bugün

saykodelik cazdır bir anlamda,

ornetta coleman ilk ve en önemli temsilcileri arasında yer alır (1950 ve sonrası )

performansın sonuna kadar aynı gülümseyen yüz ifadesini bozmayan biri olarak diyebilirimki, gerçektende çok ayıp bir caz türüdür.

(bkz: several species of small furry animals) da her hayvana bir caz enstürmanı denk gelecek şekilde üfler ya da ritm tutarsanız sanırım chick korea nın summerdance performansına ulaşılabilinir.

böyle caza böyle tanım ne yapalım.
hiçbir muzik kuralına bağlı kalmamayı temel alan bir jazz stili.
avrupa kökenli olmayan, dolayısıyla da tonal müzik sisteminin dışındaki müziklerin caza adaptasyonu önemli bir noktadır. afrika, endonezya, çin, ortadoğu ve hindistan kökenli müziklerin kullanımı örnek olarak gösterilebilir. caz ile diğer dünya müziklerinin bu sentezi zamanla evrimleşerek gelişmiş ve bu tarz world music olarak isimlendirilmiştir.
1960'ların başında abd'de ornette coleman, don cherry, cecil taylor, eric dolphy, charles mingus ve john coltrane'in yenilik arayışları sonucunda ortaya çıkan caz okulu.
new thing (yeni şey) diye de adlandırılan free jazz, geleneksel kalıpları yadsıyarak hem müziği hem kültürü özgürleştirme çabasıdır. tümüyle özgür doğaçlamadan yana olan free cazcılar, ne melodi çalmaya yanaştılar, ne armonik dokuyu gözettiler, ne de düzenli tempoyu sürdürdüler. 1960'ların ikinci yarısında doruğuna ulaşan bu akım, uzun tartışmalara yol açtı. gerçekte "free cazcılar"ın çoğunun başkaldırısı yalnız estetik olmakla kalmıyordu; daha geniş kapsamlı ve siyasal nitelikliydi (marksist sol). *
serbest caz anlamına gelir. önemli temsilcileri ornetta coleman, phaorah sanders..
diğer adı postmodern marxist sıçmığı olan müzik türü.