bugün

Fetih Marşı

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle sûrun dişleri sökülecek!

Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın
Fâtih'in istanbul'u fethettiği yaştasın!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden

Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın
Fâtih'in istanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek zamânenin fendini!
Göster kabaran sular nasıl yıkar bendini!
Küçük görme, hor görme delikanlım kendini!

Şu kırık âbideyi yükseltecek taştasın;
Fâtih'in istanbul'u fethettiği yaştasın

Bu kitaplar Fâtih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır;
Şu mihrab Sinânüddin, şu minâre Sinân'dır;
Haydi, artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın
Kızım, sen de Fâtihler doğuracak yaştasın!

Delikanlım! işaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fâtih'in istanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın

Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın?
Fâtih'in istanbul'u fethettiği yaştasın!

Arif Nihat Asya

Marşını aklıma getiren mübarek zaat büyük ecdat.
(bkz: kardeş katli)
Bursa'nın en meşhur caddelerinden.
(bkz: fatih sultan mehmet bulvarı)
(bkz: #15280631)
çocukları saltanat mücadelesine girişince cesedi bekletilmiş ve kokmuştu.
şöyle bir resmini tasvir ettik..

http://twitpic.com/9g15m8
ornek alinacak bir padisahtir. hakkinda fazla soze gerek yoktur.
9 yaşında hafız, 14 yaşında padişah, 21 yaşında fatih olmuştur.

ölüm yıldönümünde saygıyla andığımız büyük komutan.
5 yıl daha yaşasaydı vatikan'ı cami yapacak cihan padişahı.
türk dünyası üzerine doğan bilim ve sanat güneşiyle bütün dünyayı aydınlatarak yeni çağ'ın kapılarını açan ulu hakan.
güzel insan, yanında olabilmek duasıyla.
istanbuldaki 2.köprüye isminin verildiği osmanlı hükümdarı.
istanbul'u türk milletine kazandırmış efsane hükümdar, büyük türk.
kendiside ordusuda dünyanın görebileceği en saygıdeğer yüce insanlardır.
Özel kıyafetleriyle ve büyük bir gösteriş içinde Saray'a gelen Patrik Gennadios, rahiplerden oluşan bir kortejin ortasında,Sultan'ın elinden patrik atandığını gösteren fermanı alır. Fatih Sultan Mehmet kendisine,"Hıristiyanlara ve patriklerine karşı,benden önce imparatorlarınızın gösterdiği korumayı göstereceğime güvenebilirsiniz" der.
"Tahtına oturan padişah, dinsel otoritenin bir simgesi olan asa ve tacı Patriğe teslim etti. Taç giyme töreninden sonra Fatişh Sultan Mehmet, din hocalarının hoşnutsuzluğuna aldırmadan Gennadios'a, siyasal iktidarın dinsel iktidar önünde takınması gereken saygıyı gösterdi. Patriği sarayın dış kapısına kadar uğurladı. Sonra altın ve değerli taşlarla işlenmiş koşumları olan bir ata binen Patrik Gennadios'u atın dizginlerinden tutarak bir müddet götürdü. Sultan'ın patrik için hazırladığı saraya kadar vezirler, paşalar, yeniçeri ağası ve kalabalık bir koruma birliği Gennadios'a eşlik etti."
Yina aynı törende Fatih."Gennadios'a kişisel dokunulmazlığını garanti eden, vergiden bağışık tutan, makamında oturmasını güvenlik altına alan, kendisine tam bir özgürlük tanıyan bir berat vermiştir..Ferman'a göre:
"Kimse Patrik'e tahakküm itmesin,kendisi ve maiyyetinde bulunan papaslar her dürlü umumi hizmetlerden müebbeden muaf olsun.Kiliseleri camie tahvil edilmeyecektir..."
dünyayı çağ çılgınlığına boğan padişahdır ama ;

