bugün

17 milyon $ gibi bir paranin heba edildiği filmdir. Beklentileri karsilayamamiştır. Türk sinemasina göre basarili sayilabilir ama malesef dunya sinemasinin hala cok gerisinde oldugumuzu düşündürmektedir.
gayet güzel bir film. çok uzun yazacaktım ama çoğu şey bahsedilmiş zaten.

- yok oyunculuklar iyi değil, yok diyaloglar yapmacık, yok ulubatlı hasan mı süpermen mi diyenleri,
- kimsenin rüyasında bile göremeyeceği bir tarihe sahip olup, bundan bihaber ve dalga geçenleri,
- ben fethi değil işgali görmek istiyorum diyen, suratının ortasına kamikaze yapılası, çoktan asimile olmuş insan müsveddelerini dinlemeyin ve kesinlikle izleyin.

hayır, öyle bir eleştirmiş, filmden o kadar rahatsız olmuş ki; sanırsın herif yunan. bu sadece bir film. eksikleri* ve ufak hataları olsa da rahatsız etmiyor. daha önce böyle film mi vardı?

sonuç olarak; (bkz: koyduk mu)
filmin sonun da Fatih Sultan Mehmet istanbul'u fethediyor.
dizi tarzında, milli değerleri hiç yansıtamamış bir film ve paramla iffeti izlettiği için kahroldum. belgesel tadında bir film beklerken çünkü 5 yaşındaki bir çocuk bile biliyo, adeta seyirciye sonu sürpriz ile bitecek gibi bir hava vermesi filmi gözümde yok etmiştir.
edit: istanbulun fethi, milli değerler hakkında film yapıldı diye filmi eleştirenlere neden eleştri yapılıyo. filmin işlenişi, kurgusunu, görselliği, senaryo, oyunculuk gibi konuları eleştirirken gerizekalı kişilerin vay fatihe laf etti vay osmanlıya laf etti sizin mantığınıza s.çıyım. sinema nedir eleştiri nedir bilmezsiniz vatana ben sahip çıkıyorum zannetmeyin kendinizi artık.
Bir said nursi hayranıyım, sizin şu gerici, yobaz falan dediklerinizdenim ve 'hür adam' filmini hiç beğenmedim. Yani taraflı yorum yapacak olsam hür adam'ı körü körüne savunurdum ama burada ilk yarı bitmeden çıktığımı yasmıştım. Yani yorumlarımı din veya milliyetçilik gözlüğüyle bakarak yazmıyorum.

kötü bir film izleyeceğim önyargısıyla Girdim fetih 1453 salonuna. Eleştirimi yazmadan önce şunu söylemeliyim ki film gerçek manada 'olmuş'. eksikleri olsa da tam kıvamında bir film. filmin beğenilmemesi ise tamamen türk milletinde, türk milletinin şanlı ve yüce ceddine, bu onurlu ceddin seçtiği ve benimsediği islam dinine olan nefretin tezahüründen başka bir şey değil. Çünkü bir filmin hamurunda olması gerekenler: aşk, aksiyon, entrika, heyecan, kurgudaki merak uyandıran unsurlardır ve fetih 1453 bunların hepsine sahipti. Hele ki çok umutsuz olduğum savaş sahnelerini, abartısız söylüyorum ki, çok bilindik hollywood filmlerinden daha iyi buldum. Savaş sürerken her iki tarafın gerek savaşanları, gerek arka planda destek görevi gören kişilerle birlikte yansıtarak izleyiciye dengeli bir biçimde aktarmayı başarmış.

