bugün

(http://goo.gl/Ibi4ZJ)

bilinen diğer adları; "emir sultan bayramı" ve "seyyid ali buhari bayramı" olan ve 15. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına değin bursa'da kutlanan bektaşi-türkmen bahar bayramıdır.

erguvan kelimesi fransızca “argavan”dan gelmektedir, aynı kelimenin ibranice'deki karşılığı ise "mor renk"tir.

hristiyanlar ise bu erguvan ağacına yehuda ağacı (bkz: judas tree) demektedirler. zira, isa’nın havarilerinden yehuda işkariyot, isa’ya ihanet edip yerini ihbar edince isa yakalanır ve çarmıha gerilir.
yehuda yaptığından pişman olur ve kendini bir ağaca asar.
Ağacın yeni açmış beyaz çiçekleri, utançlarından renk değiştirip mor olur.

filhakika bunun türk kültürüne yansımasında da yukarıda anlattığımız hikayenin etkileri görülebilir.

yazının başında da belirttiğimiz üzre erguvan bayramı, anadolu erenlerinden emirsultan hazretleri'nin hatıratına binayen kutlanmaktaydı.

buharalı bir çömlekçinin oğlu olan seyyid ali (seyyid şemseddin muhammed bin ali el- hüseyni el buhari) medine’deyken rüyasına hz. muhammed girer ve ona, "anadolu’ya gidip hizmetini orada sürdür" der.
seyyid ali bunun üzerine yola çıkar. anadolu'ya gelir ve bursa’da yerleşmeye karar verir.

kısa sürede tanınır ve sevilir.
bursalılar onun ziyaretine koşar.
Henüz 22 yaşındaki seyyid ali, "emir sultan" diye anılmaya başlanır.

emir sultan bir süre sonra, padişah yıldırım bayezid’in kızı hundi hatun’la evlenip saraya damat olur. herkes tarafından çok sevilen emir sultan 1429’da vefat eder.

işte emir sultan'ın 1429’da öldüğü vakit de erguvan zamanıdır(nisan ayı sonları).

emir sultan'ın vefatını takip eden yıllarda, erguvanlar çiçeğe bezenince, emir sultan'ı sevenler ülkenin her tarafından bursa’ya gelip emir sultan’ın türbesini ziyaret etmeye başlarlar.
işte bu ziyaret günlerine de “erguvan cemiyeti”, "erguvan faslı", “erguvan bayramı” denmeye başlanmıştır.

1855 yılında yaşanan bursa depremi'ne değin aralıksız kutlanan erguvan bayramı, depremde bursa'nın yüzde 80'inin harap olması ile kutlanamamış, bu yıkımın telaffisi uzun yıllar mümkün olmadığından dolayı 1855'ten sonra uzun seneler bayram kutlanamamıştır.

2. abdülhamid han dönemi ile birlikte tekrar kutlanmaya başlanan ve cumhuriyetin ilk yıllarına kadar sürdürülen “erguvan bayramı”, eski bir bektaşi şöleniydi.
Bu bayramdan, 17. yüzyılda söz eden Evliya Çelebi'ye göre bahar mev­siminde, emirsultan’da deniz gibi bir kalabalık toplanırmış. genellikle yörük ve bektaşi kökenli köylülerin katılımıyla yapılan bu törenlerde, karacabey ve orhaneli ilçesine bağlı erenler, büyükorhan ilçesine bağlı tekerler köyleri başta olmak üzere alevi-meşrep insanların sel gibi aktığı bir bayramdı...

cumhuriyetin ilanını takip eden yıllarda çıkarılan 677 sayılı, "Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Seddine ve Türbedarlar ile Bazı Unvanların Men ve ilgasına Dair Kanun" ile birlikte bektaşi tarikatının da ilga olması ile her nev'i bektaşilik faaliyetleri ortadan kalkmış ve yıllar içerisinde de erguvan bayramı kutlanmaz olmuş, tam 77 yıl sonra 2002 itibariyle de yeniden kutlanmaya başlanmıştır.