bugün
- yazarların akademik uzmanlık alanları9
- anın görüntüsü20
- uludağ'ın kaderi28
- jaguar'ın yeni logosu13
- en etkili içki hangisi21
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı19
- kuşu ötmeyen yazarlar13
- depresyona girme nedenleri8
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı32
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi31
- yol fotoğrafları9
- larisalisa21
- unutulmayan film replikleri18
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi14
- yavuz sultan selim45
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız17
- eski sevgiliyi özlemek27
- larisalisa öldü mü21
- doritoslu çiğ köfte13
- 23 kasım 2024 bodrumspor'un verilmeyen penaltısı11
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle25
- geceye bir şarkı bırak15
- gecenin şarkısı12
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi11
- babasız kızı hamile bırakıp kaçmak10
- kar yağması18
- levhi mahfuza erişmek mümkün müdür9
- yazarlara gelen son mesaj9
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği11
- nervio abla43
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- amerika'nın icat ettiği bir şey söyleyin15
- rakının berbat bir içki olması38
- utopyalarkralicesi22
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- wolverine gibi tırnakları olan kız10
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- rusya nükleer güç kullanılır mı sorusu12
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- mutluluğun formulü8
- güzel erkek isimleri8
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
- hayatı seviyorum eylemleri12
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı8
- true ile utopyalarkralicesi11
mersinin deniz kenarında bulunan 35 km uzağında bir ilçesi. aynı zamanda kıbrısta bir kasabanın adıdır.
mersin ilçesi. Ortasında kocaman bir limon heykeli vardır.
mersin merkeze komşu mersin ilçesi.Yazlıkları bol olan fakat denizi siteler yüzünden boklaşan yer.Buna rağmen mersin'de en fazla ve en büyük kefallerin avlanabileceği bölge.Bok mu yiyorlar anlamadım.Denize girsen kafanın kolunun üstünden atlıyor utanmazlar.Basit bir oltayla onlarca avlayıp akşama rakı eşliği meze edilebilir.Fakat yine de önerilmez.
Erdemlinin en büyük bulvarı alparslan türkeş bulvarıdır.Erdemli çamlığı da ilin her yerinden tüm okulların nedendir bilinmez en tercih ettikleri piknik yeridir.Deniz kenarındadır ve tüm uyarılara rağmen mutlaka her piknikte bu uyarıya uymayan yavşaklar boğulma tehlikesi atlatıp tüm piknik halkının huzurunu kaçırır.
Erdemlinin en büyük bulvarı alparslan türkeş bulvarıdır.Erdemli çamlığı da ilin her yerinden tüm okulların nedendir bilinmez en tercih ettikleri piknik yeridir.Deniz kenarındadır ve tüm uyarılara rağmen mutlaka her piknikte bu uyarıya uymayan yavşaklar boğulma tehlikesi atlatıp tüm piknik halkının huzurunu kaçırır.
sanliurfa`dan otobana girildiginde son cikis noktasi. asagi yukari 500 km.
eğer antalya sınırına değil de; mersin merkeze yakın bir yerlerde tatil yapılıyorsa banka, fatura, bahis vs işleri için gidilebilicek en büyük yerleşimdir. kara kuru bir mersin ilçedir. çok sayıda renault 12 bulunur.
uzun yol mersin firmalarının son durağı olan yerleşim merkezi.
erdemli çamlığı meşhur mekanıdır.
erdemli çamlığı meşhur mekanıdır.
erdem sahibi kişi.
roma döneminden kalma antik kentlere sahip ilçedir. güzel plajları, berrak ve sığ denizi, bir de kızkalesi vardır, yine de 5. sınıf tatil mekanı olmaktan öteye gidememiştir. yazık olmuştur.
halk tarafından zamanında kurulan (şu an kız yurdu olarak kullanılan) otelde kalan turistlerin mayoyla denize griyor diye taşlandığı mersinin ilçesi.Doğal güzellikleri bakımından muhteşem olsa da halkından dolayı pazarlanamayan turizm bölgesi.Yavaş yavaş gelişmeye başlamıştır kültürel olarak fakat bu seferde avrupa standartlarında yaşam başlamıştır(ahlak olarak bozulmuş gördüğüm bir yer)
çıkarılan özel yasa ile güzelim protakal bahçelerini apartmanların ezdiği ve bundan da bazılarının faydalandığı ilçe.
bazı şerefsizlerin emellerine kurban gitmiş cennet.
bazı şerefsizlerin emellerine kurban gitmiş cennet.
toroslar ve akdenizin iklimini etkilediği, limon bahçeleri ve seralarla dolu ismi kendisinden karizmatik mersin ilçesi.zamanında silifkeye bağlı bir belde olduğu için folklorunda silifke ile ortak unsurlar taşımaktadır.bölgede antik kalıntılar çoktur.hatta bazı cografi isimlerde de bu gözlemlenebilir örneğin eflenk , lemas gibi.ülkücülüğün kalesi olarak bilinir, fakat aynı zamanda bir tatil beldesi olması keskin noktaları yumusatmıştır.yerli halkı büyük oranda 20.yy başlarında yerleşik hayata geçmiş yörüklerdir.
