bugün

çok istediğiniz ama bir o kadar da uzak bir şeyi düşlemektir. kısa süreliğine de olsa kendinizi kaptırıp büyülenirsiniz ama biri sizi dürter; içinizdeki mantık. mantıkla hareket etmek kurutur içinizdeki hayal nehrini. o sulara kapılıp gidemezsiniz. hem mantık hem gerçekler tutup çekerler sizi. avuçlarınızda sıradanlık, monotonluk ve duygusuzluk kalır. ölümü bekleyen bir hasta kadar ümitsiz...
ruh hali darma duman olduğu durumlarda ilaç gibi gelen aktivite.
anlık kendini kandırma eylemidir.
vermeyeceğini bile bile o kıza asılmak gibi..
(bkz: hayaldi gerçek oldu)
bir gün o hayallerin boş olduğunu anlayıp sil baştan yapmakla sonuçlanacak düşünce.
ALLAH nasip etmeyeceği şeyi hayal ettirmezmiş. hz osman
avuntudur.
belki vakit kaybıdır.
oyalanmaktır.
ama güzel bir hazdır.
belki hayali kurulmazsa da hiç gerçekleşmezdir.
"yürü hür maviliğin bittiği son hadde kadar,
insan alemde hayal ettiği müddetce yaşar." (yahya kemal)
"hayal edemezseniz gerçekleştiremesiniz."

-alex de souza-*
hayal kurarken gerçekleşip gerçekleşmediğini düşünmezsiniz çünkü. hayal hayaldir.
güzel bir deneyimdir. eğer john lennon'la beraber kuruyorsanız, fonda da imagine varsa tadından yenmez.
rüya kadar elzem bir eylemdir. umudun oksijenidir.
sonu anathema flying ile biter.

(bkz: back down to earth)
kısa süreliğine de olsa rahatlatır.
(bkz: umut fakirin ekmeği)
hayal etmekle birşey kaybedilmez dendiği için bol bol hayal edelim ufkumuz genişler kim bilir belki gerçekleşir.
hayallerle hedefleri karıştıran insan söylemidir. hayaller ulaşmak için değildir. bir büyüğümüz derki

hayaller gökyüzündeki yıldızlar gibidir. onları elini kaldırıp tutamazsın ama karanlık gecelerinde yolunu aydınlatır.

hem gerçekleşmediğini nerden biliyorsun. daha ölmedik nefes alıyorsak umut var demektir. pollyana sözlükte yazar olmuş diyolla.
(bkz: insan sadece hayallerinde özgürdür)
aslında gerçekleşen şeylerin ilk adımı hâyaldir. mesela insanlar gök yüzünde uçan kuşak bakıp bir gün uçabileceğini hayal etmiş, denemeler yapmışlar hatta herkes demiş ki "gerçekleşmeyeceğini bile bile hayallerinin peşinden koşuyor" lâkin şu devirde baktığımızda teknolojinin ne kadar geliştiğini görebiliyoruz hatta kendime ait bir sözüm bile var bu konuda; ben hep hâyallerimin peşinden koştum, her ne kadar onları yakalayamasamda.
dünya dertlerinden uzaklaşmak için yapılır genelde. o an kendine bir dünya kurarsın ve sen herzaman başrol oynarsın.
(bkz: sosyalizm)
mesele hayal etmektir zaten, hiçbir insan hayallerine ulaşamaz zira, ulaşılan şey hayal değildir artık, gerçektir.
hayali kadınlar sevmek olabilir mesela. sabah kalkarsın onunla kahvaltı yaparsın, öğlen karşılıklı kahve içersin, akşam yürüyüşe çıkarsın vs. dışardaki insanlar baktığında yalnız seni görürler. sense ikinizin bir olduğunu bilirsin. iki vücüdun tek vücütta bir olması.
onu görememeleri olmadığı anlamına gelmez. gelir mi? oysa gözlerinin içi gülüyor bak! gülmüyor mu? hayır, gülmüyor...
yaşamaktır.
hayatta hiçbir şeyin garantisi yokken, hayallerimiz ile ilgili bir beklentiye girmek insanı yorar. o yüzden hayallere gem vurmanın da çok mantığı yok.
unutulmamalı ki, yarına bile çıkabileceğimiz garanti değil...