1481 de sefere giderken gebze sultan çayırında , gut hastalığı nedeni ile ölümü sonrası ..yeniçeri ayaklanmış sultan saraya götürülmüştür fakat,

istanbul'daki kargaşadan dolayı sultanın cesedi günlerce sarayın bir odasında unutulmuştur.

bostancı keyhküdası tarafında bulunup yazı ile saraya iletilmiştir.

imam ve cesedi bulan keyhküda cesedin bulunduğu odaya girememiştir.

bir şekilde içeriye girilip , sultanın iç organları çıkarıp ceset ilaçlanmıştır.

vefatında 15 gün sonra törenle defnedilmiştir.

allah rahmet eylesin..mekanı cennet olsun.

seninle var istanbul.
teknolojiyi en iyi kullanan padişah. yani mış ben görmedim bilemicem.

ayrıca ismini almaktan gurur duyduğum, osmanlı imparatorluğu denilince ilk akla gelen padişah. ortak yönlerimiz var, ben gönüllerin fatihi, o da istanbulun .*
#15654510
30 yıl tahta kalmıştır.istanbulu fethetmiş Osmanlı padişahıdır.
aslında istanbul'un fethinde bir figürandır.
kaynak:kenan komutan
batı romanın kalbine hançer saplayan ulu fatih!

ruhu şad mekanı cennet!
iki kara ve iki denizin hakanı! fatih sultan mehmet han! yunanın, romalının, tüm hristiyan dünyasının hala nefretle andığı türk kağanı! ondan nefret edenler ya franktır ya helen!
Peygamber övgüsü almış bir padişah ve deha.
istanbul'da adına köprüsü bulunan Osmanlı Padişahıdır.
Çocukluğu ve şehzadeliği

Fatih Sultan Mehmet'in şehzadelik yıllarındaki karalama defteri. Defterde sakallı Osmanlı figürleri dışında Roma büstlerini andıran çizimler görülmektedir. Defterde ayrıca Fatih'in tuğrası ve diğer tuğra denemeleri bulunmaktadır.
27 Receb 835 (30 Mart 1432) Pazar günü şafak vaktinde, devletin başkenti olan Edirne'de, II. Murat'ın dördüncü oğlu olarak dünyaya geldi. Annesi Hüma Hatun, tarihçi Babinger ve yazar Lord Kinross’a göre gayrimüslim bir köledir. Yine Babinger'e göre, ölümünden sonra Acem efsanelerindeki cennetkuşu hümadan esinlenilerek Hüma Hatun olarak adlandırılmıştır.
Mehmed iki yaşına kadar Edirne'de kaldıktan sonra 1434’te sütninesi ve küçük ağabeyi Alâeddin Ali ile birlikte 14 yaşındaki büyük ağabeyi Ahmed’in Rum sancakbeyi olduğu Amasya'ya gönderildi. Burada ağabeyi Ahmed'in erken yaşta ölmesi üzerine Mehmed altı yaşında Rum sancakbeyi oldu (inalcık'a göre şüpheli). Diğer ağabeyi Alâeddin Ali ise Manisa'da Saruhan sancakbeyi oldu. iki yıl sonra babaları II. Murat'ın talimatıyla iki kardeş yer değiştirdiler ve Mehmed Saruhan sancakbeyi oldu.
Mehmed’in eğitimi için babası çeşitli hocalar görevlendirdi. Ancak zeki olduğu kadar hırçın bir çocuk olan Mehmed’in eğitilmesi kolay olmadı. Sonunda babası heybetli ve otoriter bir alim olan Molla Gürani’yi görevlendirdi. Anlatılana göre Murad, Gürani'ye bir değnek vermiş ve Mehmed itaatsizlik ederse kullanmasını söylemişti. Molla Gürani Mehmed’e, dersini dikkate almayan bir öğrencinin hocası tarafından dövülmesi ile ilgili edebi bir cümleyi inceletmiş, Mehmed durumun ciddiyetini kavrayarak eğitimine önem vermeye başlamıştır.
Şehzade Mehmed'in medrese kökenli hocalarının yanı sıra bilgi edindiği Batılı şahsiyetlerde bulunmaktaydı. Saruhan (Manisa) sarayında italyan hümanisti Anconalı Ciriaco ve saraydaki başka italyanlar onun Avrupa tarihi ile Antik Yunan filozoflarının hayatlarıyla ilgili kitaplar okumasına önayak olmuştu. Bu durum Şehzade Mehmed'e çok-kültürlülük kazandırmıştır. Topkapı Sarayı arşivinde bulunan II. Mehmed'in şehzadelik yıllarına ait olan karalama defterinde Latin harfleri, Arap harfleri, Roma büstlerini andıran insan çizimleri ve Osmanlı figürleri bulunmaktadır. Ayrıca Fatih Sultan Mehmed'in Arapça ve Farsça'nın yanı sıra Latince, Yunanca ve italyanca bilmesi bu dönemdeki münasebetlerine dayandırılmaktadır.

