bugün

galatasaray'ın %51'idir.
galatasaraydır.

ultra lüks mekanlarda briç oynayan galatasaray liseli monşerler tarafından beğenilmemiştir hiçbir zaman. istediklerini alınca da ilk fırsatta yolladılar adanalı, eli tespihli fatih hocayı.

bunun hesabını sorarız.

gün gelir devran döner, hocaya nankörlük eden taraftardan da yönetimden de hesap sorulur elbet.

elbet bir gün tekrar buluşacağız hocam.
galatasaray camiasının kendisine yeteri kadar sahip çıkmamasının esas nedeni usta'nın hikayesinde oynamış olması ve milli takımı başbakanın ricasını kırmayarak kabul etmiş olmasıdır.

başkan camianın ağır toplarından bu mesajı almadan sezon başında böyle bir hamleye girişemezdi yoksa. sezon sonunu beklerdi.

başkanın gönderme sebebi siyasidir demiyorum dikkat. aysal genel kurul üzerindeki etkili isimlerin bu meselelerden rahatsız olmalarından cesaret alarak yapmıştır hamlesini.

şuan bu 'kepazeliğe' sahip çıkan galatasaray taraftarının en az %50'si de meseleye siyasi bakmaktadır. olay bundan ibaret. çok açık.
hala üzerinden siyaset yapılan adam, güler misin ağlar mısın. ünal aysal sanırım idol olarak subcommandante marcosu alıyor kendine, değil ustanın hikayesi hacıosmanoğlu gibi akp mitingine katılsa, kübaya da başbakan olsa, galatasaraylıların kendisi hakkındaki görüşleri belliydi *
"damarımı kessen kanım sarı kırmızı akar" türü içi boş geyikleri bir kenara bırakalım ve soralım:

1- galatasaray spor kulübü'nün sözleşme yenileme teklifini neden reddetti?
2- galatasaray spor kulübü futbol takımını bugüne kadar babasının hayrına mı çalıştırdı?
3- futbolculuğu dahil olmak üzere, galatasaray spor kulübü'nden ne kadar para kazandı?

evet, fatih terim galatasaray spor kulübü'nün maaşlı elemanıdır. futbolcuyken florya metin oktay tesisleri'nin kapısından adımını ilk attığında da böyleydi, birkaç gün önce ünal aysal kapıya koyduğunda da böyleydi. her eleman gibi olumlu ve olumsuz yönleri vardır. zaman zaman başarılı, bazı bazı başarısız olmuştur. patronunun istediğini veremeyen ali-veli nasıl ki işten çıkartılıyorsa o da çıkartılmıştır.

konu birey olarak ünal aysal değil. konu galatasaray spor kulübü başkanı. yani divan kurulunun galatasaray spor kulübü'nü emanet ettiği kişinin istekleridir. bu istekleri yerine getirmeyen herkes kovulur. divan kurulu galatasaray spor kulübü başkanı'ndan memnun kalmazsa onu da oradan indirmeyi bilir. aslolan galatasaray spor kulübü'dür.

bakmayın galatasaray taraftarı taklidi yapan göt kıllarına. onlar galatasaray'ın değil son osmanlı padişahı'nın iyiliğini düşünürler.
beğenmeyen hatta sevmeyen galatasaraylılar var kendisini, bir bjkli olarak bu durumu anlamıyorum. 6 kupa kazandırmış, takımına hücum futbolu oynatan*, türkiye'nin ve gs'nin gördüğü en büyük başarılarda imzası olan bir adam nasıl beğenilmiyor gerçekten araştırılması gerek. evet belki bu sene başarılı olamayacaktı, takım iyi gitmiyordu tamam ama 'bu adam bu işi bilmiyor, yerine bileni gelsin' tavrı nedir? işi bilmeyen adamı tarihinden çıkarsan bugünkü gs olabilir misin? bir de şu kadro çok iyi hikayesi vardır ki o da ayrı bir şaheser. burak geldiğinde tüm türkiye bu adam bu takımın golcüsü olamaz demedi mi?, devre arasında gelen süper transfer sneijder, tabata'dan çok mu iyi oynuyor? yılın bidonu* seçilen melo, ahı gitmiş vahı kalmış balta, savunma yönü oldukça zayıf eboue, ne kadar kötü bir transfer olduğunu real in 6 golünde de kanıtlayan chedjou mu çok iyi kadro?, drogba, selçuk, muslera bunlar iyi adamlar ama hedeflediğiniz seviyedeki takımlarda bu gibi kaç tane adam var? dortmund diye tutturuyorsunuz, gs nin kadrosu dortmund'un yarısı bile değil. bu adamın her başarısına biz bir kulp uyduralım tamam anlarım da bu gslilerin vefasızlığı gerçekten çok sinir bozucu.

