bugün

diyete başlamak için en uygun andır.
derin bir hüzün çöker üstünüze. son derece pis ve katlanılmaz bir durumdur. eve ekmek almak ile sorumlu olan kişiye hafif bir kızgınlık duymanıza yol açar. günlük olağan aksamaların en mide gurultulusudur. eğer marketiniz eve servis yapmıyorsa rahatınızı bozup giyineceğiniz anlamına gelir ki; tam da bu noktada umut sarıkaya'nın anne terliği giyerek bim'e gittiği öyküdeki uçuk maceraya da selam ederim.
farkedilmiş olur,bişey olmaz,gidip alınır.
saat uygun değilse makarna vardır o da yenir,ya da yenmez. * *
evde tek başınaysanız kıvrım kıvrım kıvranmanıza neden olabilecek olaydır. açlığınız ve üşengeçliğiniz aynı anda tavan yapar. bakkala gidip ekmek amaya üşenirsiniz. son bir umutla annenizin kepekli ekmeklerini aramaya başlarsınız. o buzdolabında sertleşmiş, soğuk ve tatsız ekmeklerin arasına peynir ve domates koyarsınız. lakin onlar nornal ekmekler gibi olmadığı için orta yerinden çatlak verir. domatesin suyunu ellerinizde hissedersiniz. kepekli ekmek de bulamazsanız olanar kişiye gore değişir. eğer normal bir insansanız, "napalım başa gelen çekilir" diyerek bakkala gidip ekmek alırsınız. ha yok benim gibi tembellikte sınır tanımayan bir insansanız, ekmek olmadan evdeki zeytinleri kemirmeye başlarsınız ya da meyve falan yersiniz. bir yandan da halinize üzülürsünüz..
yorgun dönülmüştür o akşam ne de yoğun geçmiştir hani iş güç, hatta karnının acıktığını bile eve gelince anlamıştır, elbiselerini çıkarıp lavaboya uğradıktan sonra ümitli gözlerle araştırılır buzdolabının içi, dili olsa şu dolabın ne diyecek kimbilir yalnız yaşayıp doldurmaya vakit bulamamıştır içini, hep boş kalmıştır bir rafı, ama o kadarda kötü değildir durum, el gider üst raftaki yarım kangal sucuğa ve dilimlenir güzel güzel yumurtayı kırdın mı tamamdır herşey diye düşünülür ve masaya alınır hemen, sandalyeyi çekerken altına ekmek poşetine uzanır el ve sonra lanet edilir içinden koca bir hasktr çekerek, iştah kalmamıştır ama yine de gidilir köşedeki fırına sabah bari aç kalmayalım diye.
artık çok gectir..bakkal,market,büfe kapalıdır..
bir fırıncının daha para kazanma zamanıdır.
ekmek yeme isteğinizin doruğa çıkmasına sebep olan andır. yoksa, varlığı daha değerli hale gelir.
şöyle bit tepki verilir bu anda, bilinçsizce;

siktiirrr!
yumurta yeni yapılmıstır sıcacıktır. sanki sehvetlice 'baaaandır banaa anam' demektedir. bu isteği geri cevrilmeyecektir. dolap acılır ve 'sokk' ekmek bitmiştir. evet evet ekmek yoktur. işte bölye iğrenc bir andır.
küçük kardeşin ekmek almaya gitmesiyle sonuçlanan durumdur..

(bkz: evin küçüğü olacağına dağda domuz ol)
sahanda tereyağlı yumurtanın piştiği an.
içinizi ağlama isteğiyle dolduran bir an.hele ki eviniz beşinci kattaysa ve asansör yoksa.
ekmek yok seslerini yeni uyanmışken alırsanız uyumaya devam ediniz. Muhtemelen küçük kardeşiniz alır gelir ekmeği.
(bkz: benim bittiğim an bu andır sedat abi)
-hayatım..
-efenim canım..
-bence bugün dışarda yemeliyiz hava süper ha?
-allah belanı versin cengiz yine unuttun değil mi!
-hayır hayatım anlatabilirim..aslında ben biliyordum ama sen almışsındır diye..
-!!
yemeği hazırladıktan sonra fark etmek...

