bugün

biriyle tanıştığınızda orta direk gelire sahip bir ailenin evladı olduğunuzu belli ettiğinizde gelen soru.

hiyerarşide 5. sıradadır.

ne okuyosun?
nerelisin?
baban ne iş yapıyo?
annen çalışıyo mu?
ev kendinizin mi yoksa kira mı?
eve ilk defa gelen misafirlerin oryantasyon sonrası sorduğu sorular arasındadır.

- mutfak da büyükmüş.
- ya ya, yetiyor işte bize.
- hımmm dolaplar yeni mi?
- yok değil, ilk taşındığımızda yaptırmıştık.
- peki ev kendinizin mi yoksa kira mı?

işte bu sorunun cevabına göre misafir teyze ya kankanız ya da düşmanınız olur. bu ne çekemeyiş, nasıl haset, ne garip bir merak yarabbi!? sevmiyorum annemin günlerini ya...
bir de kötüsü vardır bunun ev sizindir ama ekonomik sıkıntılardan dolayı satılıktır, banka satılığa çıkarmıştır siz bankadan önce satmaya çalışıp ucuza gitmesini engellemeye çalışırken böyle bir gerizekalı soruyu soran insan formunu o anda tekmeyi vurup 'siktr git lan gözüm görmesin seni' denilerek rahatlamak lazım gelir.
dünyada en nefret ettiğim soru bu.

lan diyelim ki kiradayım, nabıcan kiraya ortak mı çıkıcan? zaten kirasını ödeyemesem oturmam burda amk. de ki benim hadi napıcan, kentsel dönüşüme mi katacan evi? sana ne la?
kimi zaman iş görüşmesinde sorulur, amaç ne anlamış değilim, ona göre bir maaş teklifi olacak itin herhalde.
meraklı kimselerce sorulan sorudur.
sana ne diye cevap verilmesi gerekir.
kiz isteme aninda, 'kira' lafini duyan tarafin 'fakir misiniz lan siz' bakisi attigi cumledir.
ilkokulda öğretmenlerin bütün öğrencilere sorduğu sorudur. üniversiteye gelene kadar da bütün okulda yapılan anketler de çıkan kolayımı sorudur.
ev sizinse gurur ile bizim bizim diye cevap verilir.

eğer kira ise çeşitli geçiştirmelere yönelinilir.

herkes ev almak zorunda değildir. kimi birikim yaparak hayatını yaşamayı sever, kimi parayı ezmeyi sever.

öğretilmiş kurallardan vazgeçmek adına kirada oturanlarda gönül rahatlığıyla; kira anacım kira diyebilmeli.