bugün

bir cipsin esirgendiği evdir. efendim amaçlar müspet ya da menfi olabilir(buraya kadar kişiye kalmış), başlığı açmaktaki amacım geçmişte tecrübe ettiğim bir cips hadisesi bizim manita o zamanlar çok uzaklarda oturuyor. bizi de tabi evine çağırdı, öğrenciyiz efem elimizde yok bulgur ç.künü göğre kaldır misali; evine girdim tabi delikanlı adamın tekkaş utangaçlığı üzerimizde, çoraplar maşallah kevgir misali, biz de bu durumu compensate etmek için sol ayak parmağımızı sağ ayağımız üzerinde 45 derece açı yapacak şekilde konumlandırarak bu çoraptaki olmaz olasıca kerbela kuyularını yok etmeye çalışmaktayız bunun için abartı olmasın bir kova ter dökmekteyiz[halının desenleri hala aklımda].

neyse mevzumuza dönelim ammavelakin karnım acıkır, hatun kişiye de herhangi bir şey söylemekten çekinmekte ve umumiyet ile fakir sümüğü gibi kendi köşeme buzulup tutamayıp kaçıran kürt çocukları misali 45 derecelik pozisyonda durmaktayım. tevafuk bu arada ben bu zor durumdayken dolabın üstünde mısır hazinelerini andıran sarımsı bir paket gözüme ilişir. açlığın verdiği cahil cesareti ile 45 dereceyi bozup hatun kişiye o dolap üzerindeki harim-i nuranur'un bir cips mi olduğunu sordum eğer cips ise bunu afiyet ile yiyip yiyemeyeceğimizi de cümlenin sonuna parantez içinde ünlem işaret koyarak-midemin yarattığı bir acting-out - ifade ettim; o ise cips pakadini eline alarak babasına sormadan yiyemeyeceğimizi ifade ederek beni tekrar 45 derecelik pozisyonuma tevdi etti[sevilen varlığın bedeninin dokunduğu her cips pakadi bedenin bir parçası olur ve özne bunlara tutkuyla bağlanır-wherter uşağını charlotte'nin verdiği cips pakedini görmeye gönderir ve charlotte'nin cips pakadini gören uşak charlotte'nin bir parçası olur]; wherter uşağa uşak aşcıya aşçı da bahçıvana verir hepsi birbirinin cips pakadi olmuşlardır]-alıntı wherter'in uşağını charlotte'ya görmeye gönderdiği bölüm sf 61,44,42'nci sayfalar];

bu arada görüntü ve bu açısal değişimin kişiliğim üzerinde yarattığı kırmızı noktaları düşünün[görüntü tartışma bilmez son sözü söyler her zaman; hiç bir bilgi onun söylediğinin tersini söyleyemez, söylediğini düzeltemez ortadan kaldıramaz. wherter charlotte'a sahip olamadığını ve charlotte'nin cipsini albert'in yediğini bilir]

midemin beni düşürdüğü hallere mi yoksa hatunun beni bir pakad cipsten mahrum edişine mi yanaydım? hatunun pakadinin sağlam olduğunu ve bunu beni ilk eve alışta otisabi misali sonu mutlu biten thai masajlarını andıran bir gece geçireceğimi hayal etmiştim. fakat kırık bir cips kadar yüreğime batan bişey olmamıştı.[öyleki dilimi tutma yolunda harcadığım uzun çabalar("kibarlıklarım") birdenbire genelleşmiş bir boşalma biçiminde patlayabilecektir; örneğin ötekinin şaşkın bakışları altında bir cips pakadi patlaması uzun süre denetlenmiş bir dilin çabalarını sıfıra indirecektir.

bunun için sustum, bundan sonra hiç konuşmadım ve cips pakadini içime attım:

kötü bir dinleti salonu gibi duygusal uzamında ses geçmeyen ölü köşeleri vardır. o zaman kusursuz konuşma arkadaşı olan sevgiliniz kutsal ilişkinizde en büyük yankılanmayı kuran kişi değil midir? sevgililik tam bir sesliliğin alanı olarak tanımlanıyorsa ya sessizlik!

işte sessizlik sevgilinin elindeki o hiç açılmayan cips pakadidir.
önünden gecerken acısıyla tatlısıyla yuzunde oluşan o tebessüm...
nice yeni sevişmelere mekan olmuştur. kimbilir.
ev önü olarak nitelendirilen ve araç varsa mutlaka yolunun oraya düşürüldüğü durumdur.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar