorsun,
yine ardına bakmadan.
gidiyorsun,
hiç beni takmadan.
dalgalara boyun eğer miyim sanıyorsun?
hayır, senden vazgeçmem.
gidiyorsunya şimdi herkes sana benzeyecek gibi bir cümle.
eylemin 'den' sonrasınıda gösteriyor.
eylemin 'den' sonrasınıda gösteriyor.
Gidiyorsun
Takvim yapraklarında sonbaharı gösteren resimlerdeki, her iki yanı düzgün sıralanmış uzun ağaçlarla çevrilen ve aynı ağaçların sararmış yapraklarıyla örtülmüş toprak yolda; ellerin, huzur kokan o minik ellerin siyah pardösünün ceplerinde; rüzgarın yüzünü saçlarınla örtmesine izin vererek "belki ağladığını görmemem için, belki de ağlayamadığını görmemem için, kim bilir, son bir olsun dönüp bana bakmadan" ya da bakamadan, yaprakların arasına gömüp beni, gidiyorsun.
Gidiyorsun..........
Mutluluklarımızın uzun çizgiler arasında bağ oluşturan minik noktalar olduğunu unutmuşcasına, çizgilerimdeki tüm minik noktalarımı senin çizgilerine dizmeye çalıştığımı görmeyerek, görmezden gelerek, görmek istemeyerek, senin "mutsuz" geçirdiğin bir gün için hayatımda ki tüm günlerimi vereceğimi bilmezden gelerek, "mutsuzum" diyerek, "mutluluğumu" alıp, gidiyorsun.
Gidiyorsun...........
Nefes alamıyorum. Boğazım acıyor. Genzim yanıyor. Göz kapaklarımı kapatamıyorum, ellerim yaşlarımı silecek güçte değil. Nefes alamıyorum. Hayatta "tek kalır" dediğin yolda, tek yönlü biletinle, belki de başka bir elbise giymeye, en ufak bir kararsızlık olmadan adımlarında, ceplerine umutlarımı koyup, ellerime keşkelerini sıkıştırıp, kendine ait "acınla", bana "bizim" acımızı bırakıp, gidiyorsun.
Gidiyorsun..........
Yüreğinin getirdiği yoldan gelmiştin bana, aklının gösterdiği yol ile gidiyorsun benden. Seni sardığımda vücudunu kaplayan huzurla daldığın derin uykudan, zihninin acımasız kabuslarıyla sıçrayıp, olmayanları oldurmaya, "süre biter" "şans bitti" diyerek, gidiyorsun.
Gidiyorsun...........
Susun artık tamtamlar, bitmesini istediğiniz umutlar bitti, ayrılsın dediğiniz yollar ayrıldı. Susun artık tamtamlar, "O"; sizi işitmez artık, Doğma aşkımızın şahidi dolunay, dava düştü.
Gidiyorsun..........
Hoş-ça-kal.
Takvim yapraklarında sonbaharı gösteren resimlerdeki, her iki yanı düzgün sıralanmış uzun ağaçlarla çevrilen ve aynı ağaçların sararmış yapraklarıyla örtülmüş toprak yolda; ellerin, huzur kokan o minik ellerin siyah pardösünün ceplerinde; rüzgarın yüzünü saçlarınla örtmesine izin vererek "belki ağladığını görmemem için, belki de ağlayamadığını görmemem için, kim bilir, son bir olsun dönüp bana bakmadan" ya da bakamadan, yaprakların arasına gömüp beni, gidiyorsun.
Gidiyorsun..........
Mutluluklarımızın uzun çizgiler arasında bağ oluşturan minik noktalar olduğunu unutmuşcasına, çizgilerimdeki tüm minik noktalarımı senin çizgilerine dizmeye çalıştığımı görmeyerek, görmezden gelerek, görmek istemeyerek, senin "mutsuz" geçirdiğin bir gün için hayatımda ki tüm günlerimi vereceğimi bilmezden gelerek, "mutsuzum" diyerek, "mutluluğumu" alıp, gidiyorsun.
Gidiyorsun...........
Nefes alamıyorum. Boğazım acıyor. Genzim yanıyor. Göz kapaklarımı kapatamıyorum, ellerim yaşlarımı silecek güçte değil. Nefes alamıyorum. Hayatta "tek kalır" dediğin yolda, tek yönlü biletinle, belki de başka bir elbise giymeye, en ufak bir kararsızlık olmadan adımlarında, ceplerine umutlarımı koyup, ellerime keşkelerini sıkıştırıp, kendine ait "acınla", bana "bizim" acımızı bırakıp, gidiyorsun.
Gidiyorsun..........
Yüreğinin getirdiği yoldan gelmiştin bana, aklının gösterdiği yol ile gidiyorsun benden. Seni sardığımda vücudunu kaplayan huzurla daldığın derin uykudan, zihninin acımasız kabuslarıyla sıçrayıp, olmayanları oldurmaya, "süre biter" "şans bitti" diyerek, gidiyorsun.
Gidiyorsun...........
Susun artık tamtamlar, bitmesini istediğiniz umutlar bitti, ayrılsın dediğiniz yollar ayrıldı. Susun artık tamtamlar, "O"; sizi işitmez artık, Doğma aşkımızın şahidi dolunay, dava düştü.
Gidiyorsun..........
Hoş-ça-kal.
sıcak ama telaşlı bir rüzgar gibi esen fikret kızılok şarkısıdır. gece gece iyi gider.
Sözleri çok kuvvetli olmasa da Jale'nin dibine kadar hissederek söylediği o harika yorumuyla insanın içini delip geçen şarkı.
Bana son kez sarılıp hoşçakal diyeceksin birazdan
ve sonra kapanan kapının sesini duyacağım ardından
ben ağlarken duyulmaz olacak ayak seslerin yavaş yavaş
gidiyorsun... Gidiyorsun...
elimden bir şey gelmiyor...
Gidiyorsun...
Düşündükçe içimde bir şey acıyor...
Gidiyorsun...
Senden sonra hiç birşey aynı olmayacak
Gidiyorsun...
Düşündükçe içimden ölmek geliyor...
Bana son kez dokunup 'üzgünüm' diyeceksin birazdan
Ve sonra son kez ellerim değecek saçlarına doymadan
ne olur çabuk git utanırım senin yanında ağlamaktan..
Gidiyorsun... Gidiyorsun...
Elimden bir şey gelmiyor...
Gidiyorsun...
Düşündükçe içimde bir şey acıyor..
Gidiyorsun...
Senden sonra hiç birşey aynı olmayacak
Gidiyorsun...
Düşündükçe içimden ölmek geliyor...
Bana son kez sarılıp hoşçakal diyeceksin birazdan
ve sonra kapanan kapının sesini duyacağım ardından
ben ağlarken duyulmaz olacak ayak seslerin yavaş yavaş
gidiyorsun... Gidiyorsun...
elimden bir şey gelmiyor...
Gidiyorsun...
Düşündükçe içimde bir şey acıyor...
Gidiyorsun...
Senden sonra hiç birşey aynı olmayacak
Gidiyorsun...
Düşündükçe içimden ölmek geliyor...
Bana son kez dokunup 'üzgünüm' diyeceksin birazdan
Ve sonra son kez ellerim değecek saçlarına doymadan
ne olur çabuk git utanırım senin yanında ağlamaktan..
Gidiyorsun... Gidiyorsun...
Elimden bir şey gelmiyor...
Gidiyorsun...
Düşündükçe içimde bir şey acıyor..
Gidiyorsun...
Senden sonra hiç birşey aynı olmayacak
Gidiyorsun...
Düşündükçe içimden ölmek geliyor...
madem gidiyorsun, öyle bir bakarak terket ki beni
aklım kanasın,
bari delirdiğime değsin...
böyle siktirip gitmek,
tek kişilik stand up tragedia oyuncusu kılmaz mı geride kalanı?
peki bu kılınan, farz mıdır?
aklım kanasın,
bari delirdiğime değsin...
böyle siktirip gitmek,
tek kişilik stand up tragedia oyuncusu kılmaz mı geride kalanı?
peki bu kılınan, farz mıdır?
seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
dizeleri ile yamultan şiirdir.
büyüksün süreyya.
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
dizeleri ile yamultan şiirdir.
büyüksün süreyya.
http://www.youtube.com/watch?v=eUIyncniFL4
.
oysa içimden kopan bir sen değilsin
umutlarım, anılarım, inançlarım var
kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var.
.
oysa içimden kopan bir sen değilsin
umutlarım, anılarım, inançlarım var
kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var.
fikret kızılok'un naif sesinden ayrılığı en güzel anlatan şarkıdır.
Oysa içimden kopan bir sen değilsin
Umutlarım anılarım inançlarım var
Kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var!
Umutlarım anılarım inançlarım var
Kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var!
oysa içimden kopan bir sen değilsin
umutlarım, anılarım, inançlarım var
kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var
geceyi hüzne boğan bir 'kızılok' şarkısı.
umutlarım, anılarım, inançlarım var
kendine gülümseyen bir halim olsa da
için için akan gözyaşlarım var
geceyi hüzne boğan bir 'kızılok' şarkısı.
gitmek denince aklıma ister istemez hemen Cemal Süreya geliyor;
sen şimdi gidiyorsun ya git
gözlerin durur mu onlarda gitsinler
oysa ben gözlerinsiz yaşayamam bilirsin......
sen şimdi gidiyorsun ya git
gözlerin durur mu onlarda gitsinler
oysa ben gözlerinsiz yaşayamam bilirsin......
güncel Önemli Başlıklar