tanım: ayrılışı konusunda tüm detaylar bilinmediği için yapılan tüm yorumların yetersiz kalacağı, galatasaray'ın efsanevi teknik direktörü.
(#21443373).
tamam en iyi yerli antrenörümüzdür, büyük ve kritik maçları yüksek motivasyon aşılayarak kazandırır kazanır ama hiç bir zaman bir sistem adamı olmadı bu adam. takımın iki sezondur ne oynadığı belli değil ,sürekli arayış içerisindeydi son iki sezonda. şöyle kütür kütür, çatır çatır bir galatasaray göremedik hiç. ilk sezonunda biraz vardı takım oyunu. sonraki seneler ileriye gideceğine kötüleşti takım oyunu açısından. takımın kadro kalitesi de aynı şekilde terimin yanlış transferleri yüzünden gelişemiyordu. hem geçen sene hem bu sene başından beri kötü futbol oynatan bu adamı galatasarayı ayakta tutan adam olarak görmeniz çok yanlış arkadaşlar, galatasarayın kadrosu ,daha iyi futbol sergileyecek bir takım yapmaya müsaittir. ve yerine gelecekler arasında adı geçenler de daha iyi futbol oynatacak kapasitede isimlerdir. o yüzden galatasaray bitmiş gibi bakmasın kimse olaya sırf terim gitti diye.
Vefasız(sınız) ...

fazla değil bir 12-13 yıl öncesine gidelim o gün bize uefa kupasını kazandıran o efsane kadroyu hatırlayalım , o kadrodan hangisine vefa örneği gösterdiniz ?


Metin OKTAY'dan sonra gönlümüzü hoş eden tek O'n numara Gheorghe HAGi' ye mi ?

Kral Hakan ŞÜKÜR'e mi ?

Büyük kaptan BÜLENT'e mi ?

Arif'e mi Ergün'e mi ? Suat'a küçük Hakan'a veya Popescu'ya mı vefa gösterdiniz ?


Hangisinin elini sıkarak alınlarından öperek uğurladınız ?

Peki hiç düşündünüz mü bu taraftar için bu efsanelerin yüzlerinde ki tebessümün geçmişe dönük vefanın her kupadan her başarıdan daha önemli olduğunu ?


Düşünmediniz elbette .


Bu takıma gönül veren her taraftara GALATASARAY denildiğinde , Ali SAMi YEN , Metin OKTAY , Gheorghe HAGi ve Fatih TERiM diye cevap vereceğini bile bile yine vefasızlık yaptınız yine boyunlarını büktünüz!


Hangi başarı sizin vefalı davranmanıza yardımcı olacak ? Bir uefa kupası daha mı ? Şerefli bir sekizincilikten sonra gelecek olan 2 şampiyonluk kupası mı ?


Ama unutmayın '' açtığınız her yaradan , hesap soracak YARADAN ''


Siz 30 milyon GALATASARAY' lı yı kendi egonuz yüzünden vefasız konumuna düşürdünüz ya elbet tarih bunu da unutmayacaktır !


