bugün

(bkz: kazığa oturtulmak)
günah işlerken ölmek.
Gunah islerken veya yanarak olmek.
en korkuncu mutlaka başkomutanı gül olan bir ülkede askerlik yaparkendir.
daha genel şekliyle "amerikan çıkarları" için can vermektir.
farklı farklı şekiller sıralanmış başlık. la nerden biliyonuz kaç kez yaşadınız?
yüzerken suda boğularak ölmek.
akşam kıyak takilip yururken arabanın size carpmasi.
çarpmanın etkisiyle logar kapagina dusup fiber kablolara tutanayım derken elektriğin carpmasiyla ölmek.
yolda yürürken kafana uçak düşmesi.
taşakları demir kapıya sıkıştırıp acıdan ölmek.

düşünsenize kurtarmaya çalışırken çektikçe acıyo filan..
evde kimse yokken priz değiştirmeye çalışıp elektriğe kapılmak. ölüsü bile horon teper. aman diyeyim, üşenmeyin şalteri indirin.
fakirlikten ölmek.
bizim tayyardan önce ölüp, öldüğü güne şahit olamamak.
kendim için kötü olmuyacaktır fakat genede kötü bir ölüm tarzı

motor kazasından ölmek.
(bkz: yaşarken ölmek) *
Sevişirken kalp krizinden ölmektir heralde.
yanarak ölmek kadar kötü bir şey olamaz.
Söylemek istediğin çok önemli bir şeyi söyleyemeden ölmek.
donarak, yanarak ve boğularak ölmek.
Asit dolu bir kazana canlı canlı atılmak..
yalnız ölmektir herhalde.
mezuniyette ölmektir. sen onca yıl çalış çabala gözlerin bozulana kadar kitap oku tam mutluyum artık derken öl git zor tabi.
hiç bi günahı olmayan, dünyadan bi haber bebeklerin, çocukların koca koca adamlar güç adına savaş istemesi sonucu ölmesi.

düşünsene lan, misket bombaları yağarken gökten, bunun havai fişek gösterisi sanıp heyecanla izleyen çocuklar ölüyor şu dünyada. düşünsene, anne parçalanmış bedenini topluyor yavrusunun yerden.

şu 31 senelik hayatımda hiç bi ölüm şekli sanıyorum ki, bi çocuğun ölümü kadar koymuyor bana.

çocuklar ölmesin lan.
hepsinin yerine ben öleyim, yeter.
temel fransız ingiliz idama mahmuk olmuşlar. 3 çeşit ölüm şekli varmış.yanarak ölmek asılarak ölmek ve giyotin. ingiliz sehpaya çıkmış. sormuşlar nasıl ölürsün diye. ingiliz düşünmüş ve demişki yanarak ölsem çok acı çekerim asılarak ölsem çok can çekişirim en iyisi giyotin. bir an önce bitsin bu iş. koymuşlar başını giyotine tam kafası kesilecekken giyotin takılmış. demişler çok şanslısın bir hakkın vardı giyotin takıldı.gidebilirsin. sevinerek gitmiş. fransıza sormuşlar. demiş yanarak ölsem çok acı çekerim asılarak ölsem çok can çekişirim en iyisi beni de giyotine koyun. koymuşlar başını giyotinin altına. tam başını kesecekken yine takılmış. serbestsin demişler. çok sevinmiş tabi. temele sormuşlar temel de yanarak ölsem çok acı çekerim giyotin de bozuk en iyisi beni asın demiş.

demek ki en kötüsü yanarak ölmekmiş.
en kötü yanarak ölmektir yada boğularak ölmek.
bilmeyenler için söyleyeyim boğulurken akciğerleriniz patlıyor yanlış bilmiyorsam.
eskilerden bir haber vardı kabız olan filin bokuyla ölen adam diye herhalde en kötülerden biridir.