Diğer eleştirilerimi sonra ekleyeceğim ama kesinlikle ve kesinlikle filme kötü diyen alt tabaka insanlara kulak asmayın ve gidip izleyin. içinde elbette ki saçmalıklar mevcut ancak cennetin krallığı'nda veya büyük iskender'de ne kadar varsa o kadar.
benim anlamadığım bu filmin montajı yok meksikada, sesi efendim ingiltere de yok dublajı arjantin de yapılıyormuş, niye kardeşim türkiye de adam mı yok ki .
genel anlamda beğendiğim filmdir.
fatih'i oynayan aktörün oyunculuğunu beğendim.
lağımcıların anlatılması ve yaşadıkları olayların ele alınışı güzeldi.
ortodoks katolik çekişmesinin anlatılması da.
savaş öncesi iki tarafın da durumunun anlatılması, bizans oyunlarına yer verilmesi, konstantiniye'nin içinin anlatılması, gerilimin yavaş yavaş arttırılmasını da başarılı buldum.
aynı zamanda fetihin bir anda anlatılmaması, kuşatma sırasındaki başarısızlıkları, fatih ve askerlerinin bir ara umutsuzluğa düşmesini yansıtması da gerçekçiliği arttırmış.
ulubatlı hasan tiplemesi, ve ceneviz'li komutan ile rekabetleri de filme renk katmış.
sadece iki küçük nokta olarak: ceneviz'li komutanın şehre girişi ve rum'larda yaşattığı coşku daha detaylı ve uzun anlatılabilirdi. bir sahneyle, çok kısa geçilmiş. aynı zamanda sancağın surlara asılması sonrası ordudaki coşkuyu da daha uzun anlatsa daha iyi olabilirmiş.
genel anlamda başarılı bir filmdir. yapanların emeğine sağlık.
paranın sadece savaş sahnelerine harcandığı çok belli. savaş sahneleri dışında muhteşem süleyman tadında olmuş.
gereksiz uzatılan bölümler de seyir zevkini azalttı kanımca.
ulubatlı hasan ile o adını unuttuğum lavuğun filmin sonlarına doğru dövüşü gereksiz uzadı hatta sıktı.
eleştirilecek yanlarının olduğundan fazla övülecek yanları da var tabiki. türk sinema tarihinin en güzel en pahalı filmi olduğu çok açık. bir kaç defa daha seyredilir.
film çok güzel olmuş emeği geçen herkese çok çok teşekkürler. oyuncu seçimi çok başarılı olmuş. böyle bir filmin çekilmiş olması türk sineması açısından da dönüm noktası oldu. cesur yürek, gladiator gibi filmlerden hiçbir aşağı kalır yanı yok hatta fazlası var. dövüş sahneleri fazlasıyla gerçekçi olmuş.

film başlarken peygamber efendimizin sözüne atıf yapıldığı sahne olağanüstüydü çok güzel düşünülmüş. ayrıca bütün ordunun fatih sultan mehmed imamlığında namaz kıldığı sahne de ayrıca tüyler ürperticiydi.

tüm bunlara rağmen filmde gözüme iki eksik çarptı.
- savaş sırasında mehter takımı yoktu olsaydı savaş ruhunu çok daha iyi yansıtabilirdi.
- istanbul feth edildiği gün fatih sultan mehmet ayasofya'da ilk namazı kılmıştı. herhalde bazı kesimleri rahatsız etmemek için o sahne atlandı.

gönül isterdi ki (bkz: muhteşem yüzyıl) ekibi de bu filmden ders alsın.
bir söz vardır ya osmanlı tarihi haremde değil savaş meydanlarında yazıldı. işte bu unutulmamalı.
(bkz: kenan komutan)
2 saat once ızledıgım yapıt. Harcanan para, verılen emek, tamam hrsey guzel, hos. Ellerıne de saglık. Fılme kotu dıyemem. Fakat oyle kopukluklar, celıskıler vardıkı, fılmde manevıyat neredeyse sıfırdı. Bır musluman ordusu hıc mı namaz kılmaz, o kadınlar goguslerı ve boyunları acık sekılde nasıl dolasır, ayrıca ben ıstanbulu fatıh sultan mehmetın fethettıgını bılmeden bu fılmı ızleseydım, ulubatlı hasanın fethettıgını dusunurdum, yanlıs yansımalarla dolu. Ama dıyoruzkı emege de saygı olması gerek. Sıkılmadan ızledım, ve bu fılmın turk sınemasının cıtasını cıddı anlamda yukselttıgıne ınanıyorum.
sinemaya giderken avatar ayarında bir film bekleyenlerin hüsrana uğradıkları en güzel yerli filmlerden biridir. görsel efektler yetersiz oluşu, bazı konular kopukluğu; örneğin haliç'e indirilen gemilerin zafere etkisi gösterilmemiş, amerikan sinemasındaki geri plandaki patlamanın hengamenin önünde fransız öpücüğü yapan çift klişesinin esintilerinin bu filmde de yer alması, yeniçerilerin ruh hallerinin yeterince yansıtılmaması. bir de birazcık tarih ve coğrafya bilgisi olması lazım bu filmi izlemek için. eyvallah, bu ve bunun gibi eksiler var filmde.
ama kurgu, kostüm, oyunculuk, dekor, ses efektleri, dövüş sahneleri, görsel efektlerin bazı bölümleri, muhteşem yüzyıldaki gibi memelerinin yarısı dışarıda saray hatunlarının olmayışı gibi artılarının göz ardı edilmemesi gereken güzel bir yerli yapımdır.