Ayrılık elbette olacaktı , gidişler gelişler elbet olacaktı , ama armanda ki 3 yıldızdan birini takan bir adamı sen takımın kalbinden böyle söküp atmamalıydın !

Yarın ne olur bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki , bu şanlı takımın şanlı taraftarı nasıl ki Ali SAMi YEN'i onursal başkanı , Metin OKTAY'ı ölümsüz kahraman'ı , Gheorghe HAGi'yi başının tacı yaptıysa ve öyle yaşatıyorsa Fatih TERiM'i de en büyük hocası ve efsanelerinden biri olarak benimseyecek kabul edecek sevecek kuşaktan kuşağa anlatacaktır !

- ve asıl tehlike şudur ki bu Fatih TERiM en kısa sürede sizin kurduğunuz o yalan saltanatı yıkmak için ordusuyla elbet bir gün geri gelecektir ...


üzülme hocam sen terim'sin imparatorsun !

ve üzülmeyin ey şanlı Galatasaray taraftarı , ALLAH Kerim , Fatih TERiM !
an itibariyle tt arena da ismi haykırılan gs ye 7 şampiyonluk kazandırmış efsane isim.
game of thrones bölümü tadında piç edilmiş adam. yine aristokrasi, yine çayır çimenin yüreğiyle çarpışan bir adamı ve yine piç ediş. neyse ki pat diye idam yok lan günümüzde.

benzerleri için (bkz: robin hood) (bkz: eddard stark)
galatasaray'ın eski teknik direktörüdür. gidişi üzmüştür ama iyi mi oldu, kötü mü oldu diye düşünmek lazım. boş kaldıkça düşünüyorum, hocam sana paspas mı yaptırdılar kulüpte. sabah 8 akşam 5 mi dayattılar. sakallı gelme, işte pinekleme diye sürekli tepende bir üst mü vardı. nedir amk. milyonlarca para alıyorsun. transfer listen siklenmiyor, başkaları alınıyor belki ama ne olur, elinde canavar gibi kadro var. o olsun, bu olsun diye herkes bir şeyler istiyor ama deli potansiyeli olan takım aylardır doğru düzgün top oynamıyordu. fatih terim galatasaray, hatta türkiye için bir teknik direktörden fazlası ama ne yazık ki bir teknik direktörün yapması gerekenleri bile aksatıyordu son zamanlarda.

real maçından sonra bir entry'de yazmıştım. ilk yarı canavar gibi oynayan takım ikinci yarı gol yeyince çöktü. mücadeleden koptu. terim takımında olacak şey mi bu. lan kadıköyde 2-0'dan hayata döndük. kendi sahamızda real karşısında resmen diz çöktük bi gol yeyince. galatasaray bu mu. fatih terim'in takımı bu mu. kimse real lan bu boru mu götün kalkmış senin demesin. oynana futbolu gördük. geçen sene yendiğimiz real'i de gödük, bu reali de. galatasray resmen dişini geçirdi real'e ama beşiktaş'ın galatasay karşısında teslim olması gibi, bizim takım da reale karşı eller yukarı donlar aşağı yaptı. imparator'un galatasaray'ı elbette ki bu değil. hoca mesaisini başka yönlere kanalize etmişti. belki yönetime, belki milli takıma.

sneijder, drogba, burak derken takıma çağ atlatan selçuk'un liderliği göz göre göre törpülendi. o kırılmasın bu gücenmesin nasıl olsa şampiyonuz derken takım sistemsiz, abuk subuk bir dizilişle oynatıldı. kanatsız takımda sneijder, 442'nin solunda amrabat, ön liberoya gömülü ortasahayı doğru düzgün geçmeyen melo'yla takım resmen kısırlaştırıldı.