2010 yazında karamanla otoyol bağlantısı kurulmuş olacağından iç anadoludaki vatandaşlarımızın daha rahat deniz görebilmesini sağlayacak şehir, aynı zamanda mersinde denizini bok götürdüğü halde deniz tatilcilerinin en çok para bıraktığı ilçedir...
her köşesinde, havasında, suyunda, sokağında acı tatlı anılarımın olduğu ilçe. Çok sever miyim, yoluna ölür müyüm? Tartışılır...
Mersin'nin gidip görülesi güzide bir tatil ilçesidir. Erdemli çamlığında bulunan plajı tamamen kumsal dan oluşmakta ve görmeye değer.
Yeni taşındığım ilçedir. Alata mahallesi kısmında alt yapı yoktur. Her gün düzenli olarak belediyeden vidanjör gelir ve foseptiği temizler. Hayretler içerisindeyim.
ayaş, erdemli, mersin .
ayaş, limonlu, kumkuyu gibi beldeleri olan ve güzel kumsallara sahip şirin bir mersin ilçesi. yerli turist konusunda adeta patlama yaşamaktadır. dağ taş yazlık dolmuştur efendim. kız kalesi ile arası iki üç seneye kalmaz full dolmuş olacaktır zannımca.
(bkz: erdemli mal)
yaşadığım yer. güzeldir güzel. tavsiye ederim
mersinin şirin bir ilçesi. bir başka deyişle "bu memleket bizim".
Belediyecilik anlayışı sıfır. Her yere tenis kortu yaptılar. Sanırsın Erdemli'de Wimbledon şampiyonu var.
Mersin'de Anamur dahil her yere gittim. Deniz olup da, Erdemli merkezi haricinde yüzülemeyen tek yer görmedim.
Alata önü dedikleri yer var, bildiğin dereden boklar akıyor. Bok olmasa bile, çamur akıyor.
Bak bu sefer de başka bir şey diyeceğim. Deniz olup da, erdemli merkezi haricinde sahili olmayan tek yer görmedim.
Aslında sahil var, o da toprak sahil. Yani, kayalıklar ile yol arasında toprak sahil var. insan oradan gelip giderek, artık topraktan sahil olmuş. Yerel seçimler geliyor, belediye sağa sola yazmış şimdi "bilmem kaçıncı tenis kortunu daha yaptık", "parkları düzenledik", "yeni hizmet binamızı yapıyoruz". Peki sorarım, neden hala sosyal hayat sıfır burada? Neden yüzmek için bilmem kaç km gidiyoruz? Yok yani bir sahil yapmak bu kadar mı zor. Tamam büyükşehir belediye kanunları geçiyor bu durumda, gidin bir uzlaşmaya varın. En azından "biz gittik, bunun için uğraştık" dersiniz. Anca yatın.
Bir gerçek daha var. Belediye, 2004 yılında ilk kendi binasını yapıyor. Bu yaptığı binayı da, ertesi sene karşılıksız Mersin üniversitesi'ne veriyor. Buraya Erdemli meslek yüksek okulu ve erdemli uygulamalı teknolojik ve işletmecilik yüksek okulu olan, önlisans ve lisans bölümleri açılıyor.
Amaç, öğrenci gelsin, buradaki ekonomiyi güçlendirsin. Mantık doğru. Kendine yaptığı binasını, üniversiteye vermek büyük bir erdem ve takdir edilmesi gereken davranış. Buna bir lafım yok.
Ancak buraya gelen öğrencinin sosyal yönünü düşünen kim var? Kimse. Gezecek sahil yok. gezilecek sosyal veya güzel bir yer yok. yüzmek desen en yakın 10 km uzaklıkta. sinemaya gitmek istiyorsun, en yakın 38 km uzaklıkta. Okul, okul değil zaten. Üniversite teknik gezi için benzin parasını bile isteler. Hatta geçen sene amfiye perde taktırmak istediler güneş gözümüzü alıyor diye, "bütçemiz yok" diye 20 liralık perde takamadılar. Okulun peyzaj veya görünümü bile berbat. Yıl 2013 olmuş, hala okulun kenarlarında aydınlatma ışıkları yok ve yağmur yağınca çöl oluyor arka bahçe.