daha iyisi yapılana kadar, en iyisi budur.
imdb'de 8.9 alan türk filmi. en iyi türk yapımlarından biri olmuştur.
(bkz: bok atmayın gençler)
fatih'i tarihi olarak iyi yansıttığını düşündüğüm film. tarihi süreci bilmeyenler için söyleyeyim II.mehmet her ne kadar çocuk yaşta tahta çıkmışsa da öyle ya da böyle tahtan indirilmiştir. taht, iktidar kavgasıdır ve baba-oğul ilişkisi yoktur artık o noktada. haçlılar toparlanıp gelince II. murat tekrar tahta geçmiş ve başarılı da olmuştur. bu aşamada II.mehmet bir nevi sürgüne gönderilmiştir. aslında II.murat'In favori padişah adayı alaaddin idi ama genç yaşta ölünce II.mehmet'in önü açılmış oldu. II.murat'ta erken ölünce biraz da süpriz bir şekilde II.mehmet yeniden tahta çıktı ama yeniçeri kılıçları altında tahta oturdu. II.murat çok iyi bir padişahtı gerçektende. II.mehmet ise tahtan indirilmiş, sonra birazda kaderin etkisi ile tekrar tahta oturmuş ama rüştünü ispat edememiş bir padişahtı. o yüzden saltanatının ilk yılları denge politikası ile geçmiştir. zeki ve ileri görüşlü birisidir. nerede, ne yapması gerektiğini iyi bilen bir yapısı olduğu için hamlelerini doğru bir şekilde yapmış ve yine doğru bir kararla istanbul'un fethine kendini adamıştır.
fetih çok çok zorlu geçmiş ve neredeyse son güne kadar bir başarı gösterilememişken topkapı taraflarında açılan bir surla savaşın kaderi değişmiştir. neredeyse geri dönmek üzere olan ordu, küçücük bir açıklıktan şehre girerek çok kısa sürede şehri zaptetmiştir.
sonrasında 3 gün yağma olması gerekirken yine ilk defa fatih'in emri ile yağma 1,5 gün sürmüştür. yalnız bu yağma olayı hemen her orduda olan bir şey o zamanlar için. hatta istanbul halkının latinlere gıcıklığı, ilk haçlı ordularının istanbul'u yağmasından geliyor.
neyse diyeceğim fatih sultan mehmet, fetihe kadar pek ciddiye alınmayan, tecrübesiz sayılan ve sıkıntılı bir padişahlık dönemi geçiren birisi. bu iyi yansıtılmış filmde. fetihte öyle kolay olmuyor, hatta biraz daha sürse çok büyük ihtimal geri dönülecek. öyle bir noktada çok küçük bir noktadan açılan gedik ile şehir ele geçiriliyor. lağımcıların payı çok büyük bu konuda gerçektende.
eyüp sultan olayı önemli bir rivayettir, filmde yer verilmesi iyi olmuş. akşemsettin her ne kadar olmamışsa da yanlış hatırlamıyorsam akşemsettin'de bir pelteklik durumu var. sanırım o yüzden peltek bir konuşma şekli var filmdeki akşemsettin'inde.
film, sinematik olarak maalesef iyi değil. keşke diyaloglar ve kurgu daha sağlam olsaydı. keşke aşk-meşk işlerine girilmeseydi ama görsel olarak ve verilmek istenen fetihin zorluğu, fatih'in doğru bir tarihi karakter olarak yansıtılması ile de izlenebilir bir film.
ben 10 üzerinden 7 veriyorum ve herkese sinemada izlemesini tavsiye ediyorum, tüm eksikliklerine rağmen.
Birkaç küçük hata düzeltilebilseydi daha mükemmel olacağını düşündüğüm Türk sinema tarihinde milad oacak film. Olanlar: Fatih karakteri fiziksel olarak cuk diye oturmuş. Savaş sahneleri mükemmel. Lağımcılar çok iyi yansıtılmış. Rollerinin hakkını vermişler. Ulubatlı zaman zaman Fatih'ın önüne geçse de başarılı.Tarih kitaplarında resmedilen Fatih'in atını denize sürme sahnesi ile şehre girme sahnesi çok iyi uyuşmuş. Olmayanlar: Vezir Halil paşa ve Akşemsettin karakteri çok zayıf kalmış. Adeta konuşma özürlü ve meyhaneden toplama havası verdiler. Ulubatlı'nin surlara sancağı diktikten sonraki askerin üzerinde yarattığı heyecan daha etkili anlatilabilirdi. Gayri meşru bir ilişkinin meyvesini ön plana çıkarılmış. Gemilerin karadan yürütülmesinin fikri hazırlığı yok. Daha da önemlisi koskocaman gemileri karadan yürütmüşsün bunun Bizanslılar üzerinde yaratacağı hayret ve şaşkınlık iyi yansitilmamis. En azından seyirci olarak bunu bekliyoruz. Fetih sonrası Fatih'ın şehre girişi daha ihtişamlı anlatılmalı ve bir kaç özlü sözle hafizalara kazinmaliydi. Özetle final sahneleri daha canlı daha heyecanlı anlatilmaliydi. Diyaloglarda kullanılan Türkçe biraz eski Türkçe olmalı yavan sokak ağzı kullanilmamaliydi. Hele hele " şu urban'ı bir ölduremediniz gitti" ve " şu macarlar'da bi gelmedi" tarzı söylemler çok sığ kalmış.
Keşke bu ve benzeri noktalara biraz daha dikkat edilseydi de bir başyapıt ortaya çıksaydı. Ama herşeye rağmen Türk sinemasında çıtayı önemli ölçüde yukseltmistir.
Film kalitesi olarak gerçekten de türk film sektöründe sınırları aşmış bir Savaş Filmidir.
Filmin sadece Fragman sahnelerinden ibaret olmadığını fragmandan ötesini doya doya seyrettirebilmiş bir Filmdir.