yo yo böyle bir zulum olamaz.*
-ekmek yok yavrum hadi bi koşu al gel..
+ekmek yoksa kurbaiye, pasta neyin bir şey yap anne ya..
-ne diyosun yavrum hiç yerini tutar mı?
+gidiyorum artık buralardan anne ekmek alcek birini bulun yerime.
-hadi hadi..
+tamam ya para ver.
-: küçük marie antoinette
+: anası

-ekmek bitmiş marie hadi git de bi ekmek al
+ekmek bittiyse pasta yiyelim anne
-dalga mı geçiyon gız sen benle. çattttttt*
+ulan gün gelicek bütün fransaya yedirtçem bu tokadı da pastayı da görüceksiniz
öğrenci evinde birgun deli gibi alışveriş yapılmıştır. Heveslenilmiştir, evde akşam ziyafet vardır. Elden gelen en iyi yemekler internetten tarif bularak da olsa yapılır.masa kurulur, artıık yenmeye hazır bekleyen yemekler vardı ve deli gibi açsınızdır. Herkes sofraya oturur, birşey eksiktir, ama çıkarılamamaktadır. Taa ki pişen yemeğin suyuna ekmek bandırmak üzere girişimde bulununcaya dek, ekmek yoktur ki suyuna banılsın. işte o an hayaller yıkılır ve zarlar atılmaya başlanır, bir an önce markete gidilip ekmek alınmalıdır, . zira ne midemiz bekleyebilir ne de yemekler.ki bu zar atımının sonunda da küçük atan yüzü asık bir şekilde markete yollanır.
öğrenci evi ya da ailenin evindeki gelişen olaylar çok farklı gelişir aslında ama ortak nokta kimsenin gitmek istememesidir.
hemen gözlerimizi öğrenci evine çeviriyoruz.
-hacı ekmek bitmiş biriniz gidip alın.
+sen nie almıyon le tarraaaam.
-yemek yapıyoz ya birader ayıp ama.
+iyide bulaşıkları da ben yıkıcam nasılsa, danacan gitsin.
%ya ben sabahtan beri temizlik yapıyorum 2 adım yere gitmicem diye direniyoz mınaki.
+iyi o zaman berkefel gitsin.
/haydaaa ayda yılda bir geliyoz onda da ekmek almaya gönderiliyoruz.
-neresi ayda yılda bir, 2 haftadır bizdesin. ne zaman yemek yapmaya kalksam burdasın.
%bu böle olmucak king atalım kaybeden gider alır
-bana uyar hacı.
+hahaha ule nerde gorulmus benim yenildiğim.
/tamam o zaman.
bak bi hırala güreleden sonra gidecek belirlenmesi icin bi oyuna başlanır, king olur ihale olur ki biz pes atıyorduk misal. yemek buz oluyordu ama zevki ordaydı be haceliz. he?

hemen gözlerimizi aile yanına çeviriyoruz.
+oğluuum ekmek al gel hadi baban gelicek birazdan.
-yaa bobama solesak ta o aluvarse (yeni ergen, genc nesil. bizim nesil baban gelicek dendi mi kacacak delik arardı aburam)
+oğlum fırın diğer tarafta ya adam zaten yorgun argın gelicek birde oraya mı gitsin?
-yaaa.
+tamam be kardeşin gider. hadi benim güzel kızım üç ekmek al gel.
*yeeee anne niye ben gidiyorum abim gitsin, hem ben ders çalışıyoruuuuuummmm.(tiki olur bu kız bak demedi demeyin)
+tamam be tamam, sizi doğuracağıma taş doğursaydım. bütün gün uğraşıp didineyim bi de ekmek almaya gönderin beni, yazıklar olsun.
-tomam baeaa ben giderom.

ihale oğlana kalır. sivilceli puşt osbir çekeceğine 2 dk ekmek almaya gidiver. şişko.
evin bücürüğüne yol göründüğü an..
o güzelim sucuklu yumurtayı yaptıktan sonra ekmekliğe baktığınız an.
pes turnuvası yapılır. kaybeden ekmek almaya gider.
tükürükler saçılarak edilen küfürler eşliğinde pantolon giyilen andır.

8 yıldır, bıktım ben anne, yeter lan..
takriben 1 dakika ekmekliğe bakarak kilitlenmeyi beraberinde getirir.
bu esnada düşünülenler; bu işi ev arkadaşıma sokabilir miyim/yanında başka şeyler de söylesem marketten getirirler mi/saat kaç ki lan kapıcıya söylesem vb. dir.
olaylar gelişir.