Düzenleme: Sahil yapmaya başlandı hatta neredeyse bitti 3 ay içerisinde. Yerel seçim resmen belediyecileri çalıştırıyor. Keşke hep yerel seçim olsa.
iki yıl sonra gelen düzenleme:
Öncelikle kusura bakmayın, belediyecilik anlayışının ta..
Neden?
Malum 4 sene lisans okuduk Erdemli'de, Mersin'i tanıdık nasıl bir memleket, nesi vardır nesi yoktur. Ulan böyle bir zihniyet olamaz. Kardeşim, üniversite açmışsın zamanında "Öğrenciler gelsin ekonomi çoşsun" diye. Tamam güzel mantık, bre yaprak(!), sosyallik için yapsana binalar. Kültür merkezini daha yeni yapılıyor o da afedersiniz şey kadar yere.
Ama en ağırı benim için belediye başkanı ile görüşmemdi. Üniversite son sınıfım, etkinlik düzenliyoruz. Mersin nadir görebileceği Türkiye'deki sayılı iş adamlarını getiriyoruz, sponsorları zar zor bulduk. O da kaymakam sayesinde. Adam yurtdışında okumuş, vizyonu olan bir adam. Aradı telefonla ticaret odasını ve esnaf sanatkarlar odasını, çözün bu işi dedi. Her şey mükemmeldi. Kaymakam beyin açtığı telefon ve ettiği yardım sayesinde, iş adamların kalacakları otelden tutun, business uçak biletleri, etkinlikteki ikramlar, afişler, broşürler kısacası her şey hazır. Tek eksik konukların yemeği..
O zamanlar yakın dostum ile çıktık belediye reisinin yanına (ki yerel seçimde CHP görüşlü olmama rağmen mhp'ye oy atmış biri olarak). Durumu izah ettik, "efendim etkinlik için şu şu ihtiyaçlarımızı karşıladık, her şey dört dörtlük, bakın afişimiz ve buyurun size etkinlik davetiyemiz.. Sonuçta iş adamlarına Erdemli'yi tanıtmak duyurmak isteriz, hatırlarsanız sizin 'Erdemli dünyadaki en güzel ilçe olacak' kampanyanız da vardı. Hem bunu desteklemek adına hem de bize yardımcı olmanız amacıyla şu yemek olayını çözme şansımız nasıl olabilir" dedik.
Şimdi ayıp şeyler yazacağım, hakkımda dava açılacak o yüzden sansürlüyorum burayı..
"iş adamları buraya kadar gelecek bir de yemek mi vereceğiz, has.. oradan" demez mi..
"sayın m******* bey, sanırım anlatamadık affedersiniz, iş adamları normal şartlarda bu etkinlik için para almaktadırlar biz ise özel ricalar ve çabalarla ücretsiz hale getirmeyi başardık. Üniversitedeki arkadaşlarımıza da kariyerlerinde önem teşkil eden bir etkinliktir, hem imzalı sertifika bile vereceğiz. Tek sorunumuz konuklarımızın yemek durumudur" dedik.
Bu esnada ziraat bankası erdemli şube müdürü de belediye reisinin misafiri, karşımızda oturuyor. Kendisini de iki yıllık arkadaşlar için ilk sene düzenlediğimiz bankacılık sektörü nedir adlı bir etkinlikte yer almıştı tarafımızdan. Hatta selam falan verdik, tanıyoruz sonuçta. O bile destek çıktı, "Evet başkanım, böyle konuklar bazen ücret istiyorlar. Gayet güzel çalışmış ve halletmiş arkadaşlar, sıfır maliyete denk getirmişler" demez mi..
Belediye reisinin son cevabı, "Yok arkadaşım, size kolay gelsin".
işte o an "Hay ellerim kırılsaydı da sana oy vermeseydim" dedim.
Peki sonra ne oldu?
Etkinlik günü hiçbir şey olmamış gibi geldi. Bu yaşananlardan yapacağımız etkinlikte rektör tarafından araç tahsisi vs. konusunda bize danışmanlık yapan ve akademik kariyerinde çok başarılı olan hocamın haberi de var. Direk girdim konuya, "Hocam olanları biliyorsunuz, eğer bu adam konuşma yaparsa alırım elime mikrofonu yaşananları bir bir anlatırım" dedim.
Sonrası mı,
Konuşma da kendisine söz vermediğimiz için beyefendi yarıda bırakıp gitti.