Masal Tadında seyrettiğimiz Çok Avrupa ve Hollywood filmini sollar derecede kaliteli bir Savaş filmi idi.

Yayın ve yapımda gerçekten uğraşılmış bir savaş filmi idi.
Aksiyonları ile etkileyici bir savaş filmi idi.

Tekrar ediyorum;

Fetih 1453 Harika bir Savaş filmidir.

Fetih 1453 Tarihi bir film değildir.

Tarih filmi değildir.

Fetih 1453 Belgesel film değildir.

Dolayısı ile Tarihi gerçeklere sadık kalınmamıştır.

Başka beklentileri olup ta hayal kırıklığına uğrayan sinemaseverler için gerçekten kendi adıma üzgünüm.

ne yazık ki bende o beklentilerle gitmiştim filme.

Ama film güzeldi be... Yani gittiğime değdi. Filmi o güzellikte sinemada izlemek hoştu.

8 / 10 veriyorum.
yeppaaaa arkadaşlar, enteresan bir film bizi bekliyor.

nereden başlasam bilmiyorum. çok iyi yerleri de vardı, inanılmaz kötü yerleri de.

karakterler:

karakterlerin her biri ayrı bir olay olmuş. eğlenceli, ama asla bir fetih havasında değil. fatih psikopat biri gibi gösterilmiş. istanbul'la ilgili bir sorun çıktığında çıldıran, tesbikini koparıp üstünde tepinen ("deli ayol" dediğim bir sahneydi), kafayı yemiş bir fatih çizildi önümüze. ayrıca filmde çok etkisizdi. öyle çıldıran, bağıran, millete tip tip bakan bir karakter. zaten 160 dakikalık filmin, toplasan 80 dakikasında görünüyordur.

ulubatlı ise ayrı bir canavar olmuş. filmin sonundaki (spoylır değil, merak etmeyin) kavgası ise zaten adamı bitiriyor. amerikan güreşine uzak doğu havası katılmış gibin, böyle canavarımsı bir şey olmuş. ayrıca tipi jüstinyen denen arkadaşlar çok benziyor. kavga ederlerken ayıramıyorsun lan kim ulubatlı, kim jüstinyen...

era, filmimizin gereksiz kişisi. laf olsun diye sokmuşlar. filmi fetih havasından çıkarıp, "cennetin krallığı" havasına sokuyor. ayrıca konuyu çok dağıtıyor. benim gibi dikkati çabuk dağılan bir kişiyseniz, ulubatlı ve era'nın yiyiştiği sahnelerde kafanız "the big bang theory"nin son bölümüne gidebilir. laf olsun diye konulmuş bir karakter. olmasaymış da olurmuş, hatta olmasaymış daha iyi olurmuş. tabii bu tarz filmlerde, tatlı&savaşçı aşkı seviyorsanız hoşunuza gidebilir.

pis kaka bizanslılarda ise adam gibi karakterler olduğu gibi, komik karakterler de var. ayrıca adamları hep zevk sefa çekerken gösteriyorlar lan. ya yemek yiyorlar, ya sevişiyorlar. hele bir bölümde kamera, cariyenin götüne zoom yapıyor... hoş olmuyor yani.

senaryo:

senaryo güzel, eğlendirici. ama kendimi asla bir "istanbul'un fethi"ni izliyormuş gibi hissetmedim. o havayı, atmosferi vermedi. daha çok sıradan bir savaş filmi havası vardı.

bazı yerler ise çok oldu bittiye gelmiş. gemileri karadan hareket ettirme sahnesi "tamam zaten bizimkiler bunu biliyor" denilip geçiştirilmiş gibi. iyi de aksoy'um bebeğim, yabancılara izlettirmeyecek misin bunu? biraz daha açıklayıcı olaydın ya lan!

tarihi açıdan hoş değil, ama eğlendirici bir senaryosu var. tarihi beklentiyle gitmezseniz sıkılmazsınız.

oyunculuk:

oyunculuk fena değil. dövüş sahneleri hakikaten iyi. konuşma bölümlerine laf atanlar olmuş "çocuk gibi konuşuyorlar" diye. filmin havası bunu unutturuyor, inanın bana. bazı arkadaşlar ise fatih'in burnuna takmış "ne diye kırık değil!" diyerekten. bu önemli bir mevzu değil, takılacak bir şey yok ortada.

efektler:

işte geldik filmin en büyük numarasına. efektler iyi güzel. bazı yerlerde ise rahatsızlık verici derecede yapay olabiliyor. örneğin baştaki uçan kuş, uzun dağlar ve kalelere vuran toplar. ama ben de çok süper bir şey beklemiyordum. sonuçta 16 milyon dolarlık bir filmle, 100-200 milyon dolarlık filmlerin efekt kalitesini karşılaştırmak doğru olmaz.

