bugün

ton olarak süper ama tipten kurtaramayan gitar (bkz: bruce springsteen) (bkz: mike stern)
daha çok blues ve jazz müzisyenlerinin kullandığı modifikasyonlar ile yeni yeni alternatif rock piyasasına da girmeye başlamış iki manyetikli, sıcak tonlu sevgili alet.
türkiye de batuhan mutlugil'in kullandıgı gitar.
fenderin ürettiği stratocasterın hemen ardından gelen klasik. kendine has tonları vardır. grunge tarzında şahlanır adeta.

(bkz: kurt cobain)
(bkz: batuhan mutlugil)
harika blues çalınan gitardır. Klavyesi acaip rahattır, hafif dış bükeydir. Ayrıca çok ilginç, kendine özgü tonuna hasta olmamak elde değildir.
gövdesi çok şekil olan gitar. ayrıca gitarda kız tavlama özelliği mevcut.*
dünyanın en sevilen gitarları arasında olan bu gitar modelinin üretim tarihi olukça eskidir. çok tiz tonlar verir kullanmak ayrı bir yetenek işidir.
günümüzün piyasasında fender stratocaster' ın gerisinde kalmış gibi gözüksede, telecaster' ın derinlerine indiğinizde durum ve vaziyetin hiç de böyle olmaması gerektiğini görürsünüz. telecaster çalmak için teknik aynı zamanda ise çok özel bir ruh gerekir.
çoğunlukla jelibon metalci gençliğin beğenmediği gitar. kimi enstruman sitelerinde hakkında bu gitarla bir tek blues yapılır başka işe yaramaz denir. daha vahim olanı bu gitara modifikasyon yapmaktan söz edenleri görürsünüz ki gülmekten altınıza sıçarsınız. öncelikle şunu söyleyelim. her işi yapıp yarım yapmak var, sadece bir işi tam ve hakkıyla yapmak var. sanırım telecaster ikincisi olur burda. efekt yememekte ısrarcıdır zira kendisi. ben kendi sesimi çıkartıp sana duygularımı vermek istiyorum der inatla. eğer siz heavy, thrash falan filan metal tonu arıyorsanız küser. git jackson al, esp al der... bence de gidin esp alın. bok gibi bu telecaster. blues da müzik mi canım?*
şu sıralar sürekli rüyalarıma giren gitar. terler içinde uyanıyorum her gece.
en iyi blues gitarıdır, en kötü tarafı ise başka hiç bir ota yaramamasıdır.

biraz daha geniş bir pencereden bakmak için,
(bkz: strat)*
blues'da harikalar yaratan gitardır.
ritm atan şarkıcıların elinde görünce tüylerimi diken diken eden harika ötesi fakat tarzım olmayan gitar.

(bkz: esp)
(bkz: ibanez)
(bkz: jackson)
john frusciante de bu gitardan ara sıra kullanır. stratocasterdan daha keskin tonlar elde etmek için kullandığını söylemiştir.
tip olarak bir türlü beğenemediğim fakat birinin elinde gördüğümde 'ne gitar be' diye hayıflandığım fender serisidir. tipini yadırgayış sebebini ön tarafında 1 manyetik; kasa içinde de 1 manyetik olmak üzre 2 manyetikten oluşmasına bağladığım tipik gitar. stratocaster serisine göre biraz daha sert manyetikler kullanılmıştır. aynı zamanda fiyatlarıyla dudak uçuklatmayı da başarmıştır.
(bkz: bir dudak uçuklatma aracı olarak telecaster)
indie, britpop gibi rock türevleri olan tarzlarda da yer edinmiş dünyanın en iyi gitarlarından biridir. stratocasterla mükemmel bi uyum oluşturacağı kesindir. (bkz: duman)
tipten kaybeden *, dünyanın en çok tercih edilen ve bana göre en iyi üç gitarından birisidir.

(bkz: fender stratocaster)
(bkz: gibson les paul)
tipi o kadar da kötü olmayan gitardır. sahnede bir gitariste en çok yakışan gitarlardandır.
neyse şekilciliği bırakalım da tonuna gelelim;
"twang" diye tabir edilen karakteristik tonu vardır köprü manyetiğinden gelen. hani twangy ton diyorlar ya işte o oradan geliyor, telecaster'ı telecaster yapan en önemli özelliktir.
strat gibi her yola gelen gitarlar vardır siz de biliyorsunuz fakat fender deluxe nashville telecaster model görenler belki bilecektir, bu model 3 manyetiklidir. ortadaki manyetik strat manyetiğidir ve strat tonu verir. evet ne güzel değil mi. has tonunu deli gibi merak edenler youtube a yazsın ya da johnny lang'in şarkılarını dinlesin.
son olarak aybalalar, sanıldığı gibi salt blues gitarı değildir, alternatif ve türevi daha sert rock müzik icra edenler de kullanır. clean tonda üzerine gitar tanımam. (bunu stratocaster, ibanez prestige, ibanez s, les paul kullanmış biri olarak söylüyorum)
amfi üzerinde* clean tonda gain i kökleyip sesi kıstığımızda enfes tonlar veren gitardır. fiyatı tuzludur... ancak her birinde bu türde karakteristiği oturmuş bir gitar bulmakta her* gitaristin harçı değildir.

ayrıca sert tonlarda da kullanılmışlığı süregelmektedir. (bkz: jim root) (bkz: slipknot)

görsel
sahip olmak istediğim gitar. ama bu yeni yetme gitaristlerin ibanez, jackson gibi gitarlara çok iyi, buna ise 'ıyy çok demode' demesine çok uyuz oluyorum
bunun birde bigsby modeli vardır ki anlatılmaz. görünce hey maşallah dersiniz önce. neden mi: şimdi her gitaristin bir tarzı ve buna bağlı olarakta bir gitar zevki vardır. kimi rock müzik yapar blues çalar strat kasalardan les paullerden hoşlanır. kimi metal müzik yaparb.c. rich dekiler gibi esp gibi v kasa gitarlardan hoşlanır. ama bu gitarı görünce tarzını unutur insan. ne çalıyodum ulan ben der. eline alıp çalmak istediği andan, eline alıp çaldığı zamana kadar geçen süre boyunca, aklına, ne yaptığı death metal gelir, ne kirli overdrivelar ne de pogolar. srv olur çıkar o an. kısaca fender zaten canımızdır. telecaster duygularımızın tercümanıdır. bigsby herşeydir.
sahip olduğum gitar. tonu ve tipi olarak çok sevdiğim bir gitardır.

(bkz: birde anfi olsa)
1950den itibaren üretilen gitardır. tonları harikadır, görüntüsü de iyiden hallicedir.
tonları harika olan, eski amerikan kasalarından bir tane alabilmek için para biriktirdiğim gitar. çalanları içinde favorim içinse

(bkz: jonny greenwood)
gövdesi dişbudak, sapı ve klavyesi akçağaç olanı makbuldür. kendine gitarist diyen her bireyin, hayatında en az 1 kere çalması gerekir. zira kendisi başlı başına bi sanattır.