Hiç pişman değilim, eğer cidden iyi niyetimize nezaketen böyle bir yaklaşımda bulunmasaydı işler daha tatlı dilde halledilebilirdi.
"Arkadaşım imkanımız yok" de, eyvallah. Ama küfür edip affedersin taşak geçer gibi bizi kale almazsan, daha ne yapalım.
Mersin'de Anamur dahil her yere gittim. Deniz olup da, Erdemli merkezi haricinde yüzülemeyen tek yer görmedim.
Alata önü dedikleri yer var, bildiğin dereden boklar akıyor. Bok olmasa bile, çamur akıyor.
Bak bu sefer de başka bir şey diyeceğim. Deniz olup da, erdemli merkezi haricinde sahili olmayan tek yer görmedim.
Aslında sahil var, o da toprak sahil. Yani, kayalıklar ile yol arasında toprak sahil var. insan oradan gelip giderek, artık topraktan sahil olmuş. Yerel seçimler geliyor, belediye sağa sola yazmış şimdi "bilmem kaçıncı tenis kortunu daha yaptık", "parkları düzenledik", "yeni hizmet binamızı yapıyoruz". Peki sorarım, neden hala sosyal hayat sıfır burada? Neden yüzmek için bilmem kaç km gidiyoruz? Yok yani bir sahil yapmak bu kadar mı zor. Tamam büyükşehir belediye kanunları geçiyor bu durumda, gidin bir uzlaşmaya varın. En azından "biz gittik, bunun için uğraştık" dersiniz. Anca yatın.
Bir gerçek daha var. Belediye, 2004 yılında ilk kendi binasını yapıyor. Bu yaptığı binayı da, ertesi sene karşılıksız Mersin üniversitesi'ne veriyor. Buraya Erdemli meslek yüksek okulu ve erdemli uygulamalı teknolojik ve işletmecilik yüksek okulu olan, önlisans ve lisans bölümleri açılıyor.
Amaç, öğrenci gelsin, buradaki ekonomiyi güçlendirsin. Mantık doğru. Kendine yaptığı binasını, üniversiteye vermek büyük bir erdem ve takdir edilmesi gereken davranış. Buna bir lafım yok.
Ancak buraya gelen öğrencinin sosyal yönünü düşünen kim var? Kimse. Gezecek sahil yok. gezilecek sosyal veya güzel bir yer yok. yüzmek desen en yakın 10 km uzaklıkta. sinemaya gitmek istiyorsun, en yakın 38 km uzaklıkta. Okul, okul değil zaten. Üniversite teknik gezi için benzin parasını bile isteler. Hatta geçen sene amfiye perde taktırmak istediler güneş gözümüzü alıyor diye, "bütçemiz yok" diye 20 liralık perde takamadılar. Okulun peyzaj veya görünümü bile berbat. Yıl 2013 olmuş, hala okulun kenarlarında aydınlatma ışıkları yok ve yağmur yağınca çöl oluyor arka bahçe.
Düzenleme: Sahil yapmaya başlandı hatta neredeyse bitti 3 ay içerisinde. Yerel seçim resmen belediyecileri çalıştırıyor. Keşke hep yerel seçim olsa.
iki yıl sonra gelen düzenleme:
Öncelikle kusura bakmayın, belediyecilik anlayışının ta..
Neden?
Malum 4 sene lisans okuduk Erdemli'de, Mersin'i tanıdık nasıl bir memleket, nesi vardır nesi yoktur. Ulan böyle bir zihniyet olamaz. Kardeşim, üniversite açmışsın zamanında "Öğrenciler gelsin ekonomi çoşsun" diye. Tamam güzel mantık, bre yaprak(!), sosyallik için yapsana binalar. Kültür merkezini daha yeni yapılıyor o da afedersiniz şey kadar yere.
Ama en ağırı benim için belediye başkanı ile görüşmemdi. Üniversite son sınıfım, etkinlik düzenliyoruz. Mersin nadir görebileceği Türkiye'deki sayılı iş adamlarını getiriyoruz, sponsorları zar zor bulduk. O da kaymakam sayesinde. Adam yurtdışında okumuş, vizyonu olan bir adam. Aradı telefonla ticaret odasını ve esnaf sanatkarlar odasını, çözün bu işi dedi. Her şey mükemmeldi. Kaymakam beyin açtığı telefon ve ettiği yardım sayesinde, iş adamların kalacakları otelden tutun, business uçak biletleri, etkinlikteki ikramlar, afişler, broşürler kısacası her şey hazır. Tek eksik konukların yemeği..