genel olarak güzeldi efektler. bazı sahnelerde ise gerçekten sizi o ortama sürükleye biliyordu. hiç bir türk yapımda böyle güzel efektler görmemiştim. bu türk sinema sektörü için büyük ve kaliteli bir adımdır. efektler 16 milyonluk bir film için oldukça değil, oldukçanın üstünde iyi. ona asla lafımız olamaz. (aksoy'un efektine karşı, boynumuz pikselden ince)

son yorum:

güzel, eğlenceli bir film olmuş. ön yargıyla gittim, ama "fetih 1453" bunu kırdı. ama bir kötü yan var ki çok kötü; film size o fetih havasını hissettirmiyor. hele benim gibi az çok tarih okuduysanız, kendinizi asla "istanbul'un fethi"ni izliyor gibi hissetmiyorsunuz. fatih sultan mehmet karakterini ise, gerçek fatih'le (karakter olarak) bir tutmanız çok zor. sıradan bir savaş filmi izliyor hissi veriyor. ama eğlenceli, izlenmesi zaman kaybı değil.

buna puanım 7.5/10 panpa. (kendimi önemli biri gibi hissettim lan!)
eleştirilecek çok yönü olmasına rağmen bu tarz filmler türk sinemasını bir üst çıtaya taşıyacaktır.
daha iyisi ve daha iyisini yapmak için yapımcıları cesaretlendirecektir. bu tabiki gişe ve tepkilere bağlı bir durum.
akşemsettin ve grandük'e taktım. ayrıca oyunculuklar ve diyaloglar biraz sönük kalmış. istanbulun fethi sonrası fatih'in şehre girişindeki o ayasofya manazarası neydi öyle arkadaş bu kadar mı belli olur resim olduğu.. bide era erkek kılığına hiç girmeseydi iyiydi, allah için hiç belli olmuyodu kadın olduğu.
soundtrackinde pit10 ve sansar'ın da bir şarkı ile yer aldığı filmdir.

hayatımda bir filme seçilecek daha abes bir şarkı duymadım görmedim. madem rapti tercihiniz ceza ve dr.fuchs'un 2000 yılında yaptığı şahi bu parçayı düz katlar ters serer.
overoverrated olan film. bu filme gidip de gaza gelen milliyetçi geri zekalıları da ıslak sopayla dövüyorum.
bir kaç saat önce izlemiş olduğum film.

tek kelime ile süper! diyebilirim. her insanın izlemesi gereken bir film olmuş.

gel gör ki bazı eleştirilerim var. akşemsettin hazretleri neden peltekti? başka adam mı yoktu oynayacak? neden bu adamı seçmişler ki?

ayrıca cüneyt arkın ulubatlı hasanın torunlarından birisi mi? neden bu kadar abarttılar ulubatlı hasan ve onun karşısındaki adamla dövüşünü?

diyeceğim o ki gelmiş geçmiş en iyi türk filmlerinin başında gelebilir bu film. herkes gitsin izlesin efenim.

o namaz sahnesi süperdi. tüyleri diken diken oluyor insanın. ancak aşk sahneleri baydı iyice. keşke aşk sahnesini az tutsalardı.
güzel film olmuş.

oyunculuklar çok iyidi.
fatih ve ulubatlının yanı sıra
o lağımcılar tüyleri diken diken etti.
yalnızca takıldığım nokta Papaz gennadius'un tipi.
-spoiler-

kız meselesi..

-spoiler-
bizans imparatorunun kankisi orhan için:

(bkz: orhan çelebi)
Dün gece izlediğim film.
Son dönemlerin en iyi filmidir kendisi. Tabikide daha iyi olabılırdı ama çekilen Türk filmlerin arasında en iyisi kanımca. Filmde çok agladım, çok gurur duydum vatanımdan, ceddimden. Muhtesem Yuzyıla bin değil daha fazla basar, saçma saçma harem meselelerınden değil savaslarla kazanıldıgını hatırlatıyor bu film insana. Tabi filmi ızlerken gaza geliyor ınsan ''Fatih senin ananı bellıcek haberın yok, ooooo o nasıl bi laf sokuştu Fatih'im benim, yürüyüün aslanlarım,'' falan filan iste. izlemenizi tavsiye ederim, tavsiye etmem yalvarırım. 'Recep ivedik' gibi bi filmin değilde 'fetih 1453' gibi bi filmin rekortmen olmasını istiyorum çünkü.