istanbul'un Fethi

Mehmed kuşatma hazırlıklarına 1451 sonlarında başladı. Boğaz’ın Anadolu yakasında büyük dedesi Bayezid’in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısına o dönemde Boğazkesen adı verilen Rumeli Hisarı’nın inşa emrini verdi. imparator Konstantinos Mehmed’e hisarın yapımı için kendisinden izin alması gerektiğini bildirmek için elçiler gönderdi ancak Mehmed elçileri kabul etmedi. imparator en son 1452’nin Haziran ayında barış görüşmeleri için bir kere daha elçilerini gönderdi ancak Mehmed elçileri reddetti. Bu savaş ilanı anlamına geliyordu. Hisar 1452’nin Ağustos ayında tamamlandı. Böylece boğazın kontrolü Osmanlıların eline geçmiş oldu. Boğazdan geçecek gemiler bundan böyle geçiş parası ödemek zorundaydı. Aksi takdirde gemiler top atışıyla batırılacaktı. 1452 sonlarında ödeme yapmayı reddeden bir Venedik gemisi batırılmış, kaptanı ve tayfası tutuklanmıştı. Söz konusu toplar Erdelli Urban adında bir top dökümcüsü tarafından yapılmıştı. Mehmed kendisinden Konstantinopolis’in surlarını yıkabilecek güçte bir top yapıp yapamayacağını sormuş Urban da "Ne Konstantinopolis, ne de Babil’in surlarının karşı koyabileceği bir top yapabileceğini" söylemişti.

Öte yandan bu gelişmeler karşısında imparator Konstantinos Papa ve italyan şehirlerinden umutsuzca yardım talebinde bulundu ama bunlar sonuçsuz kaldı. Yalnızca Cenova 1452’nin Kasım ayında yardım göndermeye karar verdi ve Giovanni Giustiniani komutasında 700 asker taşıyan Ceneviz kadırgaları 26 Ocak 1453’te Konstantinopolis’e vardı. imparator Konstantinos, Giovanni Giustiniani’yi kara kuvvetlerinin başkumadan yaptı. Kostantinopolis’teki asker sayısı 8.000 civarındaydı, limanda 26 savaş gemisi bulunuyordu. Daha evvel 700 italyanı taşıyan yedi Girit ve Venedik gemisi Şubat ayında şehirden kaçmıştı. Osmanlı ordusundaki asker sayısı ise en az 50.000 idi. Ayrıca Mehmed yalnızca karadan kuşatmanın yeterli olmayacağını düşünerek bir donanma hazırlatmıştı. Bu donanma bahar aylarında boğazın Marmara girişine vardı.

Osmanlı ordusu 23 Mart’ta Edirne’den hareket etti ve 2 Nisan’da Konstantinopolis’e vardı. Aynı gün Haliç’in girişi zincirle kapatıldı. Karargâhını Romanus kapısının karşısına Maltepe’ye kuran Mehmed son kez teslim çağrısında bulundu ama imparator reddetti.