biz şampiyonlar ligi kupasını alacaksak ben de hemen hemen her galatasaraylı gibi fatih hocayla alalım isterim, gönlüm onu arar. ama bir adım da ileri gidemedik amk. hep büyük maçları bekle, hep fener'e beşiktaş'a, şampiyonlar ligine odaklan olmuyor işte. anadoluda 4 hafta puan kaybettik takım da psikolojik çöküntüye girdi, beşiktaş'a yenilseydik belki çıkamayacaktık o çöküntüden. hoca başka işlerle uğraşırken takımı sakata getirdi. gerçi sezon sonuna doğru o yine toplardı ortalığı ama camia ve taraftar dört bir koldan yıpratılıyor. ne gerek vardı hocam. her fırsatta galatasaray'a hizmet için her şeyi yapacağını söylüyorsun ama neden olanlar bunlar?

bunu da her galatasaraylı düşünsün. kırmadan, dökmeden.
eğer galatasaray sezonu başarısız geçirir , kendisi de milli takımı dünya kupası na götürürüz sen bide o zaman gör havasını.
türk futbolunun ilk, tek ve son imparatoru.
imparator falan değildir.

alex ferguson onca şampiyonluğa 2 şl 1 kgk'ya rağmen ancak sir olmuşken bu adam nasıl imparator oluyor.
Yüzyıl boyunca hiçbir fenerbahçelinin ulaşamadığı önümüzdeki yüzyılda da ulaşamayacağı kariyere sahip hocadır.
işte bu yüzden mesala bu başlıkta her bir gs linin entrisine ortalama 15 kadar Fenerli entrisi var.
ömrü boyunca Galatasaray ve milli takım arasında gidip gelecektir. hepsinden de kovularak ayrılacaktır.
ak parti'ye yakınlaşması sebebi ile mason galatasaray yönetimi tarafından çeşitli saçmalıklarla gönderilmiştir... en son ustanın hikayesi belgeselinde oynaması ise bardağı taşıran son damla olmus sanıyorum... siyasi çekişme haricinde hiçbir aklıselim insan fatih terim gibi bir hocayı sezon ortasında göndermez... tuttuğun takımın yönetiminden iğreniyorum.
kendisini çıkar galatasaray tarihinden galatasaray olur sana beşiktaş.

bugün cak cak kendisine sallayabiliyorsanız, bu kadar aşık olmuşsanız bu kulübe bu adamın %50 payı vardır bunda. bu kadar kör güzüne nankörlük nedir abi. adam gitti hala sallanıyor. başınıza taş düşsün amk terim kadar.
roberto mancini'nin resmi imzasının ardından nasıl bir ruh halinde olduğu merak edilen kişilik.
(bkz: fiorentina)
galatasarayla 3. döneminde üst üste 2 sene şampiyon olmuş, şampiyonlar liginde en büyük başarımız olan çeyrek finali tekrarlamış teknik direktör ve imparator. ama artık bitti. üzüldük, belki yer yer sinirlendik ama artık bitti. bu saatten sonra fatih terimin intikamını almaya uğraşmak, galatasaraya zarardan başka hiç bir şey getirmez. 2000 yılından beri, yani 13 yıldır, bu takımı destekliyorum. bu süre içerisinde fatih hocayla çok büyük başarılara imza attık. ama onsuzken de ben galatasarayı bırakmadım. hatta onsuzken de takımımdan bir şeyler bekledim. kazandık, mutlu oldum; yenildik, üzüldüm. lucescu gibi bir futbol dahisini gördüm. ve ayrılışını. eric gerets gibi bir adamın takımını izledim. bülent korkmazlar, hagiler, skibbeler... hatta rijkaardı gördü bu gözler. bir dönem ümit karanı, hagiyi, popescuyu, hakan şükürü izledik; bir dönem bratu, perez, flerquin, christian... ali lukunku diye bir adam tanıdım mesela... mısır ile hazırlık maçı yaptığımızda "bu adamı nasıl almış bizimkiler" diye sormuştum hayran hayran. daha sonra da aynı soruyu sordum ama bu sefer ses tonum değişikti. frank de boer diye bir adam geldi dünya yıldızı olarak. gittiğinde herkes arkasından küfrediyordu. mondragon gibi rigobert song gibi adamlar da geldi ama.