O zamanlar yakın dostum ile çıktık belediye reisinin yanına (ki yerel seçimde CHP görüşlü olmama rağmen mhp'ye oy atmış biri olarak). Durumu izah ettik, "efendim etkinlik için şu şu ihtiyaçlarımızı karşıladık, her şey dört dörtlük, bakın afişimiz ve buyurun size etkinlik davetiyemiz.. Sonuçta iş adamlarına Erdemli'yi tanıtmak duyurmak isteriz, hatırlarsanız sizin 'Erdemli dünyadaki en güzel ilçe olacak' kampanyanız da vardı. Hem bunu desteklemek adına hem de bize yardımcı olmanız amacıyla şu yemek olayını çözme şansımız nasıl olabilir" dedik.
Şimdi ayıp şeyler yazacağım, hakkımda dava açılacak o yüzden sansürlüyorum burayı..
"iş adamları buraya kadar gelecek bir de yemek mi vereceğiz, has.. oradan" demez mi..
"sayın m******* bey, sanırım anlatamadık affedersiniz, iş adamları normal şartlarda bu etkinlik için para almaktadırlar biz ise özel ricalar ve çabalarla ücretsiz hale getirmeyi başardık. Üniversitedeki arkadaşlarımıza da kariyerlerinde önem teşkil eden bir etkinliktir, hem imzalı sertifika bile vereceğiz. Tek sorunumuz konuklarımızın yemek durumudur" dedik.
Bu esnada ziraat bankası erdemli şube müdürü de belediye reisinin misafiri, karşımızda oturuyor. Kendisini de iki yıllık arkadaşlar için ilk sene düzenlediğimiz bankacılık sektörü nedir adlı bir etkinlikte yer almıştı tarafımızdan. Hatta selam falan verdik, tanıyoruz sonuçta. O bile destek çıktı, "Evet başkanım, böyle konuklar bazen ücret istiyorlar. Gayet güzel çalışmış ve halletmiş arkadaşlar, sıfır maliyete denk getirmişler" demez mi..
Belediye reisinin son cevabı, "Yok arkadaşım, size kolay gelsin".
işte o an "Hay ellerim kırılsaydı da sana oy vermeseydim" dedim.
Peki sonra ne oldu?
Etkinlik günü hiçbir şey olmamış gibi geldi. Bu yaşananlardan yapacağımız etkinlikte rektör tarafından araç tahsisi vs. konusunda bize danışmanlık yapan ve akademik kariyerinde çok başarılı olan hocamın haberi de var. Direk girdim konuya, "Hocam olanları biliyorsunuz, eğer bu adam konuşma yaparsa alırım elime mikrofonu yaşananları bir bir anlatırım" dedim.
Sonrası mı,
Konuşma da kendisine söz vermediğimiz için beyefendi yarıda bırakıp gitti.
Hiç pişman değilim, eğer cidden iyi niyetimize nezaketen böyle bir yaklaşımda bulunmasaydı işler daha tatlı dilde halledilebilirdi.
"Arkadaşım imkanımız yok" de, eyvallah. Ama küfür edip affedersin taşak geçer gibi bizi kale almazsan, daha ne yapalım.
hançerlioğlu diye çok süper baklavacısı olan mersin ilçesi.
dünyaca tanınmış boynuinceli aşiretinin yasadıgı güzide ilçelerimizden biridir... boynuinceli aşireti: mersin ili, erdemli ilçesi, arpaçbahşiş beldesinin yeni mahallesinde yaşayan, yaklaşık 50-60 yıl önce yerleşik hayata geçmiş yörük aşiretidir. Arpaçbahşiş yeni mahalle mevkiini boynuincelilere rahmetli ali bilgen ( nam-ı diyar kekilli ali ) yerleştirmiştir. en iyi, en tanınmış sülale kekilli sülalesi olmak üzere mahallede, tebelleş, gözüağaralı, şahbazuşağı gibi sülaleler bulunmaktadır.
esnafın direnişe, "amuğa goduhlarım dövlöt babaya el kaldırüyürlar" şeklinde yaklaştığı, yazın daha kozmopolit olan şirin sahil ilçesi.
gaza gelip direnmeye gitmeyin sikerler hafızlarım. erdemli kim direniş kim amk.
gaza gelip direnmeye gitmeyin sikerler hafızlarım. erdemli kim direniş kim amk.
sahil projesi 2 ay içinde tamamlandığında, yeni belediye hizmet binasını açılmasıyla daha da çok gelişecek olan büyükşehir yasası ile 130.000 nüfusa sahip ilçemizdir.
güncel Önemli Başlıklar