Fatih’in istanbul’u fethederken kullandığı kılıcı, Topkapı Müzesi'nde sergilenmektedir.

Fatih'in istanbul'a girişi. Fausto Zonaro'nun eseri
6 Nisan sabahı ilk saldırı başladı. Kuşatma, aralıklı çatışmalarla 53 gün sürdü. imparator Konstantinos, Giustinani ile birlikte Romanus kapısını savunuyordu. Şehzade Orhan da Marmara kıyısındaki kıtalardan birini yönetiyordu. 20 Nisan günü Papa’nın gönderdiği üç Ceneviz gemisi ve Sicilya’dan gelen bir Rum yük gemisi şehrin açıklarında belirdi. Marmara denizinde yapılan savaşın sonunda akşam saatlerinde dört gemi Haliç’e girmeyi başardı. Donanmasını bir şekilde Haliç’e indirmesi gerektiğini anlayan Mehmed gemilerini karadan geçirmeye karar verdi. Bugünkü Dolmabahçe’den Kasımpaşa’ya uzanan güzergaha kalaslar döşendi ve 70 kadar gemi silindirler üstünde 22 Nisan sabahında Haliç’e indirildi. Böylece Haliç’in kontrolü Osmanlıların eline geçti. Öte yandan kuşatmanın yedinci haftasında Osmanlılar hâlâ kesin bir sonuç alamamıştı. Bu noktada Halil Paşa son bir kez Mehmed’i teslim çağrısı yapmaya ikna etti ancak imparator teklifi yine reddetti. Bunun üzerine Mehmed 24 Mayıs’ta ayın 29’unda karadan ve denizden büyük bir saldırı yapacağını duyurdu.

Son saldırı hazırlıklarını Zağanos Paşa düzenledi. Osmanlı ordusu 29 Mayıs’ın ilk saatlerinde taaruza başladı. Osmanlılar son taaruzu üç dalga halinde gerçekleştirdiler. ilk iki saat boyunca başıbozuklar surlara saldırdılar, ardından Anadolu birlikleri onların yerini aldı. Son olarak öldürücü darbeyi vurmak üzere yeniçeriler devreye girdi. Bu sırada yaralanan Giustiniani'nin savaş alanından ayrılması şehri savunanların arasında büyük moral bozukluğuna neden oldu. Nihayet sabah saatlerinde Osmanlı askerleri "Kerkoporta" adlı kapıdan içeri girmeyi başardılar ve kapının üzerindeki burca Osmanlı sancağını diktiler. Mehmed fethin ilk günü öğleden sonra şehre girdi. Ayasofya’ya giderek namaz kıldı ve min-baʿd (bundan sonra) tahtım istanbul'dur diye buyurdu.

Şehir zorla alınmıştı bu yüzden dinî hukuka göre yağmalanabilirdi. Yağma üç gün sürdü. imparator Konstantinos'un akıbeti meçhuldür. Kimi kaynaklar cesedinin bulunamadığını söylerken, Babinger gibi bazı tarihçiler imparatorun cesedinin mor ayakkabılarından teşhis edildiğini yazar. Alphonse Lamartine eserinde imparatorun cesedinin bulunduğunu ve Fatih'in Konstantin için Hristiyan usulü cenaze töreni düzenlediğini belirtir. Şehzade Orhan ise keşiş kılığında şehri terketmeye çalışırken yakalanıp idam edildi.

Fatih şehrin ticaret merkezi olan Galata’dan kaçmış olan Rumların ve Cenevizlilerin dönmesini sağladı. Rum Patrikhanesi’nin yeniden açılmasına izin verdi; ayrıca bir Yahudi hahambaşlığı ile bir Ermeni Patrikhanesi kurdurdu. II. Mehmed istanbul’u, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, ticaret ve kültür merkezi olan bir başkent yapmayı amaçladı.
hazreti muhammed tarafından övgüye mazhar olmuş büyük türk hakanı.
ne mutlu onun adına.