kısaca demem o ki, bu sektörde kral da olsa, imparator da olsa, birileri gider, birileri gelir. izlediğiniz dizide sevdiğiniz bir karakter öldüğü vakit üzülürsünüz, ağlarsınız belki ama stüdyoyu basıp da "senarist istifa" diye bağırmazsınız. sadece senaryodan kopuşlar olduğu zaman, çok şey vaat eden film boka sardığı zaman eleştirirsiniz senaristi. "becerememiş" dersiniz. bu da o hesap işte. tamam, terim gitti. tamam, ondan sonra gelen isim beni de endişelendiriyor. ama film devam ediyor dostlar. biraz sessizlik!

ayrıca her ne kadar bizi aksine inandırmaya çalışsalar da, siz akıllı, mantıklı insanlar, futbolun sadece futbol olduğu gerçeğini aklınızdan çıkarmayın. futbol bir eğlencedir. boş zamanları değerlendirme aracıdır. onlarca sezondur oynanan bir dizi gibidir. bağımlılık yapar, evet. ama onun bir şov olduğunu da hiç bir zaman unutmayın. bu şekilde olunca futboldan aldığınız keyif de artar, kaybettiğiniz zaman üzüntünüz de nispeten az olur. ayrıca mancini başarılı olsun ya da olmasın, terim, aysal gibi adamlar gitsin ya da kalsın, bu takım başka nice başarılara imza atacak. göreceksiniz.
Rasim ozan kutahyali,resmi yazismalari catir catir koymustir.

Baskanin 7,8 basari mesajinin hicbirine geri donus yapmamis.
Rasim ozan kutahyali'nin kendisiyle alakali haber yaptigi hicbir mesaj resmi yazisma niteligi tasimaz.

Altinda islak imza olmayan bir belgenin resmiyet degeri olmadigi gibi fatih terim'in gonderdigi belli olup olmayan bir kisa mesaj dizisi zaten belge niteligi tasimaz.

Bir ikincisi de fatih terim'in mesaj telefon vesair yuzunden gonderildigini dusunen insan muhtemelen eve yeni internet baglatmistir, hayirlara vesile olmasini diliyorum.

Bunun disinda er ya da gec ak koyun, kara koyun ortaya cikacaktir.

Sadece su bilinsin ki gonderilme sebebi kesinlikle sportif degildir.

Kendisini gonderten, amaci galatasaray'in menfaatlerinden cok baska seyler olan insanlari bir gun apar topar polis tarafindan goturuldugunu gorurseniz hic sasirmayin.

Galatasaray taraftari aptal olmamali.

Skorlar alinir, hocalar, baskanlar gelip giderler; bunlar olagan.

Baska seyler var, pis seyler var.

Hicbir sey olmasa da fatih terim dedigin adam florya'ya ayak basamiyor diye cati catir catlayan soytarilarin hepsinden milyon kere daha fazla emek vermistir bu camiaya ve dahi turk futboluna.

Hatalari olabilir. O baska.

Ama hirsizin hic mi sucu yok?
önceki yıl play off maçlarının sonlarına doğru ve geçen yıl mersin maçından sonra babalandığı tüpçünün federasyonunu, muhabbetini ve kader arkadaşlığını kabul etmiştir.
avukatı rezan epözdemir'dir.

bu adam emenike'nin avukatıdır. fatih terim'in ağzından galatasaray yönetiminin aksine şike süreci ile ilgili bir kelime bile çıkmamıştır.

fatih terim'i tutar yine riva'da orada burada istediğini yapardı ama adam bizden iyi gördü terim'le işin yürümeyeceğini. ilk yıl oynanan futbola bakın bu yıl oynanan futbola bakın.

aldırdığı chedjou'ya listenin ilk sıralarında değildi diye burun kıvırmasına bakın.